DİYARBAKIR-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: Rosa Kadın Derneği, üyelerine dönük tutuklamalara ilişkin yaptıkları açıklamada, soruşturmaya "delil" gösterilen eylem ve etkinliklerinin yasal olduğunu vurgulayarak, "Her faaliyetin arkasındayız. Haklarımızı kullandığımız için kimseden özür dilemeyeceğiz" mesajı verdi.

Özlem Kırmızıtoprak
Rosa Kadın Derneği,  22 Mayıs sabahı saat 05.00’te hem dernek binamız basılmış hem de içerisinde Rosa Kadın Derneği yönetici ve üyelerinin ,TJA aktivistlerinin ve özgün kadın çalışması yürüttüğümüzden dolayı Derneğimizin üyesi ya da yöneticisi olmayan HDP ve DBP yöneticilerinin bulunduğu 18 kişi gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınan 18 kişiden 14’ü tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmiş, 2 kişinin dosyası tefrik edilerek geriye kalan 12 kişinin Sulh Ceza Hakimliği sorgusu aynı dosya üzerinden gerçekleştirilmiştir.  Adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılan Barış Annesi Havva ana hariç 8’i kadın olmak üzere dosyada bulunan herkes hakkında tutukluluk kararı verilmiştir.

Hem Derneğimizin basılması hem soruşturma kapsamındaki kişiler hem de soruşturma konusu suç isnatları bu ülkenin yargı pratiğinde bir trajikomedya olarak yerini almıştır. Bu süreci başından beri takip edenler olarak söyleyebiliriz ki, bu isnatlar ve dosyada delil olarak yer alan bilgiler ile bırakın tutukluluk kararını, ifadeye çağrılmak dahi abesle iştigaldir.

Her biri yasal prosedüre uygun biçimde gerçekleşen faaliyetlerimiz içerisinden sırf toplumun bir kesiminde aksine algı yaratmak amacıyla bazı eylem ve etkinler cımbızla seçilmiş ve kadına yönelik her türlü şiddetle mücadele etme amacıyla kurulmuş olan Rosa Kadın Derneği’nin çalışmaları illegalize edilmeye çalışılmıştır. Bizler bugün, açıldığımız günden itibaren yapmış olduğumuz bütün faaliyetlerin raporunu kamuoyuna açıklayarak hem yaptığımız her bir çalışmanın arkasında olduğumuzu deklare ediyor hem de iddia makamını, CMK madde 160/2 gereği görevi olmasına rağmen yerine getirmediği “lehe ve aleyhe bütün delilleri toplama” konusundaki sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyoruz.

Faaliyet Raporumuz

11.01.2019- ÖYKÜ ARİN’LERE UMUT OLALIM KAMPANYASI

Nadir görülen bir lösemi türüne dair tanı konulan Öykü Arin Yazıcı'ya ve tüm lösemili çocuklara uygun donör bulunması için Diyarbakır’da yaşayan tüm kadınları kan merkezinde buluşmaya çağırdık. “Sen de donör ol Öykü Arin'lere umut ol” diyerek yaptığımız kampanyada 50’yi aşkın kadın kök hücre bağışında bulundu.

3.03.2019- BM 1325 KARARI EKSENİNDE SAVAŞ VE KADIN PANELİ

8 Mart etkinlikleri kapsamında Kadınlar barışın toplumsallaşmasının en etkili dinamiğidir düşüncesinden hareketle “BM 1325 sayılı karar” ekseninde “savaş ve kadın” başlıklı panel düzenledik. Ayla Akat Ata, Melda Onur ve Fatma Ünsal'ın konuşmacı olarak katıldığı panelin moderatörlüğünü Av. Cemile Turhallı yaptı.

07.03.2019- DIYARBAKIR KADINA YÖNELIK ŞIDDETLE MÜCADELE AĞININ KURULMASI

Diyarbakır’ da kadına yönelik şiddet alanında çalışma yürüten STK ve kadın komisyonlarıyla kadına yönelik şiddette ortak mücadele etmek amacıyla Diyarbakır Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ağı kuruldu

Koordinasyon ağı için işbirliği protokolünü imzalayan 8 örgüt şöyle:

Rosa Kadın Derneği

Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi

İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi Kadın Komisyonu

Diyarbakır Tabipler Odası Kadın Komisyonu

Eğitimsen Diyarbakır Şubesi

Ses Diyarbakır Şubesi

Mezopotamya Psikologları İnisiyatifi-Diyarbakır

Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Diyarbakır Şubesi

Şiddetle Mücadele Ağı İşbirliği Protokolü’nde yer alan maddeler ise şöyle:

Bileşenler, herhangi bir ayrım gözetmeksizin Diyarbakır ili içinde kadına yönelik her türden şiddetle mücadele etmek amacıyla bir araya gelir.

Bileşenler ortak amaç doğrultusunda birlikte hareket etme ve dayanışma, ortak veri tabanı ve hafıza oluşturma hususlarında birbirlerine karşılıklı taahhütte bulunur.

Ortak amaç doğrultusunda ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ağı’ adı altında bir araya gelen bileşenlerin imzaladığı iş bu protokol ve maddeleri ihtiyaç halinde de değiştirilip, geliştirilebilir.

08.03.2019- REWŞEN ÇELİKER KONSERİNDE KADINLARLA BULUŞULDU

8 Mart Dünya Kadınlar Gününün ve Derneğimizin kuruluşunun yaratmış olduğu heyecanla, kadınlarla Rewşen Çeliker konserinde buluştuk

21.05.2019- DİYARBAKIR’DA KATLEDİLEN AV. MÜZEYYEN BOYLU İÇİN BASIN AÇIKLAMASI

Müzeyyen Boylu, Diyarbakır Kayapınar ilçesinde boşanmak istediği erkek tarafından sokak ortasında ve çocuklarının gözü önünde katledildi. Müdahillik talebimiz öncelikle "soruşturma aşamasında katılma talebi yapılamayacağı gerekçesiyle" sonrasında ise doğrudan mağdur olmadığımız gerekçesiyle reddedildi. Cenazesi henüz yerdeyken olay yerine giderek takip etmeye başladığımız Müzeyyen Boylu cinayetinin bugün de takipçisiyiz.

27.05.2019- DİYARBAKIR’ DA KATLEDİLEN MERVE ÜNAL İÇİN BASIN AÇIKLAMASI

Diyarbakır Güvenlik Şubeye bağlı olarak çalışan polis memuru Merve Ünal, meslektaşı polis Muharrem Y. tarafından katledildi. Diyarbakır Ofis semti Sanat Sokağında, Dicle Amed Kadın Platformuyla ortak yürüyüş ve basın açıklaması yaparak, kadın katliamlarının ve kadına yönelik şiddetin statüsü, ırkı, rengi yoktur dedik. Merve Ünal katliamının mahkemede takipçisi olamaya devam edeceğiz.

21.06.2019- KADIN KATLİAMLARINA KARŞI KADIN YÜRÜYÜŞÜ

Müzeyyen, Merve ve Aygül’ün katledilmesinin ardından, Diyarbakır Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ağı olarak yaptığımız çağrıyla, Dünya Kavşağı’nda bir araya gelen yüzlerce kadın, ellerinde siyah pankartları ve “Yasta değil isyandayız”, “Kadın durmayacak, kadın susmayacak, kadın haykıracak”, “Çocuk istismarı insanlık suçudur”, “Erkek vuruyor devlet koruyor”, “Sevgi öldürmez yaşatır” ve “Barışı da baharı da kadınlar getirecek” dövizleriyle erkek şiddetine dikkat çekmek için yürüdü.

08.07.2019- MOR-SIYAH EYLEM

Diyarbakır’da 4 kadının eşleri tarafından katledilmesinin ardından, 8 Temmuz 2019 tarihinde artan kadın kırımına ve şiddete karşı bir tepki ve toplumsal refleks geliştirmek, duyarlılık yaratmak maksadıyla Şiddetle Mücadele Ağı olarak farkındalık eylemi gerçekleştirdik. Şehrin geneline siyah ve mor afişler asarak 1 günlük “ jin jiyan e jiyane ne kuje” sloganı ile evler, arabalar, esnaf ve toplumun tüm kesimleri dâhil edilerek gerçekleştirilen bu eylemle, dağıtılan afişler ve siyah ve mor renkte asılan eşarplarla geniş katılımlı ortak bir ruh yaratmanın parçası olduk.

08.07.2019- KENTİN MART-HAZİRAN ŞİDDET ÇETELESİ

Diyarbakır Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ağı olarak Mart- Haziran ayları arasında alınan şiddet başvurularını raporlaştırıp kamuoyuyla paylaştık. 954 kadının maruz kaldığı şiddet türlerini ve şiddeti önlemek için önerilerimizi kamuoyuna açıkladık. Raporda ayrıca 1716 çocuğun şiddete maruz kaldığını kamuoyuyla paylaşarak acil eylem çağrısı yaptık.

24.08.2019 – ÖLMEK İSTEMİYORUZ

Emine Bulut katliamını kınamak için, elimizde üzerinde Emine’nin son sözleri olan “ölmek istemiyoruz” yazılı siyah pankart ile Müzeyyen’in vurulduğu yerde DAKP ve Şiddetle Mücadele Ağı bileşenleri olarak basın açıklaması yaptık.

28.08.2019- KADIN KATLİAMLARINA KARŞI KADIN YÜRÜYÜŞÜ

Diyarbakır Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ağı ve Dicle Amed Kadın Platformu bileşenleri olarak Medya kavşağından Rojava parkına kadar yüzlerce kadın ve LGBTİ kadın katliamlarına karşı tek ses oldu. Yürüyüşün ardından basın açıklaması ve oturma eylemi gerçekleştirdik.

02.08.2019- MOR KONVOY EYLEMİ

Rosa Kadın Derneği olarak yaptığımız çağrıyla, Diyarbakır'da trafikte kadınların maruz kaldığı her türlü şiddete karşı, kadın şoförler tarafından Mor Konvoy eylemi gerçekleştirdik. Diyarbakır’ın ana artellerinde bulunan caddelerde çok sayıda kadın sürücü, araçlarıyla konvoy oluşturarak, trafikte kadın şoförlere uygulanan şiddeti protesto etti.

30.08.2019- KAYYUM ATAMALARINI PROTESTO ZİYARETİ

Rosa Kadın Derneği olarak, kayyum atamalarının 12. gününde Lise caddesinde süren oturma eylemine destek verdik. Bu antidemokratik uygulamanın karşısında olduğumuzu belirttik. Eş Başkanlık bir kadın kazanımıdır ve bizim mor çizgimizdir dedik.

22.09.2019

Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu’nun “73.Ferman Ve Ezidi Kadınlarının Özgürlük Mücadelesi” çalıştayındaydık.

07.10.2019

Akdeniz arabulucular ağı tarafından kadınlar için düzenlenen arabuluculuk eğitimi ve çatışma çözümü eğitimindeydik.

11.10.2019- KADINLAR BARIŞ ISTIYOR BAŞLIĞI ILE YAPTIĞIMIZ BASIN AÇIKLAMASI

Biz kadınlar, en güçlü şekilde savaştan değil barıştan, ölümden değil yaşamdan yana olduğumuzu haykırıyoruz. 'Kadınlar Barış İstiyor' diyoruz ve barışın inşasının kadın dayanışması ve örgütlülüğü ile gelişeceğine inanıyoruz dedik.

07.11.2019- MUTEBER’IN TAZIYESI

Bismil’de eşi tarafından katledilen kadın yoldaşımızın taziye ziyaretinden sonra, ilçede, içerisinde İstanbul sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun maddelerinin yer aldığı 'HAKLARIMIZI BİLİYORUZ, KULLANACAĞIZ' bildirilerini kadınlara dağıtarak farkındalık çalışması gerçekleştirdik.

19.11.2019-

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde,  kadınlara 6284 Sayılı kanunu anlatarak haklarına dair bilgilendirme ve farkındalık çalışması gerçekleştirdik.

20.11.2019- 25 KASIM HAFTASI ETKINLIKLERI DAHILINDE ÜYELERIMIZ ILE BULUŞMA

25 Kasıma giderken üyelerimizle buluştuk. Konuştuk, dinledik, güldük, ağladık. Farklı zamanlardan ve farklı mekânlardan geçmiş olsak da deneyimlerimiz, acılarımız, sevinçlerimiz aynı olduğunu ve kadın dayanışmasının nasıl güç verdiğini yeniden hissettik ve umut tazeledik.

23.11.2019- 25 KASIM HAFTASI ETKINLIKLERI DAHILINDE KADINLAR ŞIDDETSIZ BIR YAŞAMI KONUŞUYOR ÇALIŞTAYI

Şiddetle Mücadele Ağı olarak, “Kadınlar Şiddetsiz Bir Yaşamı Konuşuyor” çalıştayı ile
örgütlülüğümüze, dayanışmamıza, canımıza, işimize saldıran, hayatımızın çerçevesini çizip, nasıl yaşayacağımızı söyleyen, bizi eve hapsetmeye çalışan tüm iktidar formlarına karşı mücadele yöntemlerini konuştuk.

23.11.2019- 25 KASIM GECE YÜRÜYÜŞÜ

Şiddetle Mücadele Ağı olarak, kadına yönelik her türlü şiddete karşı mücadelemizi, isyanımızı ve dayanışmamızı büyüttüğümüz 25 Kasım gece yürüyüşünü yaptık.

10.12.2019- KENTİN TEMMUZ-ARALIK ŞİDDET ÇETELESİ

Diyarbakır Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ağı olarak Temmuz-Aralık ayları arasında alınan şiddet başvurularını raporlaştırıp kamuoyuyla paylaştık. Önerilerimizi detaylı biçimde sunarak acil eylem çağrısı yaptık.

24.12.2019- BARIŞ VE HAYAL ATÖLYESİ

Kadınlarla barış hayallerimizin resmini çizdik. Herkes kendi barışını hayal etti ve hayalindeki barışı resmetti renkli boyalarla. Çünkü biliyoruz ki, en güzel BARIŞ hayalini kuracak olanlar da BARIŞ’ı getirecek olanlar da kadınlardır.

26.12.2019- İMZA GÜNÜ: EMİNE ESMER ''HELİNA EVİNÊ''

Dernek üyemiz Emine Esmer’in “Helina Evine” adlı kitabının lansmanını organize ederek tüm kadın yoldaşlarımızla birlikte imza günü etkinliğini yaptık.

28.12.2019- BİR CAN DAHA EKSİLMEYECEĞİZ BASIN AÇIKLAMASI

Kadın cinayetlerine karşı sessiz ve suskun kalmayı tercih eden yetkililere sorumluluklarını hatırlatmak için “Bir can daha eksilmeyeceğiz!” diyerek sokaklardaydık.

06.01.2020-İSTİSMAR YASASINA KARŞI BASIN AÇIKLAMASI

İstismar suçunu işleyenleri yasalarla aklama çabasına karşı Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi bizler de sesimizi yükselttik! Türkiye’deki bütün kadın yapılarıyla eş zamanlı basın açıklaması gerçekleştirdik.

20.01.2020- GÜLİSTAN DOKU RAPORU KAMUOYUYLA PAYLAŞILDI

Diyarbakır Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ağı olarak, Dersim’de kayıp olan Gülistan Doku’ya ilişkin Dersim’de biz dizi görüşme ve incelemede bulunarak hazırladığımız raporu yetkililerle ve kamuoyuyla paylaştık.

22.01.2020- MELİKE İÇİN TAZİYE KURDUK

Evli olduğu erkek tarafından katledilen Melike Demirok için ailesi taziye kurmadı. Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) bir taziye evinde bir araya gelerek taziye kurduk.

22.01.2020- YAŞAM ZİNCİRİ EYLEMİ

Diyarbakır'da evli olduğu erkek tarafından öldürülen Melike Demirok ve sürekli artan kadın cinayetlerine dikkat çekmek amacıyla, Dicle Amed Kadın Platformu bileşenleri olarak Ofis Semtinde toplandık ve ele ele tutuşarak “yaşam zinciri” oluşturduk.

27.02.2020- GÜLİSTAN DOKU NEREDE EYLEMİ

Dersim kadın Platformunun çağrısıyla tüm kadın örgütleriyle birlikte Dersim’e giderek Gülistan Doku nerede dedik. 8 Mart’ın startını Gülistan’ın akıbetini sorarak verdik.

08.03.2020- 8 MART MİTİNGİ

Dicle Amed Kadın Platformu bileşenleri olarak İstasyon Meydanı’nda bir miting organize ettik. Hangi amaçla tertip ettiğimizi anlamak isteyenlere 8 Mart’ın tarihini araştırmalarını tavsiye ederiz.

16.05.2020- MOR İNSAN ZİNCİRİ

Kadın kurumlarıyla birlikte Pandemi sürecinde artan kadın cinayetleri ve ayrımcı infaz yasasını protesto etmek için mor insan zinciri oluşturduk.

Belirttiğimiz faaliyetlerin yanı sıra;  Rosa olarak açıldığımız günden bugüne şiddete maruz kalan 160 kadın derneğimize başvuru yaptı.  Başvuruların 44’ü pandemi sürecinde bizlere ulaşan kadınlardan oluşuyor. Kadınların talebi doğrultusunda hukuki ve psikolojik destekler için yönlendirmeler yaptığımız gibi can güvenliği tehlikede olan başvurucuları koruma ve tedbir kararı alındıktan sonra kadın sığınaklarına yönlendirdik. Suç duyurusunda bulunan başvurucuların hukuki süreçlerinin takibini yapıyoruz. Çocuk ihmal ve istismarı başvurularında ise ilgili kurumlara ( karakol, ÇİM, Baro çocuk hakları komisyonu gibi) yönlendirmeler yapıyoruz. Pandemi sürecinde geçimini gündelik olarak ev temizliğiyle sağlayan 76 kadın emekçiyle telefonda görüşerek yapmış olduğumuz anket çalışmasının sonuçlarını raporlaştırarak kamuoyu ile paylaştık. Yine pandemi sürecinde 276 kadına dayanışmak amacıyla telefon üzerinden ulaştık. Karantina sürecinde, kadınların yalnız olmadığını ve her koşulda dayanışma içerisinde olacağını bu çalışma ile ortaya koyduk. Buradan sizlerin aracılığıyla hem başvurucularımıza hem de birlikte çalışma yürüttüğümüz ve bu süreçte bizleri yalnız bırakmayan kadın kurumlarına duyurmak isteriz ki, yaptığımız bütün görüşmeler gizlilik ilkesi doğrultusundadır ve başvurucuların kişisel bilgileri üçüncü kişilerin erişimlerinin olmayacağı şekilde muhafaza edilmektedir.

Derneğimizin yapmış olduğu her eylem Diyarbakır Valiliğine bildirilmiş ve her bir eylem “barışçıl gösteri hakkının” sınırları içerisinde sona ermiştir. Hem eylemler hem basın açıklamaları Dernek Yönetim Kurulunun kararıyla yapılmış, karar defterine işlenmiş gerekli tüm hukuki süreç işletilmiştir. Dernek tüzüğünde belirtilen amaçlar dışında yapmış olduğumuz tek bir faaliyet bulunmamaktadır. Şu anda bize neden “Kadınlar Barış İstiyor” başlıklı basın açıklaması yaptınız diye soranlara Dernek Tüzüğümüzün üçüncü maddesini tekrar okumalarını tavsiye ediyoruz. Keza okudukları ve uygun buldukları tüzükten dahi haberdar değiller görünen o ki. Bizler bu tüzüğün üçüncü maddesinde derneğin temel ilkelerini; “ayrımcılığa karşı olmak, her türlü şiddetle mücadele etmek, eşitliği savunmak, barışı savunmak, demokrasiyi savunmak ve ekolojik bir toplum için mücadele etmek” olarak belirlemiş bir derneğiz. Tabi ki barışı savunacağız. Kadınlar tabi ki barış istiyor. Ankara’da davet edilerek gittiğimiz Kadınların Barış Hayali Atölyesinde ne karar aldığımızı soruyorlar arkadaşlarımıza. Kadınların atölyede barışı resmetmesinden, boyadıkları kalemlerin renkliliğinden bile korkuyorlar anlayacağınız. 8 Mart’ı tertiplemekteki amacınız neydi diye soruldu örneğin. Dernekte arama yaparken 8 Mart sonrası eylem alanında kalmaması için toparlanıp derneğe bırakılmış olan yüzlerce lolipop ve pankart arasından sadece “Kadın Cinayetleri Politiktir. / TJA” yazan pankarta el koydular. Oysa bu pankart zaten 8 Mart’ta eylem alanında kullanılmış olan, Valiliğe bildirilmiş, polis tarafından liste ile kontrolü yapılarak alana kabul edilen pankarttı. Diyarbakır’da belediyeye kayyum atanmasına yönelik bütün STK ve meslek örgütleri açıklama yapmışken, derneğimizin yapmış olduğu açıklama örgüt üyeliği dosyasında delil olarak yer almakta. Dinlenen bir telefon kaydında arkadaşının nasılsın sorusuna “ Moralim bozuk, uyanır uyanmaz sosyal medyada savaş haberleri gördüm” demiş olmakla yargılanıyor dernek başkanımız. Şu anda devam eden yargılamalar sonrasında herkese dikkatli olmasını tavsiye ediyoruz açıkçası. Neye moralinizin bozulduğuna dikkat edin zira bu ülkede bazı şeylere moralinizin bozuluyor olması dava dosyanıza delil olarak eklenebilir, hatta bir de Kürtseniz bu moral bozukluğu sizin örgüt üyeliği ile yargılanmanıza bile sebep olabilir.

Açılalı henüz bir buçuk yıl olmasına rağmen farklı birçok kadın örgütüyle de ortaklaşarak ve sayısız dayanışma ağında yer alarak bu kadar fazla faaliyet yapmış olan bir derneğin, hem de meclise getirilmesi planlanan infaz yasası öncesinde, bu şekilde bir operasyona maruz kalma sebebi oldukça anlaşılır bir durum aslında. İnfaz yasası öncesi kadınların sesini kısmak gerekiyordu ve tabi ki iktidar her zamanki gibi önce Kürd’e vurayım dedi. Ama bu defa yanıldı. Bu defa Türkiye’nin her yerinden kadın dayanışmasının sesini yükselten yoldaşlarımızın sesi iktidarın sesini bastırdı.

Biz Rosa Kadın Derneği olarak yapmış olduğumuz her faaliyetin arkasındayız. Anayasal haklarımızı kullandığımız için de kimseden özür dilemeyeceğiz. Arkadaşlarımızı değil, tacizcileri, tecavüzcüleri, kadın katillerini yargılayın. Belki o zaman, her gün başka bir kadın cinayetine uyanmayız, belki o zaman bu kadar eylem yapmamıza da gerek kalmaz. Bizler şu anda kadar yaptığımız ne varsa yapmaya devam edeceğiz."

Açıklama, "Kadın Cinayetleri Politiktir, Yaşasın Kadın Dayanışması, Jin Jiyan Azadi" “sloganlarıyla son buldu.

 
Editör: Haber Merkezi