DİYARBAKIR-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: Yeni yasal düzenleme ile çocuklar için evlendirme kavramının kabul görme olasılığının tartışılmasının dahi kabul edilemeyeceğinin altını çizen İHD Eş Genel Başkan Yardımcısı Avukat Rahşan Bataray Saman, çocukların cinsel istismara maruz bırakıldıkları faillerle evlendirilmeleri ve bu sayede cezasızlıkla ödüllendirileceği bir yasal düzenleme ile karşı karşıya olduklarına dikkat çekti.


İHD Eş Genel Başkan Yardımcısı Avukat Rahşan Bataray Saman JINNEW'te  Şehriban Aslan-Zeynep Durgut'a konuştu; Koronavirüs salgını birçok ülkede görüldüğü ilk andan itibaren hızla yayılarak yüzbinlerce insanın yaşamını yitirmesine neden olurken binlercesi de hastanelerde tedavi altında. Korona salgınına yönelik tedbirler kapsamında birçok ülke cezaevlerinde bulunan tutukluları tahliye etti. Salgın durumu Türkiye’de de büyük bir hızla ilerlerken alınan yetersiz önlemlerden dolayı binlerce insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Dışarıda önlemler bu kadar yetersiz iken cezaevlerinde bu önlemlerin hiçbir şekilde alınmadığı tutsaklar tarafından kaydedildi. AKP-MHP oylarıyla meclisten geçirilen yeni yasa tasarısı sonucu siyasi tutsaklar dışında kadın katliamı failleri, cinsel istismar failleri, uyuşturucu failleri gibi kişiler cezaevlerinden çıkmaya başladı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkan Yardımcısı Avukat Rahşan Bataray Saman, çıkarılan yasayı, çocuklara yansımalarını değerlendirdi.


‘Suç işleme potansiyellerinin önünde tüm engeller kalktı’


Çocuklar için “evlendirme” kavramının kullanılmasının tartışılmasının dahi kabul edilemeyeceğini söyleyen Rahşan, çocukların cinsel istismara maruz bırakıldıkları faillerle evlendirilmeleri ve bu sayede cezasızlıkla ödüllendirileceği bir yasal düzenleme ile karşı karşıya olduklarına dikkat çekti. Rahşan, “Ceza hukukunun temellerinden biri de suç işlenmesinin önlenmesi amacı ile caydırıcı yaptırımlar düzenlemektir. Suç işlemeye meyilli birçok insan alacağı cezadan korkup geri durabilmektedir. Ancak bu düzenleme ile suç işleme potansiyeli olan kişilerin önündeki tüm engeller ortadan kaldırıldı” ifadelerine yer verdi.


‘Bu düzenleme aileleri çok zor durumda bırakacak’


Çocukların tamamen korumasız ve büyük bir tehlike ile karşı karşıya bırakıldığının altını çizen Rahşan, “Mağdur olan çocukların aileleri de bu düzenleme nedeni ile önemli bir tehdit ve baskı riski ile karşı karşıya bırakılmaktadır. Bu konuda aileler için hukuk mücadelesi yürütmek zaten çok zordu, bu düzenlemeler maalesef aileleri de çok zor durumda bırakacak. Çocuklar üzerindeki erken evlilik baskısı daha da artacak, çocuk istismarı olaylarında ailelerin olaya ‘evlilik’ görüntüsü vererek istismarın üzerini örtmesinin önü tamamen açılacak” dedi.


‘Yeterince itiraz edilmezse devamı gelir’


Rahşan, çocuk istismarında bulunanlara af veya ceza indirimi düzenlemelerinin iktidarın yaratmak istediği toplum modelini hayata geçirme ve kabullendirme araçlarından sadece biri olduğuna vurgu yaptı. Bu nedenle yıllardır bu konunun iktidarın gündeminde olduğunu söyleyen Rahşan, her fırsatta konunun ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirildiğini ve toplumun buna hazırladığına dikkat çekti. Rahşan, “Topluma bir çocuğun tecavüzcüsü ile de olsa evlendirilebileceği ve bunun hiçbir hukuki yaptırımı olmayacağı düşüncesi kabullendirilmek isteniyor. Getirilen af veya ceza indirimi düzenlemeleri, yapılan tartışmalar, devamında nasıl bir düzenleme yapılacağı, bu zihniyetin nereye kadar gidebileceği kaygısını da beraberinde getirmektedir. Bu düzenlemelere ve zihniyete karşı yeterince itiraz edilmez ve karşı durulmazsa emin olun devamı da gelecektir” şeklinde konuştu.


‘Cezaevindeki anne ve çocuklar büyük risk altında!’


Ayrıca çocukları ile birlikte cezaevinde olan annelerin durumuna değinen Rahşan, “Bu durum uzun süredir insan hakları savunucularının gündemindeydi. Bu duruma ilişkin birçok açıklamamız ve çağrımız söz konusu. Son yasal düzenlemelerde maalesef bu duruma ilişkin, bu konudaki mağduriyetleri giderebilecek düzenlemeler yapılmadı. Çocukların da annelerinin de cezaevi koşullarında yaşamaları, ihtiyaçlarını gidermeleri çok zor, bu hususta özel hiçbir düzenleme söz konusu değil. Salgın hastalık döneminde cezaevinde çok büyük risk ve tehlike altındalar” şeklinde konuştu.


‘Kadın ve çocukların can güvenliği hiçe sayıldı’


“Kamuoyunda infaz paketi olarak bilinen 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 15 Nisan 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir” diyen Rahşan “On binlerce siyasi mahpus, gazeteci, öğrenci, avukat, yerel yönetici ve siyasetçi infaz indirimi kapsamı dışında tutuldu. Kalıcı ve eşitsiz bir infaz rejimi getiren bu yasa değişikliği sonucu; kadınlar, çocuklar ve dezavantajlı gruplar lehine hiçbir tedbir almadan salt hapishane kapasitelerini azaltmak için yapılan tahliyeler ile kadın ve çocukların can güvenliği hiçe sayılmaktadır” sözlerine yer verdi.


Rahşan, koronavirüs önlemleri kapsamında evde kalmanın kadınlar ve çocuklar için yarattığı şiddet tehdidine bir de ‘İnfaz Yasası’ ile salıverilen cinsel istismar ve kadına yönelik şiddet faillerinin eklendiğini belirterek şunları kaydetti:


“Kadın ve çocuk hakları alanında mücadele yürütenlerin, insan hakları savunucularının uzun yıllardır yürüttükleri mücadeleler, her olay ve dosya için verilen çok büyük bir emek ve mücadele söz konusu. Maalesef infaz yasasındaki düzenlemeler ile bu emek ve mücadelelerin sonuç ve kazanımları yerle bir edildi. Kadın ve çocuklara karşı şiddet uygulayan, tecavüz eden suçluların cezalarını çekmeden salıverilmeleri çocuk ve kadınlar için, tüm toplum için çok büyük tehdit oluşturmaktadır.


‘Suçlular bırakıldı kadın ve çocuklar korumasız’


Bu röportajın sorularını yanıtladığım sırada kadına şiddetten dolayı cezaevinde olan ve son düzenlemeler ile bırakılan bir suçlunun kendi çocuğunu döverek öldürdüğü haberini okuduk. Kendi çocuğunu döverek öldüren bir zihniyet, işlediği suçtan dolayı hiç bir yaptırım ve iyileştirme programına tabi tutulmadan, şiddet uyguladığı ailesine yönelik hiç bir tedbir alınmadan aynı eve gönderilebiliyor. Tüm toplumun salgın nedeni ile eve kapandığı, ‘evde kal’ çağrılarının yapıldığı bu dönemde kadın ve çocukların cezaevinden çıkan bu suçlular ile evde kalmaları çok korkunç. Ayrıca kadın ve çocukların bu dönemde korunmasına ilişkin de hiçbir düzenleme ve önlem de söz konusu değil.”


‘Mücadelemize devam edeceğiz’


Rahşan son olarak yasal düzenlemeler ve değişiklikler yapıldığını dile getirirken, “Toplumun yapısı ve ihtiyaçları, düzenlemelerin yaratacağı etki ve sonuçlar çok iyi hesap edilmeli ve değerlendirilmelidir. Bu düzenlemeler ile kadın ve çocukların kalacakları risk ve tehditler ortadayken maalesef bu konudaki uyarı ve talepler dikkate alınmamıştır. İnsan Hakları Derneği olarak, yasa hazırlığı yapıldığı süreçte Ceza ve Güvenlik tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair teklif hakkında görüş ve önerilerimizi ayrıntılı bir şekilde hazırlayıp sunduk. Ama maalesef hiçbir şekilde dikkate alınmadı. Bugün itibarı ile birçok kadın ve çocuk büyük bir tehdit ve tehlike altındadır. Her zaman olduğu gibi bu konuda yine en büyük iş bu alanda uzun yıllardır mücadele yürüten hak savunucusu kurum ve kişilere düşmektedir. Bizlerin bu alanda çalışma ve mücadelemiz devam edecek” diyerek İHD’nin Genel Merkezi ve tüm şubelerinin telefon ve internet üzerinden başvurulara açık olduğu bilgisini verdi.
Editör: Haber Merkezi