DİYARBAKIR -ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ; Halfeti ve Siverek’te yaşananların takipçisi olacaklarını belirten İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, uluslararası sözleşmelere uymayan Türkiye’nin bir hukuk devleti olmayı başaramadığını belirtti.


JINNEWS'ten Şehriban Aslan'ın haberine göre;Urfa’nın Halfeti ilçesinde gözaltına alınan yurttaşların maruz kaldığı sistematik işkence henüz gündemdeyken, bu kez Siverek ilçesinde 2’si kadın 6 kişinin yaşamını yitirdiği ve kamuoyuna “toprak kavgası” olarak yansıtılan katliam yaşandı. Aynı süreçte “yargı reformu” paketini açıklayan AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın “işkenceye sıfır tolerans” sözleri ise tepkilerin odağında.


Urfa’da yaşanan işkence ve katliamı İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin değerlendirdi.


‘80’lerdeki ağır işkence yöntemlerine geri dönüldü


Eskiye dönülen işkence yöntemleriyle korku politikasının yayılmaya çalışıldığını belirten Eren, Kürt coğrafyasında dönem dönem yöntemlerde değişmeler olsa da işkence uygulamalarının son bulmadığına dikkat çekti. Eren, “Özellikle 90’larda ve 80 darbesi sırasında çok ağır işkenceler uygulandığını biliyoruz. Fakat uzun bir süredir elektrik işkencesi uygulanmıyordu. Ancak Halfeti olayıyla birlikte yeniden 80’li yılların ağır işkence yöntemlerine geri dönüldüğünü gördük. Türkiye Cumhuriyeti Devleti aslında kendi iç hukuku ile de işkenceyi yasak bir yöntem olarak belirlemiş ve birçok uluslararası sözleşmede imzalamış. Sözleşmeler, Anayasa ve iç hukukun üstünde kabul ediliyor. Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti açıkça diğer devletlere taahhütte bulunmuş ‘ben işkence yapmayacağım’ diye. Uygulamada böyle olmadığını görüyoruz. Türkiye bir hukuk devleti olmayı başaramıyor” dedi.


Urfa Emniyeti ağır işkence yöntemleriyle gündemde 


Halfeti’deki olayın çok özel bir olay olduğuna vurgu yapan Eren, Urfa Emniyeti’nin son yıllarda en ağır işkence yöntemlerini kullanan polis teşkilatlarının başında geldiğini söyledi. Uygulanan işkence yönteminin çok ağır olduğunu ifade eden Eren, “Elektrik işkencesine geri dönülmüş ve kadınlara dönük cinsel şiddet ve işkence uygulamaları var. Halfeti işkenceye sıfır tolerans sözünün ne kadar boş olduğunu bir kez daha ortaya çıkarıyor” diye belirtti.


‘İşkence devlet eliyle meşrulaştırılıyor’


Eren, 15 Temmuz 2016 tarihinden bu yana devlet eliyle kullanılan işkence ve şiddet görüntülerinin bir takım polis ve jandarmaya ait olduğunu düşündükleri hesaplardan kamuoyuna servis edildiğini aktardı. Bunun çok uzun süredir böyle devam ettiğini dile getiren Eren, “Örneğin savaştaki hak ihlalleri görüntüleri de böyle. Bu bence toplumun çok açık bir şekilde korkutma yöntemidir. Yani şiddetin bu denli meşrulaştırılmaya çalıştırıldığı, bu kadar devlet eliyle rahat kullanıldığı başka bir süreç hatırlamıyorum. Eskiden ‘biz yapmadık’ derlerdi şimdi açıkça şiddet yöntemleri savunuluyor. Örneğin sosyal medyaya bir işkence videosu yükleniyor ve onun altına yazılanlara bir bakarsanız korkunç yorumlar görürsünüz. Biz bu toplumda bu insanlarla yaşıyoruz diye endişeye kapılıyorsunuz. Açıkça farklı fikirde olan insana işkenceyi savunan insanlar var. Devlet bunu sürekli kamuoyuna lanse ediyor. Halfeti’deki olayda da insanlar yerlere uzatılmış, kafalarına silah dayatılması topluma karşı bir korku salma yöntemidir” ifadelerini kullandı.


‘Devlet Kürdistan’da aşiretler eliyle kendi fikirlerini yayıyor’


Son olarak Siverek’te yaşanan soykırıma dikkat çeken Eren, şöyle dedi: “Urfa İHD’deki arkadaşlarımızdan bilgi aldık. Eskiden de bu olaylara benzeyen olaylar vardı. Bucak Aşireti ve başka aşiretler var tabi bu aşiretlerin başka kolları da var. Benim duyduğum fakat doğru mudur değil midir bilmiyorum. Katliama uğrayan tarafın HDP yanlısı saldırgan tarafın ise AKP’li olduğudur. Fakat buna rağmen çok net bir şey söyleyemeyiz. Orada bir çalışma yapılacak ama faillerin korunması yeni olan bir şey değildir. Devlet Kürdistan’da aşiretler eliyle sürekli kendi fikirlerini yaymaya çalışıyor. Buna direnen veya kabul eden aşiretler oluyor. Kabul edilen tarafta korunuyor. Uzun yıllardan beri devam ettirilen bir yöntem ve halada devam ettiriliyor. Bizler İHD olarak hem Halfeti işkencesinin hem de Siverek katliamının takipçileri olmaya devam edeceğiz.”
Editör: Haber Merkezi