İstanbul’un su havzaları ve ormanları yok edilirken, Yenikapı’ya kurulmak istenen santralle birlikte deniz ekosistemi yıkıma uğratılacak. Bu durumdan memnun olacak tek taraf ise Marmaray şirketi olacak

Enerji Bakanlığı’nca daha önce duyurusu yapılan yüzer termik santral için geri sayım başladı. Yenikapı açığına yerleşecek olan gemi üzerinden İstanbul’a enerji sağlanacağı santralin gücü 240 MW olarak açıklandı. Çift yakıtlı (motorin+doğalgaz) gaz türbinleri kullanılarak kurulması planlanan yüzer termik santralle ilgili olarak hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu’nca yeterli bulunup nihai kabulü 02.08.2018 günü yapılmış. Kabulü yapılan ÇED Raporu için halkın görüş ve önerilerini almak üzere Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde ve Bakanlıkta on (10) gün süreyle görüşe açıldığı duyuruldu. İstanbul’un su havzaları ve ormanları yok edilirken, bu santralle birlikte hem deniz ekosistemi yıkıma uğratılacak hem de İstanbul’un zaten kirli olan havası daha da kirlenecek. Yenikapı gösteri alanının yakınına demirleyecek olan, 200 metre uzunluğunda 40 metre genişliğindeki kuru yük gemisine monte edilecek 2 adet jeneratör ile elektrik elde edilecek. Doğalgaz ve motorin ile çalışacak olan santral, meydana gelebilecek kesintilerde bölgenin elektrik ihtiyacını karşılayacağı belirtiliyor. Ancak İstanbul’un enerji ihtiyacının olmadığı bilinirken, bu gemide enerji üretilmesinin farklı nedenlerinin olması gerekiyor.

Enerji ihtiyacı yok!

Türkiye enerji nakil hatları üzerinden bölgelere ayrılmıştır. Örneğin Bursa, Kocaeli ve İstanbul illeri Kuzey Batı Anadolu bölgesi olarak ele alınır. Bu bölgede yer alan Kocaeli’de 154 kV gerilim seviyesindeki trafoların toplam kapasitesi 2573 MVA, Bursa’da 154 kV gerilim seviyesindeki trafoların toplam kapasitesi 2860 MVA düzeyindedir. İstanbul (Anadolu Yakası) ise 154 kV gerilim seviyesindeki trafoların toplam kapasitesi 3469,25 MVA’dir. İstanbul’da 50’ye yakın linaslı ve 20 civarında lisansız enerji üretimi gerçekleşmektedir. İstanbul’un elektrik dağıtım hizmeti Avrupa yakasında BEDAŞ, Anadolu yakasında ise AYEDAŞ tarafından sağlanmaktadır.

Santral İstanbul için olamaz

Türkiye’nin ise enerji üretim kapasitesi 87 bin MW’ı aşmış durumda. Ancak bu kapasitenin yüzde 30 gibi bir oranı çalışmaktadır. Yani enerji kapasitesi açısından bir ihtiyaç asla yoktur. Ancak kamu elindeki santraller çalıştırılmamaktadır ve bu boşluk özel şirketlerce doldurulurken, bu durum da sermayeyi mutlu etmeye yetmemektedir. Şirketlerin kapasite altında enerji üretiyor olmaları nedeniyle üretmedikleri enerji için ‘kapasite bedeli’ adı altında ödeme yapılmaktadır. Enerji ihtiyacına yönelik yeterli enerjinin üretilmemesinin nedeni kapasite sorunu değildir. Deniz üstüne kurulacak santralin İstanbul için kurulacağı iddiası asılsız görünmektedir.

Marmaray şirketinin talebi

Kuzey Batı Anadolu Bölgesi içinde yer alan Bursa’da kurulu bulunan 2000 MW doğalgaz çevrim santrali kamu elindedir ve çalıştırılmamaktadır. Bu durumda yüzer santralin üreteceği 240 MW enerji kimin için olduğunu sormak hakkımızdır. Özel şirketlerin ve özellikle doğalgaz çevrim santrallerinin üretimini yüksek maliyetler nedeniyle durdurduğu (Örneğin Trakya’da Alarko bunu yapmıştır), diğer enerji şirketlerinin yatırımlarını yaparken döviz üzerinden borçlanmaları nedeniyle bankalardan yapılanma talep etmeleri gibi nedenler Türkiye’de ciddi bir enerji kaybının başlayacağına işaret ederken deniz üstüne kurulacak olan santralin, yap-işletdevret modeliyle inşa eden şirketin talebi doğrultusunda Marmaray’ı her durumda enerjisiz bırakılmak istenmediğine işaret ediyor. Yani bu yüzen santral bu nedenle ve kamu eliyle gerçekleştirilirken, Marmaray şirketinin çıkarları korunmaya çalışıldığı anlaşılıyor.

Türkiye’de 6 doğalgaz santrali durdu

EPİAŞ Şeffaflık Platformu’nun yayınlanan verilerine göre, 6 doğal gaz yakıtlı santral geçtiğimiz Pazartesi günü elektrik üretimini durdurdu. Aralarında yabancı firmalara ait olanların da bulunduğu santrallerin enerji üretimini durdurmallarının nedeni olarak kur artışları gösterildi. EPİAŞ’ta firmaların elektrik üretimini neden durduklarına dair planlı ya da planlı olmayan herhangi bir gerekçe ise yer almıyor. Elektrik üretimini durduran şirketler arasında GAMA Enerji A.Ş. de var. BBC Türkçe’ye konuşan GAMA Enerji A.Ş. Genel Müdürü ve Enerji Ticareti Derneği Başkanı Tamer Çalışır, üretiminin durmasını, “artan döviz fiyatı ve santraldeki tribünlerinin bir tanesinde meydana gelen teknik arıza” ile açıklıyor. OMW Samsun Elektrik ise BBC Türkçe’ye yaptığı yazılı açıklamasında, “Mevcut operasyonlarımız planlandığı gibi devam etmektedir” türü bir açıklamayla hnüz santrali kapatmadıklarına işaret ediyor. Tamer Çalışır, doğalgaz ile elektrik üreten şirketlerin “keyfi olarak” elektrik üretimini durdurma tasarrufuna sahip olmadıklarını belirtirken, artan döviz fiyatları ve Ağustos başında düzenlenen doğalgaz satış fiyatları nedeniyle EPİAŞ’tan herhangi bir açıklama almadıklarını söylüyor.

Çalışır, şu an Türkiye genelinde santrallerin bir kısmının elektrik üretemez hale geldiğini belirtiyor. TMMOB Makine Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener yaptığı açıklamada, “Hâlihazırda elektrik talebinin arz kapasitesinin gerisinde kalması ve planlama olmayışından ötürü özellikle fosil yakıt esaslı birçok santralin ölü yatırım olduğu, bu ölü yatırımların kredilerle yapıldığı, özel sektörün ödeyemediği kredi borçlarının şu veya bu şekilde Hazine’ye ve tüketicilere yansıtılacağını görmezden gelen ve ayrıca “kapasite bedeli” adı altında bu irrasyonel yatırımlara destek çıkan enerji yönetiminin bilgisi ve becerisinin tartışmalı olduğu açıktır” dedi.

KAYNAK EKOLOJİ SERVİSİ YENİ YAŞAM
Editör: Haber Merkezi