İzmir Alevi Kadın Platformu eşit temsil için mücadele ediyor

Alevi kültürü temelinde kadınların eşit temsil hakkının olduğunu ancak zaman içinde bu temsiliyetinin yok edildiğini belirten kadınlar, buna karşı mücadele kapsamında İzmir Alevi Kadın Platformu’nu kurdu. Elif Bakır, Fadime Doğan, Nebahat Çelik, Gülistan Gül ve Şevda Çiçek İzmir Alevi Kadın Platformu’nu kurma nedenlerini ve Alevi kadınlarının sorunlarını anlattı.

30 yıldır Alevi örgütlerinde çeşitli görevler alan Elif Bakır, İzmir’de 15’e yakın Cemevi ve onlarca derneğin olmasına rağmen kadınların eşit temsiliyetinin olmadığını belirtti. Bakır, platformun kuruluş sürecinde kurumlarındaki erkeklerden ve dedelerden olumsuz eleştiriler aldıklarını söyledi. Bakır, “Biz özümüzle yola girdik, bunun ağır bir yol olacağının farkındayız. Alevi kurumlardan tepki alacağımızı biliyoruz. Bütün bunlara rağmen özellikle Alevi kadınlardan olumlu tepkiler alacağımızı da biliyorduk. Ne zaman bu konuyu tartışsak, başta dedeler olmak üzere herkes bize 'Çok erken' diyorlardı. Oysa yaşam kadınla başlar, neyin erkeni? Bunun için heybemize barış, eşitlik, doğa ve insan sevgisi aldık. İnsani kamil içinde bu yol erkanıyla yürümeyi hedefledik” dedi.

Alevi kadınlarının örgütlenmesini temel aldıklarını söyleyen Bakır, “Bizler Cemevi’ne örgütlenmeye gittik ama bize sadece mutfak görevleri verildi. Kadın kolları diye bir darlaştırılmış alan var, yönetime girince kadınları bu alana atıp, söz hakkını da elinden alıyorlar. Oysa biz canız ve eşitiz. Yönetimde de inançta da bir sözümüz olsun. Çok eski dönemlerde kadının cem yürüttüğünü görürüz. İbadette de olması gerektiği gibi eşit olmak istiyoruz” diye belirtti.

Babası bir Alevi Dedesi olan Fadime Doğan da, Cem esnasında annesinin, babasının yanına oturduğunu ancak hiçbir zaman söz verilmediğini aktardı. “Babam İzmir’de dedelik yapardı ve ben bir çok cemine katıldım" diyen Doğan, "Annem de bir dede kızıydı ve hep babamın yanında otururdu ama hiçbir zaman babam anneme dua vermezdi. Sorduğumda babam; ‘İmam Hüseyin’in postuna ancak erkek seyitler oturur' dedi. Ama Kerbela Meydanı'ndan insanları çıkaran Zeynep Ana’ydı. O günden bugüne Alevi kültüründe kadının yeri hep öndeydi. Bugün Cemevi’nde kadın hem inanç olarak hem de yönetme anlamıyla geriye itildi" şeklinde  konuştu.

Demokratik Alevi Derneği Eş Başkanı Nebahat Çelik de, platformu Alevi kadınlarını ön plana çıkarmak için kurduklarını belirtti. Alevi kültüründe kadının eşit olduğu fakat pratikte eşit olmadığını ifade eden Çelik, bu nedenle İzmir Alevi Kadın Platformu öncülüğünde geçen Şubat ayında Xızır Cemi örgütlediklerini dile getirdi. Bazı dedelerin kendilerine karşı çıktığını vurgulayan Çelik, şunları söyledi: "Destek veren dedeler de oldu. Alevi örgütlenmelerinde yer alan kadınların platforma katılmak için temasa geçti. Kadınların öncülüğünde yapılacak cemleri yaygınlaştırmak istiyoruz."

45 sene önce Ardahan’dan İzmir’e göç ettiklerini söyleyen GülistaN Gül de, 10 yıldır Cemevlerinde hem hizmet ettiğini hem de kültürü öğrenmeye çalıştığını söyledi. Cem Vakfı’nı temsilen platformda yer aldığını belirten Gül, “Gördüğüm kadarıyla Alevi inancında kadının yeri yok. Oysa tarihimizde kadın ve erkek eşitti. Şimdi ise kadın söylemde var ama eylemde yok. Sadece secde eden değil, cemi de yürütelim istiyoruz” dedi.

7 yıldır Cemevlerinde Zakirlik yapan Şevda Çiçek ise aynı zamanda Melodika Kadın Grubu'nda da çalışıyor. Kadınların bu kültürün içinde yok  sayılmasının gittikçe derinleşen bir sorun haline geldiğini söyleyen Çiçek, “Cemevlerinde Zakirlik yapan bir kadın olarak sözümüzün olmadığını çok yakından görme fırsatım oldu. Alevi kadim bir inançtır. İnancımızı geliştirmek, büyütmek için kadınların sözü olması gerekiyor. Kadın olmadığında inancımız geriler. Bunun için tüm Alevi kadınlarının platformumuzla hareket etmeye çağırıyoruz” diye konuştu.