AYDIN - Tüm tepkilere rağmen tarıma elverişli topraklarında ısrarla JES yapılmak istenen Kızılca köyünde, halk gece gündüz nöbet tutuyor. JES yüzünden sağlıkları bozulduğu gibi tarımın da biteceğini belirten köylüler, Valiye “bu ısrar neden” diye sordu.

Haber JINNWES- Melike Aydın

Aydın’da İkizdere Barajı’na 3 kilometre yakında bulunan Efeler ilçesine bağlı Kızılca köyünde yapılmak istenen Jeotermal Enerji Santrali’ne (JES) karşı nöbet tutuluyor. Gür İş Holding’in kurmak istediği ve Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu için başvurulan JES’in sadece köyü değil bütün Menderes Havzası’ndaki canlılığı ve içme suyuna karışarak İzmir’i tehdit edeceğini belirten köylüler, sonuna kadar direneceklerini vurguladı.


‘Kanser vakaları, anne ve bebek ölümlerinde birinci sırada’


Aydın’ın JES’lerin kurulmasından sonra ülkedeki kanser vakaları, bebek ve anne ölümlerinde birinci sırada yer aldığını ifade eden Aydın Çevre ve Kültür Platformu’nun (AYÇEP) kurucu üyelerinden Seniha Gündoğdu, santrale ihtiyaç duyulmadığının altını çizdi. Seniha, “Bizim bunlara ihtiyacımız yok. Aydın tarım bölgesi. İncirlerimiz kurumaya başladı, zeytinliklerimiz yarı yarıya kurumaya başladı. Tarım bitti. Tarım olmayınca geçim yok. Biz çocuklarımıza temiz bir gelecek bırakmak için buradayız” dedi.


‘Bütün Aydın ve bölge etkilenecek’


Direnişin ön safhalarında yer alan kadınlardan Emine Toker, JES’in engellenmesi için birlik çağrısında bulundu. Bölgede 120 civarında kurulması planlanan termallerin Efeler ilçesine bağlı Mimarsinan Mahallesi’ne kadar uzandığını aktaran Emine, JES’lerin bütün Aydın’ı ve Ege Bölgesi’ni etkileyeceğini söyledi.


‘Nefes alamıyoruz, mahsul çürüdü’ 


Aydın’da kurulan santrallerin zararlarını çoktan yaşadıklarını söyleyen Zehra Doğrul da, köyde nefes alamadıklarına vurgu yaptı. Mahsulün kükürt nedeniyle çürüdüğünü kaydeden Zehra, “Şimdiden domateslerimiz çürüdü. Yiyemedik. Emeklerimiz yok oldu. Eskiden bir ekerdik kışa kadar götürüyorduk. Ama şimdi bir ayın içinde zehirlendi her şeyimiz” diye belirtti.


‘Vali’nin ısrarı neden?’


“Çocuklarım egzoz solumasın” diyerek İzmir’den köye taşındığını söyleyen Leyla Çiyanşen ise, gereğinden fazla enerji tüketiminin sonlandırılması ile santrallere de ihtiyaç kalmayacağını belirtti. Köyünden başka gidecek yeri olmadığını dile getiren Leyla, doğal hayata yeniden dönülmesi gerektiğini vurguladı. Direnişi kırma amacıyla köyün elektriğinin sebepsiz yere kesildiğini ve jandarmanın gönderildiğini belirten Leyla,  “Jeotermalin şirketlere faydası var. Devlet ve şirketler bizim başımıza bu işi getirdi. Özlem Çerçioğlu’ndan (Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı) rica ediyorum el koymasın. Jandarma halkın jandarması değil devletin jandarması, şirketlerin jandarması. Bizim jandarma olsa bizim hakkımızı korur. Ama biz önünde duracağız. Sondaj yaptırmayacağız. Bütün köylüler birleşmemiz lazım. Valiye soruyorum; ‘Bu ısrarın amacı ne?’”
Editör: Haber Merkezi