HABER MERKEZİ - Hayatımıza yön çizerken, en önemli rehberlerden biridir okumak. Sizler için seçtiğimiz karantina günlerinizi kolaylaştıracak ve hayatınıza dokunacak 5 kitap önerisi.


Koronavirüs salgını tüm dünyayı etkisine aldığı bugünlerde yaşamımızı, sağlığımızı önceleyerek dizayn ettik. Dışarda çalışmak zorunda olanlarımız hariç, birçoğumuz bu süreci evlerimizde geçiriyoruz. Bizim gibi özgür ruhlu kadınların hayatlarının asla evlere sığmayacağını biliyoruz. Fiziksel olarak evlerde olsak da, hayallerimiz, mücadelemiz, üretimlerimiz ve emeklerimizle metrekareleri aşıyoruz. Bizlerde Jinnews olarak hayallerinize güç katacak, yol gösterecek her Pazar 5 kitap önerisi ile karantina günlerinizi kolaylaştırmayı hedefledik.


Ajansımızın seçtiği 5 kitap önerisini size sunuyor iyi okumalar diliyoruz.


Dünya’yı Bugünde Sevmek


Fatmagül Berktay


Yabancı olmadığımız günlük yaşam içerisinde kullandığımız duyduğumuz kavramları Hannah Arandt’in  politik görüşleriyle yorumlayan kitap; özgürlük, kimlik, hakikat, politik özne gibi kavramları klasik öğretilerin dışında doyurucu bir yorumla sunuyor. Dünyaya karşı sorumluluğumuzu eyleyen politik özneler olarak yerine getireceğimiz üzerinde duruyor.


Mülksüzler


Ursula K. le Guin


“Bütün duvarlar iki anlamlı ikiyüzlüdür. Neyin içerde, neyin dışarda olduğu duvarın hangi yanında olduğunuza bağlı”


İki ayrı dünyayı ve toplumsal yaşamı anlatan kitap hangi dünyanın insanı olursak olalım birçok kavramı, bildiğimiz birçok şeyi yeniden sorgulamamızı sağlıyor. Okurken erken soluklanma ihtiyacı hissedip kendi dünyamızdaki yolculukla adım atma ihtiyacı hissederken kitap sayfalarında ki şu sözü fısıldarken buluruz kendimizi. Devrim ya ruhunuzdadır, ya da başka hiçbir yerde.


Portakal ağacında oturan kadın


Giaconda belli


“keşfetmekten geri durmayacağız/bütün keşiflerimizin sonunda da/başladığımız yere varacağız, ilk kez/ilk kez tanıyacağız orayı”

Diktatörlük ile yönetilen Ülkesindeki politik sorunlara mesafeli bir kadın olan lavinia’nın gerçeklikle, hayatla ve aşk ile yeniden kendi yolculuğuna çıkmasını anlatıyor. Unutulan Kızılderili köklerinin asiliğinde kendi yolculuğunun hikayesi.


ÇADOR


Murathan Mungan


Ülkesinde gerçekleşen islam devrimi sonrası ülkesine dönen bir adamın ailesini ararken kendini bulma arayışı. Bunu yaparken Ortadoğu da kadınların bazı coğrafyalarda zorunlu olarak giymek zorunda kadığı çadorın içinde bir yolculuğa çıkışı. Örtünmenin sadece bir beden kapatılması değil bellek ve düşüncenin varlıkla birlikte görünmez kılınmasını konu alıyor. Bir kadın örtüsü altında bir erkeğin duyguları çelişkileri ve çatışmalarına yer veriliyor.


Füruğ Ferruzad seçme şiirleri


“ben


yüreğini yitirmiş


 bu zamanlardan


korkuyorum”


Ortadoğu da kadının sessiz çığlığını söze dönüştüren furuğ’un isyanı, muhalifliği sadece kendi coğrafyasına değil, kadını yaşamdan, aşktan, duygudan, özgürlükten alıkoyan tüm evrensel yaklaşımlaradır.


Caliban ve Cadı


Silvia Federici


“ kadın bedeni, devlet ve erkekler tarafından temellük edildiği ve emeğin yeniden üretimi ve birikimin bir aracı olarak işlev görmeye zorlandığı oranda, kadınların sömürülmelerinin ve direnişlerinin zeminidir” der kitabında Silvia. Kadın bedeninin tarihselliğini, milyonlarca kadının cadı diye yakılmasının sadece kilisenin değil kapitalizmin üretim ilişkileriyle değerlendirilmesi üzerine duran kitap, heretik hareketlere öncülük eden kadınların direniş geleneğinin kilise ve kapitalizmi nasıl korkuttuğunu o dönemdeki hareketleri inceleyerek bize ışık tutuyor. Karantinada bedenlerimizi korona virüsünden korumaya çalışırken en tehlikeli erkek aklı virüsünün beden politikasının çok daha korkunç olduğunu fark etmeye yarayacak bir kitap.
Editör: Haber Merkezi