İZMİR - HDP ve MED DER’in Kürtçe kurslarından sertifikalarını alan kadınlar, Kürtçe öğrenmeye devam edecek. MED DER Eşbaşkanı Şilan Elmas Kan, baskı ve zorluklara rağmen Kürtçenin yaygınlaşması için anadil mücadelesini sürdüreceklerini söyledi ve ekledi: “Anadil hakkını istemek siyasi değil, bir insan hakkı talebidir.”

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) milletvekilleri, danışmalar ve parti çalışanlarına Kürtçeyi öğretmek ve geliştirmek amacıyla Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED DER) ile 21 Şubat Dünya Anadil Günü’nde başlattığı Kürtçe dil kurslarına gidenler sertifikalarını aldı. İzmir’de de kursa katılım sağlayan partililere, yapılan etkinlik ile sertifikaları teslim edildi. MED DER Eşbaşkanı Şilan Elmas Kan, kursiyerler HDP Buca İlçe Eşbaşkanı Nurşen Ataman ile partili Funda Akbulut, Kürtçe dil eğitimine dair JINNEWS'ten Melike Aydın'a konuştu.

Kürtçeyi ‘konuşabilmek’ yeterli değil

HDP Buca İlçe Eşbaşkanı Nurşen Ataman, gündelik olarak Kürtçeyi konuşabilmenin Kürtçeyi tamamen bilmek anlamına gelmediğini belirterek Kürtçe kurs almanın önemine işaret etti. “Dilimiz bizim varoluşumuzdur” diyen Nurşen, “Dört ay kursa gittim. Biraz biliyordum ama akıcı bir Kürtçe konuşamıyordum. Devamında daha iyi olacağını düşünüyorum. Evimde çocuklarımla Kürtçe konuşuyorum. Okuma yazma konusunda önemli yol kat ettim ama daha çok şey öğrenmem gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Kürtçe yayınları okuma önerisi

Yazılı Kürtçe eserlerin okunması tavsiyesinde bulunan Nurşen, “Her Kürt çocuklarıyla, arkadaşlarıyla Kürtçe konuşsun. Ne kadar Kürtçe okunursa o kadar Kürtçe yayın artar. Şimdi Kürtçe okumaya başladım, çocuklarıma da gösteriyorum” şeklinde konuştu.

Kürtçe selamlaşabilmek bile mutlu ediyor

Mahallelerde çalışma yürüten partililerin Kürtçe öğrenmesinin önemli olduğunu dile getiren HDP’li Funda Akbulut da herkesin en iyi anadiliyle kendini ifade ettiğini belirtti. “Ben Türk’üm, Kürtçe konuşurken arkadaşımın söylediklerini anlamıyordum ve o da beni anlamıyordu. Hiç olmazsa bir selamlaşmayı öğreneyim diye kursa yazıldım. Zoom üzerinden çok başarılı bir kurs süreci geçirdik. Hocamızın emeği de değerli bizi motive etti. Çok mutluyum. Mahalleye gittiğimde anneleri gördüğümde Kürtçe nasılsın dediğimde bile yüzleri ışıldıyor. Benim de çok hoşuma gidiyor” dedi.

'Kürtçe yaygın dil olmalı, birlikte yaşıyoruz'

Kürtçe anlar ve konuşur seviyeye gelmek için kurslara devam edeceğini belirten Funda, “Birbirimizi anlamamız gerekiyor. Kürtler zorla Türkçeye maruz bırakıldılar. Bizim de ortak dili kullanabilmemiz için Kürtçeyi öğrenmemiz, Kürtçenin yaygın bir dil olması gerekiyor. Çünkü birlikte yaşıyoruz” sözlerine yer verdi.

‘Anadil siyasi değil insan hakkı talebidir’

Bütün halkların kendi anadilleri ile var olduklarını ifade eden MED DER Eşbaşkanı Şilan Elmas Kan ise Kürtçe dil hakkını istemenin siyasi değil bir insan hakkı talebi olduğunu dile getirdi. Sadece Türklerin değil Arap, Süryani, Kürt, Ermeni gibi birçok halkın bulunduğu Türkiye’de HDP’nin de çok dilli ve kimlikli bir politikası olduğunu belirten Şilan, “Örneğin bizim akil insanlarımız, analarımız kendilerini Kürtçe ifade edebiliyor. Dilleri Kürtçe. Dilimizi bilmezsek çalışmalarımızı da yapamayız. Çünkü halkın içine çıkamayız. HDP de içindeki kurumlar da bunu yayabilmek için öneride bulundu. Kürtçeyi öğrenip geliştirme isteğimizle onların istedikleri ortak bir noktada buluşmuş oldu” diye konuştu.

'Dilimizi yaşatmaya devam edeceğiz’

Baskıya ve zorluklara rağmen çalışmalarına devam ettiklerini ve başarılı olduklarını sözlerine ekleyen Şilan, “Çalışanların emeği büyük. Bu belgeyi verebilmemiz büyük bir başarı. Şu anki Kürt halkı kültür, sanat ve dilleri için mücadele etmeye devam ediyor. Birileri Kürtler yoktur diyor, birileri Kürt dili için bir sıkıntı yoktur, üniversitelerde zaten bu imkânları tanıyoruz gibi söylemler geliştiriyor. Oysa 15 bin öğretmen varsa sadece bir Kürtçe öğretmen var. Bunların hepsi sorun ve devam ediyor. Bu koşullarda Kürt diline sahip çıkmak ve süreğenliğini sağlamak için büyük çaba sarf ediyoruz. Oysa devlet Kürt halkına bu imkânları sağlamaya mecburdur. Türkiye’de demokrasi sorunu yıllardır var ve devam ediyor. Bize bugüne kadar olumlu bir cevap verilmedi. Ama biz dilimizi yaşatmaya devam edeceğiz” ifadelerinde bulundu.

'Kadınların özsavunması daha güçlü olacak'

Kursların birçok kesimi Kürtçe öğrenmeye teşvik edebileceğini kaydeden Şilan, sadece kurslarda değil, hayatın içinde Kürtçenin aktif şekilde konuşulması gerektiğine vurgu yaptı. Kirmanckî kurslarının da açılacağını ekleyen Şilan, “Ne kadar sahip çıkarsak başarı da o kadar büyük olacak. Dili ve kültürün maneviyatını kadınlar devam ettiriyor. Burada en büyük zahmet kadınların omuzlarında. Kadın kendini tanıdıkça dilini bildikçe özsavunması da o kadar güçlü olacaktır” dedi.

Editör: Haber Merkezi