'Kadınları öfkelendiren yasalara geçit vermeyeceğiz'

VAN-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: Kadın katliamlarının son bulması için AKP'nin  keyfi yasalardan vazgeçmesi gerektiğini söyleyen TJA aktivisti Hawar Derya, “Kadınları öfkelendiren bu yasalara geçit vermeyeceğiz” dedi.

Çocuk istismarı faillerine cezasızlık getiren  “istismar faillerine evlilik yoluyla” af tasarısı AKP  tarafından gündeme getirilmesine tepkiler gelmeye devam ediyor. Düzenleme, çocuk yaşta  evlendirilen ve istismara maruz kalan çocukların faillerinin belirli şartlar altında salıverilmesini öngörüyor. Konuya ilişkin konuşan  Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Hawar Derya, biran önce tasarıdan vazgeçilmesi çağrısı yaptı.

Güne kadın katliamları ve çocuk istismar haberleriyle uyandıklarını söyleyen Hawar, sistematik bir hal alan ihlallerin, toplumda büyük bir kaosu oluşturduğunu belirtti. Hawar, “Hiç kimse yaşamını güvencede hissetmiyor. Çünkü bundan sorumlu olan eril zihniyetler görevlerini yerine getirmiyor. Hükümet yetkilileri ise topluma karşı olan sorumluluklarını yerine getirmemekle beraber mevcut kaosu daha da körüklemektedir. Biz kadınlar daha öncede belirttiğimiz gibi ‘bu böyle gitmez biz kadınlar izin vermeyiz istismarı meşrulaştıran yasalara’, daha kolay yönetilir bir toplum için en iyi silah ahlaki ve politik değerlerini yok etmektir. Geçmiş süreçlerde olduğu gibi kadın katliamlarına karşı çıkarttığımız seslerden kaynaklı çeşitli şiddet yöntemleriyle karşılaştık.  Böyle karşılanmamızdan dolayı, zanlılar caydırmamakla beraber daha da cesaretlendirildi” dedi.

Türkiye'nin gelişmişlik düzeyinin hızla düştüğünü dile getiren Hawar, “Geçmişte kan davaları ve katı geleneklerle evlendirilen çocuklar şimdi ise yeniden gündeme gelen yasa tasarısı ile güvenceye alınmaya çalışılıyor. Sapık ve yoz olan bu anlayış biz kadınları ve toplumu öfkelendiriyor. Biran önce bu tasarıdan vazgeçip çocuk haklarını daha çok nasıl geliştirmeli ve failleri daha çok nasıl cezalandırarak caydıra biliriz üzerinde konuşulmalıdır. Kadına yönelik şiddeti ve çocuk istismarını önlemeyi amaçlayan İstanbul sözleşmesi başta olmak üzere tarihten bu güne büyük mücadeleler ve bedellerle kazanılmış hiç bir hakkı kaybetmeye niyetimiz yok. O yüzden hükümetin bir an önce keyfi uygulamalar ve gündemlerden vazgeçip insan hakları ve uluslararası hukuka bağlı kalarak görev ve sorumluluklarını yerine getirmelidir” çağrısında bulundu.