ANKARA - Lenf kanseri ağır hasta tutuklu Veysel Alıcı’nın cezaevinde yaşamını idame ettiremediğini aktaran Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, acil tahliye edilmesi gereken Alıcı’nın hastaneye sevk taleplerinin reddedildiğini belirtti.

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutukluların durumuna dikkati çektiği eylemlerinin 365’incisini İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi’nde gerçekleştirdi. Toplantı salonunda düzenlenen basın toplantısında konuşan inisiyatif üyesi avukat Ömer Faruk Yazmacı, 25 Ağustos’ta Sincan Cezaevi’nden tahliye edilen 70 yaşındaki hasta tutuklu Mehmet Ali Çelebi’nin durumuna değindi. Kan kanseri olan Çelebi’nin iki böbreğinin iflas ettiğini hatırlatan Yazmacı, tahliye edildiğinde desteksiz yürüyemez halde olduğunu söyledi. Kanserin karaciğerine de yayıldığını aktaran Yazmacı, 31 Ağustos’tan beri yoğun bakımda olduğunu vurguladı. Duruma tepki gösteren Yazmacı, “Ölüme ramak kala bırakılan mahpusun iyileşme olanağı kalmayınca tahliye reva görülmüştür ne yazık ki” diye belirtti. 

TUTUKLU VEYSEL ALICI’NIN DURUMU 

Konya E Tipi Cezaevi’nde tutulan 42 yaşındaki ağır hasta tutuklu Veysel Alıcı’nın sağlık durumunu da aktaran Yazmacı, 2012 yılında tutuklanan Alıcı’nın yargılamasının devam ettiğini kaydetti. Alıcı’ya 2013 yılında lenf kanseri teşhisinin konulduğunu aktaran Yazmacı, “Konya’da Meram Tıp Fakültesi’nde tedavisi başlamış ve sonrasında Ankara Tıp Fakültesi’nde devam etmiştir. Ankara Tıp Fakültesi’nde ameliyat olmuş ve bu ameliyatla lenf nodülleri alınmıştır. Ameliyattan sonra Konya’ya dönmüş ve kontroller için Ankara’ya gidiş geliş yapmaya başlamıştır. Tedavi süresince uzun süre kemoterapi almıştır” diye belirtti.

DİŞLERİ DÖKÜLÜYOR

Alıcı’nın kanser hastalığının yanı sıra kalp kapakçığında gevşeme olduğunu ifade eden Yazmacı, şöyle dedi: “Eşi, son ziyaret sırasında parmaklarının aşırı şekilde şiştiğini gözlemlemiş ve mahpus tarafından ‘sol kolunda uyuşma başladığını, bağışıklık sisteminin kötüleştiğini ve dişlerinin dökülmeye başladığını’ aktarılmıştır. Dişlerinin dökülmesinden dolayı yemek yiyememekte ve aşırı derecede zayıflamıştır. Şişliklerden dolayı mektup dahi yazamamaktadır. Ağır olan hastalıkları ve bağışıklık sisteminin çökmesi nedeniyle hapishanede tek başına yaşamını devam ettirmekte zorlanmaktadır. Her hastane sevki sonrası karantina odasında uzun süre tutulması nedeniyle ilk başta hastaneye gitmek istememiştir. Ancak Ramazan Bayramı’ndan hemen sonra hastaneye gitme yönündeki tüm başvurulara olumsuz yanıt verildiğini ifade etmiştir. Yine psikolojik olarak da yıprandığını, koğuşların kalabalık olması nedeniyle 3 kişiye bir yatak düştüğünü ve yemeklerin plastik yoğurt kaplarında kalması nedeniyle bağışıklık sistemi zaten zayıf olan durumunun endişe verici hale geldiğini dile getirmiştir.” 

ACİL TAHLİYE ÇAĞRISI

Alıcı’nın metabolizmasının zayıfladığını ve vücut direncinin düştüğünü vurgulayan Yazmacı, “Mart’ta yapılan tetkiklerde; ‘kasık bölgesi, karın ön duvarının sağ ve soldaki alt kısımlarda 10 mm’yi geçmeyen 2 adet lenf nodülü bulunmaktadır. Her iki akciğer posterior segmentlerde yoğunluk artışları izlenmektedir. Dalak hilusunda 8 ve 10 mm aksesuar dalak lehine değerlendirilen 2 adet nodüller izlenmektedir’ denilmektedir” bilgilerini paylaştı. Yazmacı, lenf kanseri hastalığının yanı sıra başka hastalıkları olan, durumu gittikçe kötüleşen, cezaevinde iyileşme ve tedavi olanağı bulunmayan Alıcı’nın tutukluluğunun sonlandırılarak, sağlıklı koşullarda tedavisinin devamı için acil olarak tahliye edilmesini istedi.

( Kaynak: http://mezopotamyaajansi35.com/tum-haberler/content/view/145652

Editör: Haber Merkezi