ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: HDP'li Kars Belediye Eş Başkanı Ayhan Bilgen Diken haber sitesinden Kemal Göktaş'a konuştu.

Kars Belediye Eş Başkanı Ayhan Bilgen, son dönemlerde iktidara yakın medya ve sosyal medyada Kars ile ilgili dile getirilen iddialara yanıt verdi.

Bilgen, asıl meselenin rant ve çıkar grupları ile önceki dönemde yaşanan olumsuzlardan kaynaklandığını belirtirek şöyle konuştu: “MHP il örgütü bir kumar oynuyor olabilir ama bu kumarda galiba kafasına silah tutulan, Rus ruletindeki gibi AKP’dir. Kayyım atanırsa AKP’nin bundan sonra bırakın belediyeyi, iki milletvekili çıkarmasının imkânı kalmaz.”

 

Sosyal medyada kayyım atanması için kampanya yürütenlerden birinin ihale usulsüzlükleri nedeniyle ceza almış bir isim olduğunu söyleyen Bilgen, belediyeye gelerek “Partiliyim, bedel ödedim” diyerek talepte bulunan bazı kişilerin talepleri reddedilince belediye önünde “Belediyeyi PKK ele geçirmiş” diye bağırdıklarını anlattı.

Ayhan Bilgen, gazetecilerle online sohbet toplantısında şunları söyledi:

‘Nasırlarına basıldı’


“Bu ülkede, rant-çıkar ilişkileriyle hukuksuzluk arasındaki bağlantı ne yazık ki iç içe geçmiş. Siz daha toplumcu bir belediyecilik, daha kamu yararını gözeten bir iş yapmaya kalktığınızda hem nasırlarına basılan çıkar grupları harekete geçiyor hem de bunu fırsata çevirmeye çalışan siyasi alışkanlıklar, tepeden inmeci yaklaşımlar harekete geçiyor.  Çıkar grupları ile verdiğimiz kavganın galiba bedellerini ödemeye başladık ki, belediyeye yapılan baskınlar, sosyal medya kampanyaları, linçleri bir boyutuyla buradan kaynaklanıyor. Ortada Türkiye’nin eski kirli ilişkileri, sabıkalı kişilerin kullanılması, yerel çıkar rant ilişkileri ve buna alet edilen birtakım kişilerle ilgili bir fotoğraf çıkıyor karşımıza. Son medya kampanyası da böyle.”

‘Kardeş Aile’ kampanyası


“Bir sabah uyanıyorsunuz 10 gazete birden tek bir haber yapıyor. Akşam da Beyaz TV renklendiriyor. HDP’nin kardeş aile kampanyası konu ediliyor. Biz de salgınla ilgili bir kampanya yapmak istedik. Geçen sene de ramazan ayında iftar vermiştik. Şehrin esnafı destek çıkıyor, biz organize ediyoruz. Aynı yöntemle 250 yardım paketi geldi. Daha paket gelmeden emniyetten arayıp yardım toplayamazsınız dediler. Vali yardımcıları ile görüştük ama aşamadık. Listeleri verdik ve Sosyal Yardımlaşma’ya gönderdik. Paketlerin de bir kısmını yoksul personelimize verdik. Diğer yarısını da Sosyal Yardımlaşma, Emniyet marifetiyle aldı. Bizim bunun dışında bir liste çalışmamız yok. HDP’nin kardeş aile kampanyasının çağrılarını yaptık sadece. Talepte bulunan aileler olduğunda partiye yönlendiriyoruz ya da Sosyal Yardımlaşma’ya gidin diyoruz.

Haberde iddia edildiği gibi Avrupa’daki o yardım organizasyonuna ne belediyeden gitmiş bir başvuru var ne bir liste var ne bizim bir temasımız var. HDP’nin yürüttüğü Kardeş Aile kampanyasına sosyal medya üzerinden çağrı yapmışız. Bunun dışında bizim bu kampanyayla da bir ilişkimiz yok. Sabaha karşı düğmeye basılmış, hazırlanıp servis edilmiş bir haberle hemen arkasından da kayyım atansın kampanyası başladı.”

‘Kayyım büyük bir tezgah’


“MHP’nin belediyeyi geri almak için il düzeyinde baskı yapması, AKP için büyük bir tezgahtır. Kars’ta kayyım atanırsa AKP’nin geleneksel seçmeninin gidip MHP’ye vermesi ihtimalinden daha yüksek olan ihtimal, artık daha blok, muhtemelen Kürt milliyetçiliği duygularıyla kalıcı bir HDP seçmeni haline gelmesidir. Biz kimsenin sadece kimlikler üzerinden oy kullanmasını doğru bir yol haritası olarak görmeyiz. Şehrin iki kutuplu hale gelmesinin şehre kötülük olarak görüyoruz. Biz bundan karlı da çıkabiliriz. MHP’nin denemeye değer göreceği kesin. MHP’nin çünkü aynı tarzla belediyeyi kazanması mümkün değil. Bu bir yılı gördükten sonra şehir dönüp tekrar çöpe, yolsuzluğa tercih yapmayacak. Herkes bunun faturasını hükümete keser. Bunun da biraz düşündürdüğünü sanıyorum. Kayyım atanan Diyarbakır’da mesela seçim AKP ile HDP arasında. Diyarbakır’da belediyeyi alamadığında AKP, bu yöntemle alalım diyebilir. Seçim AKP ile HDP arasında geçtiğinde kayyım atamanın siyaseten mantığı olabilir, yöntem doğru olmamasına rağmen. Ama Kars’taki yapı böyle değil.”

MHP il örgütü bir kumar oynuyor olabilir ama bu kumarda galiba kafasına silah tutulan, Rus ruletindeki gibi AKP’dir. Kayyım atanırsa AKP’nin bundan sonra bırakın belediyeyi, iki milletvekili çıkarmasının imkanı kalmaz. 

Kayyımla ilgili süreci bence tamamen kamuoyu belirleyecek. Duyarlı, etkin, caydırıcı bir kamuoyu oluşursa geri adım atılacağını düşünüyorum. Yok eğer bu sessizliğe kurban giderse birçok konuda MHP’nin hükümetten talepleri nasıl sonuç alıcı oluyorsa, bu konuda daha üst düzeyde güvenlik birimlerinden ya da MHP yönetimi üzerinden… O zaman da yapılacak bir şey yok, biz sadece olan biteni kamuoyuyla paylaşmış olacağız.”

‘Sadece HDP tabanında olmaz’


“Kars’ta iki özgünlük var. Bizim teminatımız borçlar ve devraldığımız enkaz. Vali beyin de böyle bir tabloda kayyımlık heveslisi olduğunu sanmam. Ama şehrin sosyolojisi mühim. Mesela bir anket yaptırdık. Bize oy veren seçmenden yüzde 1 civarında eleştiri var. Çoğunlukla iş taleplerinden kaynaklı memnun olmayanlar. Ama yüzde 10 civarında da bize oy vermemiş seçmenin sempatisi var. Genişleme fotoğrafı var. Şehirde insanlar şunu söylüyorlar, biz oy vermedik ama şehir ilk defa temizleniyor, rüşvet vermeden imarda iş yapabiliyorsunuz. Bu tabii ki meşruiyet tartışmasını başka yere taşıyor. Kars çok göç vermiş bir şehir. Bu göç dolayısıyla bunun İstanbul’a, İzmir’e, Ankara’ya yansıması var. Fuarlara katılan bir belediye var artık, üretim yapan bir belediye var. Bir yıl öncesinde de A4 kağıdı kalmamış bir belediye vardı. Bütün zorluklara rağmen tanıtım yapan, doğal üretim yapan bir tabloya geldik. Bunu tamamen görmezden gelemiyorlar. Ama yok saymak da mümkün, atadık kayyımı diyebilirler elbette. Yine de tepki olacağını, bunun da sadece HDP tabanında olmayacağını biliyoruz.

Kars’ta oylar biraz etnik dağılır. Azeriler MHP’ye, Terekemeler CHP adayı Terekeme ise CHP’ye, yerliler daha çok AKP’ye verir, Kürt oyları HDP ve AKP arasında dağılır. Azeriler’in, İstanbul Halkalı’da yaşayan Caferi topluluğu, şehirdeki Ehlibeyt veya diğer yapılanmalar içinde Kars belediyesi ile ilgili ciddi bir sempati var. Daha önce çözemedikleri sorunları çözebiliyorlar. Bu tabloda partizan tutumla belediyeyi cezalandırmanın, Kars’ı cezalandırmak olacağını herkes ifade ediyor. Bu galiba fren yapmaya neden oluyor. 31 Mart seçimlerinde Kars’ta bir ittifak oldu. İki parti arasındaki merkezi karar, Kars’ta MHP’nin girmesi yönünde çıktı, çünkü zaten belediye MHP’deydi. Karar, AKP il örgütüne, AKP milletvekillerine, hatta genel merkezdeki raporlara rağmen böyle çıktı. Sonuçta gördük ki AKP seçmeni bütünüyle MHP’ye gitmedi ve MHP seçimi kazanamadı. Bunun da en önemli sebebi, MHP belediyesinin pratiğidir. Bugün de MHP’li meclis üyeleri de söylüyor.”

‘Maske ABD’den sonra geldi’


“ABD’ye maske giderken Kars’a yeni maske geliyorsa bu sorgulanır. Ulus devlet paradigması böyle bir şey. Kars’a yetişmeden önce başka yere gidebiliyor maske. Siyasetin kaçınılmaz olarak yerelleşmesi karşısında ayak sürüyen, direnen bir tablo ile karşı karşıyayız. Nasıl imparatorluklarda Fransız ihtilali sonrası yaşananlara rağmen Osmanlı, her yeri yönetme, kafasını kaldıranı vurarak susturma gibi merkezi güçlendirerek yönettiyse sanırım ikinci kez aynı hatayı yapıyoruz. Dünyada yeni bir dalga var ve bu dalga karşısında asıl çözüm yerelle buluşma olması gerekirken sırf siyasi kaygılarla merkezi otoriteyi koruma çabası var.”

Belgelenen yolsuzluklar


Bilgen, iddialarını temellendirmek üzere Kars’ta yaşanan olaylara ilişkin şu detayları verdi:

“Seçildikten sonra İçişleri Bakanlığı’nın üç yılda bir yaptığı rutin denetim vardı. İyi de oldu. Çünkü biz de özel müfettiş istemiştik. Dosya çok kabarıktı. Yapılmamış yollardan, personel sistemine, ihale uygulamalarına kadar. Belediyecilik mevzuatının hiçbir maddesini gözetmeyen bir pratik bulduk karşımızda. Şöyle bir süreç olduğunu herkes biliyor Kars’ta. MHP’li belediyenin ilk yıllarının daha disiplinli olduğu ancak başkanın partisinden istifası ya da istifa ettirilmesinden sonra son dönemde belediyeyi bir çetenin yönetmeye başladığı, bütün işleri organize ettiği bir tablo. Çeteler arası çatışma nedeniyle hayatını kaybeden de bir isim vardı. Belediyede, başkanın görevdeki son yılında parti denetimini bile kaybetmiş bir pratik vardı. Mülkiye müfettişlerinin bıraktığı rapor da burada ‘kanun kural, belediye yok’ anlamındaydı.” 

‘Ödeme yapmadık’


“İnceleme yapabildiğimiz dosyalarda gördük ki müfettişlerin yazdığının çok daha fazlası var. Bu borçları soruşturma süreçleri bitene kadar erteleyeceğimizi beyan ettiğimizde alacaklıların bir kısmı operasyona başladılar. Kampanya yürütenlerden biri, ihale usulsüzlükleri nedeniyle ceza almış bir isim. Açtığı sayfalarla yapıyor. Belediyenin bayram töreni sonrasında çelenklerin lavaboda olmasını haber yapıp, ‘Kars Belediyesi çelenkleri tuvalete attı’ diye başlık atıyor. Belediyenin siyasi kimliğiyle ilişkilendiriyor. Alınan personelle ilgili haberler yapılıyor. ‘Amcası cezaevindeydi, babası şuradaydı’ denilerek, kriminalize ederek, sosyal medya sayfalarından bir kampanya yürütüldü. Kendisine ulaştığımızda ‘Evet, ben yolları yapmadım ama bunun yerine MİT’in içerisine şunları yaptım’ dedi. Bu ihale kanunu açısından kabul edilebilir değil. Biz kendisine işlem yapamayacağımızı ifade ettik. Savcılığa ve valiliğe de ilettik bunu.”

‘İmar yolsuzluğu’


“Geçmişte imar artırımları ile ilgili açık usulsüzlük vardı. Bir toplantında Meclis’ten yol revizyonu diye karar çıkmış. Her bina için tek tek görüşülmesi gerekirken revizyon kararından sonra bir iki gün içerisinde 150 kadar binanın kat artırımı yapılıyor. Toplantıya başkanlık yapan iki üye imar tadilat kararının arkasını imzalayarak Meclis kararı gibi gösteriyor. Bu vahim bir rant. Müfettişlerin görüşü de bu düzeltmenin iptal olacağı yönündeydi. İnsanlara yedi-sekiz kat diye satış yapılmış ama imar tadilatı iptal olduğunda dört-beş kata inmiş oluyor. Bu otomatik olarak korkunç bir gerilimi tırmandırıyor. Bunların çözümü çok kolay değil. Sosyal medyadan kampanya başlatılıyor. Aynı adada bir bina sekiz katlı, diğer bina dört katlı. Böyle bir şehir silueti olur mu? Buna göz yummak mümkün mü?”

Minibüsçü sorunu


“20 yıl önce belediye başkanı, hat sahiplerine kullanım hakkı süresiz diye sertifika vermiş. Böyle bir yetki yok. Süresiz kullanım hakkı olamaz. 20 yıl boyunca da minibüsçülerle karşı karşıya gelmemek için her seferinde Meclis’ten karar çıkartmışlar. Gazi yakınları, engellilerin talepleri var. Araçları uygun hale getirmiyorlar. Bunu düzene koymaya kalktığımızda ‘Siz niye bunu yapıyorsunuz’ diyorlar. Geçmişte göz yumulmuş olabilir. Ama böyle devam edecek anlamına gelmiyor. Yerel çıkar ilişkileri ile kamu yararının çeliştiği alanlar bunlar. Şehirde ulaşım hakkı ile akşam saatlerinde toplu taşım aracı bulamıyorsunuz. Yoğun saatlerde çalışıp sakin saatlerde kontak kapatıyorlar. Bunu çözmek zorundayız.” 

‘PKK diye bağıranlara’


“Bizim çocuğumuz cezaevinde diyor gelip, adli suçlardan. Ama kendine partili süsü veriyor. Siz de maaş verin diyor. Yaralamadan içeride yatan kişinin maaşını ödememiz talep ediliyor. Geliyor belediyeyi basıyor. Sonra içeride ‘Ben partiliyim’ diyor. Güvenlik amiri bu kişi. Güvenlik amiri cezaevinde yatıyor. Buna maaş verilmesi isteniyor. Biz partiliyiz, bedel ödedik gibi hamaset yapıp. Başka olayda işte kapıya geliyorlar, ‘Belediyeyi PKK ele geçirmiş’ diye bağırıp çağırmalar. Sivil polislerin olduğu biliniyor orada.” 

‘Kriminal tipler’


“Önceki dönem ülkü ocakları başkanlığı da yapan, belediyede çalışmış bir şahıs var. Bu kişi açık yazıyor. MHP’de çalıştığı gözüken bir kişi daha var. Bu isimler açık kimlikleriyle ‘Kayyım atanacak, göreceksiniz’ yazıyor. En son Kağızman’daki çatışmayı referans vererek birtakım mesajlar veriyorlar. CİMER’e, valiliğe organize yoğun şikayetler yapılıyor. En somut olan, belediyeye geçen haftalarda yapılan, üç kişinin gelip masa sandalyeyi devirmesi. Bu kişi uyuşturucu bağımlısı, yanındaki iki kişi de öyle, kriminal kişiler. Belli ki bu kişileri kullanan birileri var ya da istihbarat, güvenlik birimlerinde böyle ilişkiler var.”

‘Şikayetçi olduk’


“Bir şahıs geldi, ‘Bana otopark vereceksiniz, yer vereceksiniz’ dedi. Biz reddettiğimizde ‘Daha önce yapıldı. Siz de yapmak zorundasınız’ dedi. Aile soyadından hareketle, ‘Bedel ödemiş aileleriz’ diyerek hareket eden tipler bunlar. Her gün bir yerde kavga çıkartan insanlar. Savcılığa bildirdik ve bu kişi açık tehditte bulunuyor dedik. Düşünün bu şahıs ifadeye alınıyor. Hakaret ve tehditle ilgili tek bir beyanda bulunmuyor. Kendisi 1.5 sayfa ifade veriyor. İki cümle kuramayan kişi. O benden iş istemiş, ben de ‘Dağa gençleri götürürsen talebini yerine getiririz’ demişim. Gelin bunu araştırın o zaman. Mesajlar, kayıtlar ortada. Bu şahıs bu ifadeyi verip bırakılıyor. Son saldırısında da yine tekrar şikayetçi oluyoruz, tekrar alınıyor. Bu kez ayağım takıldı diye çıkıyor. Ama aynı gün önceki ifadesi basına yansıyor. Biraz önce söylediğim sosyal medya adreslerinden yayılıyor. Biz ulaşamıyoruz ifadeye ama o sayfalar ulaşıyor.” 

‘Sivil polisten tehdit’


“Özel kalem müdürünün atamasını yapamadık, bir yıl oldu. Başkan yardımcımız var. 25 yıl kamu görevi yapan bir isim. Güvenlik soruşturması olumsuz geliyor. Kimi sivil polislerin belediye personeli ile kontak kurup ‘İşbirliği yaparsanız soruşturmanız olumlu gelir, yoksa olumsuz gelir’ dediğine yönelik yazışmalar var elimizde. Soruşturma konusu olursa kabul etmeyeceklerdir elbette ama var bunlar. Ve bu arkadaşların soruşturma sonuçları olumsuz geldi.”

‘Demografik yapı iddiası’


“Şehrin tam ortasında kalmış, arsası belediyeye ait, üzerine barakalar yapılmış olan Kasaplar Çarşısı’nın arazisi hacizli… 70-80 civarında esnaf var burada. Hijyen yok, sağlıklı değil. Restore edilir gibi değil. Şehrin görüntüsüyle de bağdaşmıyor. Burayı hem hacizden kurtarmak hem daha düzgün bir hale sokmak için birtakım görüşmeler yapılmış. Güya oradaki esnaf valiliğe dilekçe vermiş. Sonra dediler, birisi hazırladı, biz de altına imza atıp valiliğe götürdük dedikleri bir metin. Metinde diyor ki, şehrin demografik yapısını değiştirmeye dönük bir çaba içerisinde olduğunuz iddiası var. Oradaki esnafın büyük kısmı Azeri. Bizim bir Kürt müteahhitle anlaşarak, orayı yıktırıp oraya bir binaya yaptırmak ve bir Kürt müteahhidi zengin etmek istediğimiz iddiası. Biz de burası için komisyon kurduk. Beş parti temsil edilsin dedik. MHP’li üye bir proje hazırladı. Düşünün ki, oradaki küçük bir çıkar ilişkisi valiliğe nasıl yansıyor ve oradaki esnafın asla kullanmayacağı ‘demografiyi değiştirme’ iddiasıyla önümüze soruşturma olarak gelebiliyor.”

Tehditler


“Yol yerine MİT’e iş yaptığını söyleyen arkadaş, benim kendisini tehdit ettiğim yönünde bir yazı almış, resmi yazı olarak tebliğ edilmiş bu bize. ‘Kars belediye başkanı tarafından tehdit ediliyorum’ demiş. 150 metreye kadar yaklaşmamam yönünde bir karar. Mağduru değil, öznesi gibi gözüküyorum tehditlerin. Espri konusu tabii. Ya da dağa adam gönderiyor belediye söylentilerine karşı, ‘Belediyenin kimseye bir yere gönderecek parası yok’ diye espri yapıyorum. Telefon mesajları, aramalar, sosyal medya mesajları oluyor tabii. Ya da belediyenin önüne geldiklerinde fiili denemeler oluyor. Ama daha çok tribüne oynama var. ‘Belediyeyi PKK ele geçirmiş’ gibi bağırmalar. Geçmişte belediyeyi basan gruplardan birinden Glock silah çıktı. Daha önce öldürme vakalarına karışmış kişiler belediyeye gelip bağırıyor çağırıyor ama işlem yapılmıyor. Başka bir kamu kurumuna yapılsa farklı süreçler olurdu elbette ama bir soruşturma yok ciddi yürütülen.”
Editör: Haber Merkezi