MUĞLA -ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ; “Kömürsüz Muğla İçin” başlıklı panelde, kömürün gerçek bedelinin doğa tahribatı olduğuna vurgu yapıldı.
MA'nın haberine göre; Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) “Kömürsüz Muğla İçin” başlıklı panel düzenledi. Milas Belediyesi Toplantı ve Düğün Salonunda gerçekleşen panele Avrupa İklim Ağı (CAN Europe), Milas Kent Konseyi, Türkiye Erozyonlar Mücadele Ajansı (TEMA) ve 350.org katkı sundu. MUÇEP üyesi Zübeyde Abide Elebaşı kısa bir açılış konuşması yaparak, katılımcılara teşekkür etti. Panelde İklim Ağı’ndan (CAN Europe) Türkiye İlkim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Elif Gündüzeli, bölgede termik santrallerin yarattığı zarara ilişkin sunumu gerçekleştirdi.


“Kömürün gerçek bedeli” adıyla gerçekleştirdiği sunumunda 1977’den itibaren hayata geçirilen termik santrallerle beraber mücadelenin de devam ettiğini söyleyen Gündüzyeli, kömürün gerçek bedelinin doğa tahribatı, orman ekosisteminin bitmesi, ormandan geçinen bölge halkının mülksüzleştirilmesi ve yerinden edilmesi olduğunun altını çizdi. Yatağan ve Kemerköy’de yer alan 3 termik santralin ömrünü tamamlamasına rağmen devletten alınan teşviklerle santrallerin süresinin uzatıldığını belirten Gündüzyeli, bu nedenle iş cinayetlerinin yaşandığını ve Muğla’nın toplumsal bir dönüşüm planlamasına gidilebileceğini belirtti.


‘FUTBOL SAHASI BÜYÜKLÜĞÜNDE ORMANLIK ALAN TAHRİP EDİLECEK’


Gündüzyeli, termik santrallerden çıkan cıva gibi zehirlerin doğaya karışarak besin zincirine eklendiğini belirterek, santrallerin çevresinde 90 kilometre alana yılda hektar başına 50 kilo cıva döküldüğünü vurguladı. 2014 yılında iletme hakkı özel şirkete devredilen 13 maden ruhsatı 21 bin hektar, Milas’ta 23 bin hektar alanda linyit maden ocağı tesis edildiğini ifade eden Gündüzyeli, “1979’dan itibaren 5 bin hektar alanda açık ocak linyit işletmeciliği yapıldı. Ne kadar orman alan tahrip edildiği bilgisine ulaşılamıyor. Önümüzdeki 30 yıllık süreçte Milas’ta 11 bin 200 hektar, Yatağan’da 7 bin 250 toplamda 30 bin futbol sahası büyüklüğünde orman alanı tahrip olacak. Biyolojik çeşitlilik azalacak. Üç santralin tehlikeli atıklarının olduğu kül barajları 300 hektarlık ormanlık alanı işgal ediyor” şeklinde konuştu.


‘30 BİNE YAKIN İNSAN ETKİLENECEK’


Termik santrallerden çıkan tozun Fethiye, Datça ve Rodos Adasına kadar yayıldığını sözlerine ekleyen Gündüzyeli, şunları kaydetti: “Sağlık etki modellemesine göre santraller yılda 280 erken ölüme neden oluyor. 1982-2017 yılına dek 45 bin insan ölümüne neden olan bu santrallerin ömrü uzatılınca 2043 yılına dek çevre yatırımları iyileştirilse bile 5 bin 300 kişinin daha erken ölümüne neden olacaktır. 2043’e kadar 30 bine yakın insan kömür madeni genişletmeleri nedeniyle doğrudan ve dolaylı olarak yerinden edilecek.”


‘880 ADET SİT ALANININ ÜZERİNE YAPILAN MADEN ÇALIŞMASI’ 


Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi’nin araştırmasına göre 880 adet SİT alanının üzerinde yapılan maden çalışmalarının “Karya medeniyetinin üzerine kömür medeniyeti kurulduğu anlamına geldiğini” söyleyen Gündüzyeli, bölgede yer alan stratonikea ve lagüna alanlarının UNESCO Dünya Mirası adayı olduğunu da sözlerine ekledi. Tüm termik santrallere dolar üzerinden sabit alım garantisi verildiğini, 2017’de sadece Muğla’daki 3 santrale 1,15 milyar lira teşvik verildiğini, zararların da devlet tarafından karşılandığını söyleyen Gündüzyeli, kamu bütçesinden çıkan teşviklerin santrallere akıtıldığının altını çizdi.


Panel “Kömür Belası” adlı film gösteriminin ardından soru cevap şeklinde son buldu.
Editör: Haber Merkezi