ANTEPÖTEKİLERİN GÜNDEMİ;  Haber- Sen Antep Şube Başkanı Mesut Balcan ve Diyarbakır Şube Başkanı Sait Baran’ın ihraç edilmesi basın toplantısıyla protesto edildi. KESK Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik, iktidarın resmiyette kaldırdığı OHAL ve KHK zulmüyle muhalif kesimlere dönük cadı avının devam ettiğini söyledi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Antep Şubeler Platformu, Basın Yayın İletişim ve Posta Emekçileri Sendikası’nın (Haber-Sen) Şube Başkanı Mesut Balcan ile Diyarbakır Şube Başkanı Sait Baran’ın üç yıl açıkta tutulduktan sonra Ramazan Bayramı arifesinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turan’ın onayıyla ihraç edilmesini düzenlediği basın toplantısıyla protesto etti. Eğitim Sen Şube Binası’nda düzenlenen basın toplantısına KESK Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik, Platform Sözcüsü Ali Ersönmez, Haber-Sen Şube Başkanı Mesut Balcan ve Tüm Bel-Sen Şube Başkanı Niyazi Çevik’in yanı sıra çok sayıda kamu emekçisi katıldı. Toplantının düzenlendiği salona “İşimiz, Ekmeğimiz, Adalet İçin OHAL değil Demokrasi istiyoruz” yazılı pankart asıldı.


İktidarın muhaliflere ve kendisi gibi düşünmeyenlere yönelik baskılarının devam ettiğini söyleyen Ali Ersönmez,  özellikle emek ve demokrasi mücadelesi verenlere dönük işten atmaların ve ihraçların sürdüğünü belirterek, “Bu ihraçlar hükümetin önümüzdeki dönemde de Türkiye’yi baskı politikalarıyla yöneteceğinin göstergesidir. Bu anlamda kentimizin Haber-Sen Şube Başkanı olan Mesut Balcan’da ihraç edildi” dedi.


‘KHK’YE EKLENEN EK MADDEYLE İHRACA KILIF UYDURULDU’


Balcan’ın ihraç edilmesinin hukuksal hiçbir ilkeyle bağdaşmadığını belirten Eşbaşkan Mehmet Bozgeyik de, OHAL’in ve Kanun Hükmünde Kararname (KHK) zulmünün bitmediğini dile getirdi. 31 Temmuz 2018 tarihli ve 30495 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7145 sayılı kanunun 26. Maddesiyle 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35/B fıkrasının 9. Maddesi, bakanın onayıyla memuru ihraç etmenin önünün açıldığını aktaran Bozgeyik, “Bu maddeyle kamu emekçilerinin ihraç edilmesi için önceden kılıf hazırlanmış ve hukuksuz bir şekilde hayata geçirilmiştir. Üyelerimizin Anayasada ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler kapsamında gerçekleştirilen eylem etkinlik ve basın açıklamaları suç olarak gösterilmiş ve bunun sonucunda soruşturmalar açılmıştır. Ancak dava açılıp açılmayacağı dahi net değilken arkadaşlarımız hukuksuzca ve antidemokratik bir şekilde ihraç edilmişlerdir. Yaklaşık üç yıldır açıkta bulunan üyelerimiz ile ilgili soruşturma yürütenler tarafından hiçbir somut gerekçe  ortaya koyulamamıştır. Ve cezai işlem başlatılamamasına rağmen ilgili bakanın onayı ile üyelerimizin ihraç edilmesi hukuken yok hükmündedir” diye konuştu.


‘CADI AVI DEVAM EDİYOR’


İdarenin ve ilgili bakanın kendilerini mahkeme yerine koymalarının açıkça hukuk garabeti olduğunu ifade eden Bozgeyik, yaşananların hukuk devletinde ve demokrasinin egemen olduğu ülkelerde olmayacak uygulamalar olduğunu söyledi. İktidarın uzun süredir kendisine muhalif kesimlere dönük başlattığı cadı avının devam ettiğini vurgulayan Bozgeyik, şunları söyledi: “Emekçilerin, anayasal ve demokratik bir hak olan çalışma hakkını elinden alarak, açlığa ve sefalete mahkûm etmeye çalışmaktadır. Kamudan İhracı bir silah olarak gören AKP iktidarı, kendine biat etmeyen, barıştan, demokrasiden, insan haklarından, özgürlüklerden, sendikal hak ve özgürlükler mücadelesinden yana kesimleri susturmak, baskılamak amacıyla kullanmaktadır. Haksızlıklara karşı mücadele eden, biat etmeyen, emek, demokrasi, barış ve özgürlüklerden yana olan kamu emekçilerinin iş güvencesi OHAL ve KHK rejimi ile fiili olarak ortadan kaldırılması kabul edilir değildir. Üyelerimiz hala çeşitli yasal düzenlemeler ve düzmece soruşturmalarla çalışma hakkı elinden alınmaktadır. Hükümetin bu uygulamalarının anti demokratik olduğunu bir kez daha dile getiriyoruz. Devletin ve onun yürütücüsü iktidar partisinin kendi ideolojik referansları doğrultusunda hareket etmekten vaz geçmesini, tüm yurttaşlara eşit mesafede, tarafsız ve demokratik bir siyaset izlemesinin etik gereği olduğunu hatırlatıyoruz.”  (Kaynak: MA )
Editör: Haber Merkezi