ANKARA-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: SES üyesi Tayip Akbulak’ın sendikası tarafından alınan grev kararı sonrası ceza verilmesine AYM’nin onay vermesini eleştiren KESK Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik, “Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapan tüm üyelerimiz açısından emsal teşkil etme tehlikesi barındıran bir hukuksuzluğun kapısını ardına kadar açılmıştır” dedi.

MA'nın haberine göre: Ankara 10 Ekim Katliamı’nın ardından, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) 12-13 Ekim tarihlerinde yaptığı iş bırakma eylemine ceza kesildi. Greve katılan binlerce kişi hakkında başlatılan soruşturmalar kapsamında, disiplin cezası verilen üyeleri adına sendikalar, “örgütlenme özgürlüğünün ihlali” konusunda Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurular yapıldı. Yapılan başvurulardan sendika üyelerinden Siirt Devlet Hastanesi’nde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak çalışan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES ) üyesi Tayip Akbulak hakkında AYM, verilen cezada hak ihlali olmadığına ve iş bırakma eyleminin bir sendikal hak olmadığına karar verdi.


Akbulak’ya verilen cezanın AYM’nin onay vermesine ilişkin KESK- DİSK- TMMOB, TTB, KESK Genel Merkezi’nde ortak basın toplantısı düzenledi.


‘HUKUKSUZLUĞUN KAPISI AÇILDI’


Tüm sendikalar adına konuşan KESK Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik,  grev kararı konfederasyon tüzüğünde yer alan “amaçlar” başlığının kendilerine verdiği yetkiye dayanarak yaptıklarına vurguladı. Bozgeyik, “Tüm bunlara rağmen AYM sendikal bir hak teşkil etmediğine karar verdiği başvuruyu  ‘örgütlenme özgürlüğü’ kapsamında incelemiştir. Ancak AYM örgütlenme özgürlüğü kapsamında yaptığı değerlendirmede başvurucu Akbulak'a verilen aylıktan kesme cezasının ‘kamu düzeninin korunmasına yönelik’ meşru bir amaç taşıdığı tespitine yer vererek örgütlenme özgürlüğünün ihlal edilmediğine karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapan tüm üyelerimiz açısından emsal teşkil etme tehlikesi barındıran bir hukuksuzluğun kapısını ardına kadar açılmıştır” diye belirtti.


‘YARGI SOPASI’


AYM’nin kararı ile yargının siyasal iktidara ne kadar bağlı hale getirildiğinin bir kez daha çarpıcı bir şekilde ortaya çıktığını dile getiren Bozgeyik, “Mevcut siyasal iktidarın anti demokratik politikalarına karşı itiraz edenler bir kez daha yargı sopası ile karı karşıya bırakılmıştır” dedi.


“Şimdi bu kararı verenlere soruyoruz” diyen Bozgeyik, “Kardeşlerini, annelerini, babalarım, çocuklarını, arkadaşlarını, dostlarını hunharca bir katliama kurban verenlerin hiçbir şey olmamış gibi işine gitmesini beklemek ne kadar adildir? Hangi insan yanı başındaki arkadaşım alçakça bir katliama kurban verdikten bir gün sonra hiçbir şey olmamış gibi işine gidebilir?” sorularını sordu.


‘BARIŞTAN YANA TERCİHİMİZİ KULLANDIK’


Bozgeyik, sözlerinin devamında şunları söyledi: “Bizler daha önce onlarca kez yaptığımız gibi, hem 10 Ekim Mitingimizde hem de 12-13 Ekim tarihlerinde hayata geçirdiğimiz iş bırakma eylemimizde ülkenin emekçilerinin kendilerinin boğazından kesilen kaynakların çatışmalara, savaşlara aktarılmasına karşı barıştan ve kardeşlikten yana tercihimizi kullandık. Bunun için 10 Ekim katliamında hayatını yitiren barış karanfillerimize verdiğimiz sözün gereğini yerine getirecek, birileri tarafından sendikal faaliyetlerin kapsamından dışlanmaya çalışılan barış ve kardeşlik talebini temel alan emek ve demokrasi mücadelemizi kararlıkla sürdürmeye devam edeceğiz.”

Editör: Haber Merkezi