İSTANBUL - İktidarın krizine karşı toplumsal muhalefetin ortak mücadeleyi geliştirmesi gerektiğini belirten KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, toplumsal cinsiyete dayalı bir bütçe talebiyle meydanlara ineceklerini söyledi. 

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 2022 yılı bütçesi ve ekonomik krize ilişkin 18 Aralık’ta İzmir ve Diyarbakır’da, 19 Aralık’ta ise Ankara ve İstanbul’da “Geçinemiyoruz, insanca yaşamak istiyoruz” şiarıyla miting düzenleyecek. KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, ekonomik kriz ve iktidarın politikalarına dair değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de uzun süredir ekonomik krizin olduğunu belirten Bozgeyik, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’nde kamu görevlilerine bütçe ayrılmadığını söyledi. Bozgeyik, “Vergilerimizle toplanan bütçe gelirlerinin, büyük bir oranda silahlanmaya, ‘savaş politikalarına’ ayrıldı. Bundan dolayı taleplerimizi dile getirmek için alanlarda olacağız” dedi.

ÖRTÜLÜ ÖDENEK

AKP döneminde birçok gelirin örtülü ödenek adı altında “yandaşlara” aktarıldığını söyleyen Bozgeyik, “Özellikle neoliberal politikalar sonucunda, kamu özel iş birliği görüşmeleriyle, araç geçiş garantileri ve yapılan köprüler açısından değerlendirdiğimizde, büyük oranda kaynaklarımızın bu proje kapsamında yandaş ve uluslararası sermayedarlara ayrıldığını görüyoruz” diye ifade etti.

BÜTÇE TALEBİ İÇİN ALANLARA 

Kamu emekçilerinin gittikçe yoksullaştığına dikkat çeken Bozgeyik, yaşanan bu ekonomik kriz ve enflasyonun artmasından dolayı paranın değerinin kalmadığını kaydetti. Bozgeyik, “Sadece bir yıl içinde kamu emekçilerinin aldığı ücretlerde dolar bazında 250 dolara yakın bir değer kaybetti. Doğal olarak da temel gerekçemiz, emek, demokrasi ve toplumsal cinsiyete dayalı bir bütçe talebi. Bundan dolayı alanlara çıkacağız. Geçinemediğimizi, işsizliğimizi, yoksulluğumuzun, giderek arttığını ifade edeceğiz” diye belirtti.

YATIRIM BÜTÇESİ YOK 

Yatırıma dair bir bütçe olmadığını belirten Bozgeyik, işsizliğini her geçen gün arttığını ifade ederek, 10 milyona yakın işsizin olduğunu kaydetti. Bozgeyik, “İktidarın uyguladığı bu baskı politikaları, 15 Temmuz’dan hukuksuz uygulamalarla 130 bine yakın kamu emekçisi işten çıkarıldı. Toplumsal kesim üzerinde baskılar var. Türkiye, Suriye’ye eklemlenerek Neo Osmanlıcılığın, ‘yayılmacı politikalarını’ hayata geçirme noktasında. Bu çatışmalı savaş sürecine girmesinden dolayı, paramiliter insanlara aktarılmış olduğu örtülü ödenek, kaynakların çoğu savaş politikalarına ayrılıyor” dedi.

İKTİDAR KRİZİ

Kamusal harcamalara yönelik değil, ithalata yönelik bir iktidarın olduğunu belirten Bozgeyik, ekonomik krizin derinleşip bir çıkmaza girdiğini ifade etti. Bozgeyik, “Bu ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte, iktidarın yönetememe krizi oluşuyor. Aynı zamanda siyasal bir krizle de karşı karşıyayız. Bugün hem siyasal kriz, ekonomik kriz, hem de toplumsal kriz açısından birlikte, çoklu bir krizle karşı karşıyayız. Sadece bu kriz kamu emekçilerini etkilemiyor. Tüm toplumsal kesimleri etkiliyor. Özellikle asgari ücretle çalışan işçileri etkiliyor” şeklinde konuştu.

ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI 

Bozgeyik, iktidarın yönetememe krizi üzerinden toplumsal muhalefetin ortak mücadeleyi geliştirme koşullarının güçlendiğini ifade ederek, “Eğer toplumsal muhalefet bu şansı da değerlendirmese, AKP yeniden olası bir seçimde, ömrünü uzatabilir. Bu açıdan herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Ortak mücadeleyi amasız fakatsız yürütmemiz gerekiyor. Ülkenin demokrasisi için sorumluluk alması gerekiyor. Yoksa herkes bundan zarar görecektir” ifadelerini kullandı.

TALEPLERİN YÜKSELTİLMESİ İÇİN

Birlikte örgütlü bir mücadeleyi gerçekleştirmek istediklerini vurgulayan Bozgeyik, “19 Aralık’ta İstanbul ve Ankara olmak üzere, birçok ilden katılım sağlayacak emekçilerle,  taleplerimizi yükseltmek için mitinglerde buluşacağız” dedi.

( Kaynak: MA )

Editör: Haber Merkezi