“İhraç sebebimi bilmiyorum, bu hukuksuzluğa karşı en iyi cevabı sanatla verdiğimi düşünüyorum”

Civan Değer – Bilindiği gibi insanlar doğar, yaşar ve ölür. Atasözünden de anlaşılacağı gibi “At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır.” Bu temelde kimi insanlar; yaşarken ömürleri boyunca çalışır, didinir, durmadan çabalar ve çocuklarına miras olarak; mal, mülk, para, pul, apartmanlar bırakır. Kimi insanlar da hayatları boyunca çırpına çırpına yaşamlarını insanlık için feda ederek kültür emekçisi, sanat işçisi olur ve gelecek nesillere yüzyıllar boyunca fayda sağlayacak eserler bırakır. İşte bunlardan biri de Batman’da yaşayan, devlet memuru iken KHK ile ihraç edilen Tov Sanat Merkezinin kurucusu tiyatro sanatçısı İhsan Gümüşten’dir.

İhraç edildikten sonra özel tiyatro atölyesinde onlarca gence eğitim veren İhsan Gümüşten ile yaptığımız özel söyleşiyi okuduğunuzda hayata bir kez daha umutla bakacağını düşünerek sohbetimizden keyif alacağınızı umuyoruz..!



İhsan Gümüşten’i kısaca tanıyabilir miyiz?

İhsan Gümüşten yaşadığı coğrafyada ve dünyada yaşanan adaletsizlik ve istismarlar sebebiyle karın sancısı olan bir insandır ve bunun tedavisi ile uğraşıyor. Tedavi ile uğraşırken aynı sancıları olan insanlar ile buluşmayı ve onlar ile daha yaşanılır bir dünyanın mümkün olduğu inancında bir insan…

Tov Şano ne zaman kuruldu ve amacı nedir?

Tov’un en temel amacı; dokunmak..! Yaşama dokunmak, canlıya dokunmak, insana dokunmak, dokundukça empati oluştururuz, dokundukça hissederiz ve severiz…!

Biz sevgimizi paylaşmak istiyoruz, sevmek ve sevilmek istiyoruz…

Tov Şano Şubat 2013 yılında kuruldu. Farklı kentlerde farklı gruplarla ve kurumlarla tiyatro çalışmaları deneyimlemiş kişilerin bir araya gelerek kendi oluşumunu gerçekleştirmiştir.

Tov’u sadece ‘Tov Şano’ olarak tanımlamamız Tov’un içeriğini eksik bırakacağı kanısındayım. Çünkü Tov, edebiyat, sinema, tiyatro, resim gibi birçok alan ile ilgili hem etkinlik hem de çalışmalar yürütmektedir. Örneğin; Tov’da her ay tiyatro gösterileri, yazarlar ile imza ve söyleşi günleri, şiir günleri, kısa film günleri, dengbêjlik günleri ve çîrok ((masal) anlatım günleri mevcut. Bunun dışında tiyatro – gitar ve bağlama kurslarımız mevcut. Bu sebepledir ki; Tov Şano artık Tov’un bir alt kolu durumunda kaldığı için Tov Sanatevi tanımlaması daha isabetli olur.

“TOV, BİR NEVİ HARD DİSK GÖREVİ YAPAR”

Tov, Kürtçe bir kelime ve tohum anlamına gelir. Tov Sanatın temel dinamiği tiyatroculardır. Tov Şano bu topraklarda var olan şiir, şarkı, hikâye, masal, mesele ve söylenceleri günümüze uyarlayarak kendi diliyle kendi rengi ile sahneye taşıyor. Yani anlayacağınız; geçmişte var olan değerleri günümüze aktararak bir nevi hard disk işlevini gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır.

Bir diğer amacımız ise yaşadığımız kentte ekonomik anlamda alt ve üst sınıfları daha eşit şartlarda yakınlaştırmak, birbirlerine dokunmalarını ve fikirlerini buluşturmak istiyoruz. Gayemiz, ortalama akıl ile buluşmak ve bununla yürümek… Ortalama akıl ile buluştuğumuzda bir enerjinin oluşacağını ve bu enerjinin sinerjiye dönüşeceğine inanıyoruz. Oluşacak sinerjinin ise hem yaşadığımız kentlere hem de daha geniş alanlara olumlu dönüşümler sağlayacağı inancımız tamdır.

Tov Sanat; sadece kapalı salon etkinlikleri ile kitleyle buluşmaz, aynı zamanda bir ayağı da sokaktadır. Çünkü sokaklar bizim hafıza depomuz ve de özgürlük alanımız olduğundan Tov’un terk etmeyeceği yegâne alanlardır. Mesela; Yılbaşı, Newroz,1 Mayıs, Cumartesi Anneleri ve bu günlerin dışında birçok zaman Tov Sanat sokaklara akar. Yani anlayacağınız Tov Şano; kâh solonu, kâh kafeyi, kâh sokakları kendine sahne sayar.

Bir diğer amacımız; yaşadığımız kentte ekonomik anlamda alt ve üst sınıfları daha eşit şartlarda yakınlaştırmak, birbirlerine dokunmalarını ve fikirlerini buluşturmaktır. Varmak istediğimiz seviye ortalama akıl ile buluşmak ve bununla yürümek… Ortalama akıl ile buluştuğumuzda bir enerjinin oluşacağını ve bu enerjinin sinerjiye dönüşeceğine inanıyoruz. Bu sinerjinin ise hem yaşadığımız kente, hem de ötesine olumlu dönüşümleri sağlayacağına inanıyoruz.

Tov ne demektir?

Kelime anlamı; tohum, dediğim gibi ya bu kadim topraklarda ki değerleri günümüze aktarmak ya da atölye işçiliğinde çıkan eserleri kitleye ulaştırmak istiyoruz…

Biz tohum serpmek istedik bu kadim toprakların değerleri ile dünyaya bütün canlılar için bir ağaç ekmek istiyoruz..!

“YÖNTEMİMİZ ÇOK BASİT İKİ DENKLEMDEN OLUŞUR”

İnan, motive ol ve anlat…

Dokun hisset ve sev…

Bu iki sade başlık Tov Sanatın omurgasıdır.

Şimdiye kadar hangi oyunları sahnelediniz?

Salon oyunları: Şîzo, Şaşitî, Çeprast, Dîk û Mirîşk, Çîrok, Ta û Derzî … Ta û Derzî; deneysel performans çalışmasıdır. Her hafta farklı bir konuyu ele alarak izleyicisi ile buluşur.

Yazılıp henüz sahnelenmeyen salon oyunlarımız ise Deng, Mehmutt ve Navber.

Sokak etkinliklerimizin çoğu isimsizdir, bu yüzden sayısını bilemeyeceğim. Yukarıda belirttiğim gibi; Yılbaşı, Newroz, 1 Mayıs, Cumartesi Anneleri ve farklı birçok gün sokağa çıkıyoruz.

Tov Şano oyuncularını nasıl seçiyor ve nasıl yetiştiriyor?

Öncelikle şunu belirtmek isterim. Tov Şano atölyelerinde yetişen oyuncularımızın çoğu toplumun alt tabaklarından gelen insanlardır. Amaçlarımızdan biri de bu zorlu yaşam şartlarında mücadele eden insanlara fırsat verildiğinde neleri başarabileceklerini görmelerini sağlamaktır. Dünyadaki temel sorunlardan biri de fırsat eşitsizliği olduğu kanısındayız. Bu insanlarımıza sanat ile kendilerini daha güçlü ve daha yüksek ses ile ifade etmelerini amaçlamaktayız.

Tiyatro atölyelerine katılan arkadaşlarımızın çalışmalarda ne istediklerini sorgulatırız. Bu farkındalık kişinin ne istediği sorusuna cevap olur. Böylelikle hayatında istediği alana kanalize ederiz. Yani tiyatro atölyelerimizin ilk amacı oyuncu kazanmak değil, dokunmak ve bu dokunuşlarla farkındalık sağlamak, istedikleri yolculuğun tespitini yapmak ve yolculuklarında onlara destek olmaktır.

“OYUNCU KAZANMAK İKİNCİ AMACIMIZDIR”

Tov Şano’da yetişip konservatuara giden öğrencimiz de var. Sosyal medya kullanarak fenomenleşen öğrencilerimiz de var. Dışarıda pek bilinmeyen ama sahneyi coşturan oyuncularımız da var. Biz eğitimlerimizi verirken, ünlü bir oyuncu yaratmayı vaat etmeyiz ama iyi bir oyuncu olabileceklerini vaat edebiliriz ki bunun yolu da disiplinden ve çok çalışmaktan geçtiğini söyleriz.

Tov Şano ne gibi mesajlar veriyor?

Kültürel değerlerimiz ve tarihsel zenginliklerimize sahip çıkarak dünyaya kendi dilimiz ve kendi rengimiz ile yeni bir melodi sunmayı hedefliyoruz.

Bir diğer husus ise güncel konuları eleştirel bir dille işleyerek hem farkındalık hem de yaşanan hukuksuzlukların unutulmamasını istiyoruz

Sanat; eğlence, toplumsal ve siyasal eleştirel dilin ötesinde bireyi ve toplumu rehabilite etme özelliği de vardır. İşte sanatın rehabilite edebilme ve sağlıklı bireyler yaratma konusunda çalışmalarımız devam etse de bazı imkânsızlıklar sebebiyle ya eksik kalıyoruz veya yeterli kitleye ulaşamıyoruz. Lakin bu çalışmalarımızda tetikleyici olmak adına ısrar ediyoruz ki, doğru ve eğitimli kadrolar ile imkânları daha fazla olan kurumlarımızın sanatın rehabilite edebilme gücünü kullanmalarını arzuluyoruz. Çünkü sağlıklı birey sağlıklı toplumu doğurur ki bu da dinamik bir toplum yaratır.

Özellikle tiyatro için şunu aktarmam gerekir ki, çeviri oyun sahneleyebilirsiniz. Bu oyun klasik bir eser de olabilir buna itirazımız yok, hatta bunu bir zenginlik olarak görüyoruz. Ama soru şu; oynadığınız oyunların yüzde kaçı çeviri, işte bunun cevabı sorun teşkil ediyor.

“ÇEVİRİ OYUNLARI DEĞİL DE YENİ OYUNLAR ÜRETMEK GEREK”

Kendi değerlerimiz ve kendi rengimiz ile dünyaya bir melodi sunabilmemiz mümkün. Bunun için de kendi değerlerimiz ve motiflerimiz üzerine çok ama çok çalışmamız gerek.

İşte bu sebepten ötürü kurumlarımızın ağırlıklı olarak çeviri oyun oynamalarını kolaya kaçış ve sorumsuzluk olarak yorumluyorum.

KHK ile işine son verilen ilk kişilerden biri de İhsan Gümüşten’dir. Buna rağmen çalışmalarınızı daha da büyük bir şevkle ve moralinizi bozmadan yapıyorsunuz. Bunu nasıl başarıyorsunuz?

Tov Sanatın temel kuralı; inanmak, motive etmek, motive olmak ve aktarmaktır. Aynı zamanda dokunmak, hissetmek ve sevmek… İşte bunları bilmek ve hissetmek bana güç veriyor. Bir diğer husus ise her insanın mutlaka bir B planı olması gerekiyor. B planı motivasyonunuzu kaybetmemenizi ve gardınızın düşmemesini sağlar. Her son içinde yeni bir başlangıç uyandırır… Evet, ihraç edilme sebebimi hala bilmiyorum, bu hukuksuzluğa karşı en iyi cevabı sanat ile verdiğimi düşünüyorum… Benim memur olmam rastlantısal bir durum ve hayatın rastlantılar zincirinden oluştuğunu düşünüyorum. Evet, ihraç olmam ekonomik açıdan sıkıntıları getiriyor ama başka bir şey de veriyor. Temel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra ötesinin gereksiz olduğunu kavratıyor, içinizdeki mücadele azminin daha yüksek bir irade ile yürüyüşünü sağlıyor… Yani sistem, sizi kendine muhtaç bıraktığını düşündüğü noktada, madalyonun bir diğer yüzünün olduğunu hatırlamak gerek, çünkü madalyonun diğer yüzünde, kazanımlarınızı görürsünüz İşte hiçbir sistemin alt edemeyeceği durum; yaşamı pozitif düşünmek.

Son süreçte Kürt tiyatrosu ne durumdadır? Bu bağlamda Tov Şano nasıl bir misyon yüklenmiş durumda?

Bu soruya Türkiye’de Kürt tiyatrosu ne durumdadır kısmına cevap vermeye çalışayım. Özellikle 2000’li yıllardan sonra Kürt tiyatrosunda, kurum tiyatrosu ve şehir tiyatroları dışında kurulan özel tiyatrolar ile birlikte bir nevi Kürt tiyatrosunun olumlu boyutuyla kabuklarına sığmama ve kabuklarını kırarak daha geniş alanlara yayılma sürecine tanıklık ederiz. Son süreçte, Kürt tiyatrosunun ayakta kalabilmek için direnmeye çalıştığını düşünüyorum. İşte son süreçte yaşanan baskılardan ötürü ‘ayakta kalabilme çabasını’ , öncesi ile ilişkilendirmek gerekiyor.

Kürt tiyatrosunda özel ve kurum tiyatrosu arasında hiçbir zaman yeterli düzeyde dayanışma sağlanamadı. Bunun sebebini özel tiyatrolardan ziyade, kurum tiyatro çalışanlarında aramak gerektiğini düşünüyorum. Ben kurum tiyatrosunun özünde toplumun her tabakasıyla kucaklaşmak ve bütünleşmek olduğunu biliyorum. Lakin buralarda yer alan bazı kişilerin kişisel çıkarları ile örtüşen hırsları ve egoları, yanlış ve kirli bilgi akışına sebebiyet verdiği için Kürt tiyatrosu istenilen düzeye varmıyor. Bu kirli bilgi akışının özel ve kurum tiyatroları arasına her zaman set ördüğü kanısındayım.

Oyunlarının büyük bir çoğunluğunu çeviri olarak sahneleyen Kürt tiyatro grup ve kurumlarının kümülatif tanımlamasının ne olacağını tartışmak gerek. Çünkü kültürel değer ve motifleri ile bezenmemiş hiçbir sanatsal yapıtın taklitçiliğin ve özentinin ötesinde bir yarının olamayacağı kanısındayım.

Saydığım bu birkaç tespitten sonuçla OHAL süreci ile birlikte Kürt tiyatro grup ve kurumlarının bir artçı sarsıntısı geçirdiğini fakat yeniden toparlandığını söyleyebilirim. Lakin dayanışma konusu ise gene aynı…

Konu ile ilgili ikinci sorunuza gelince; Tov’un neleri yaptığını ve neleri başardığını veya başaramadığını sokağa sormak lazım. Diğer sorularınızda Tov’un kuruluş amacını ve hedeflerini anlattım. KHK’lar öncesi ve sonrası çalışmalarımızdan hiçbir taviz vermedik. Tov ne amaçladıysa aynı düzlemde kesintiye uğramadan devam etti. Tov yaşadığı toplumunun tarihsel geçmişine ve değerlerine sahip çıkarak kendi dili, kendi rengi ve kendi üretimleriyle yoluna devam ediyor. Bu bir farklılık mı bilemiyorum, yorum sizin.

İhsan Gümüşten ve Tov Şano KHK’lara rağmen yılmadı, buna yorumunuz nedir?

Biz yaşama sevgi ile bakıyoruz ve hiçbir öfkenin sevgiyi yenemeyeceğine inanıyoruz. Hayatınıza müdahalesi amaçlanan sıkıntının daha güçlü bir çıkışının olduğuna inanıyoruz… Bu yüzden sistem hayatınıza hangi müdahaleyi yaparsa yapsın, onu kendi silahıyla vuracak alternatif bir perspektifimiz her zaman mevcut. Ama şu çok iyi bilinmelidir ki bizim silahımız mizah, tiyatro ve sanattan başka bir şey değildir.

Sizin gibi ihraç edilip ama kabuğuna sığınan diğer arkadaşlarınıza mesajınız nedir?

Yaşanan adaletsizlik ve istismarlar sebebiyle karın sancısı çektiğinizi biliyorum. Bu sancıları sadece sizin çekmediğinizi bilmenizi istiyorum. Yapmanız gereken tek şey aynı sancıları çeken insanlarla veya oluşumlarla bir araya gelmeniz… Çünkü bu hayat bizim ve daha güzel bir dünya yaratmak mümkün. Bunun için; inanmak, motive olmak ve bir araya gelmek gerek..!
Editör: Haber Merkezi