ANKARA - ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2002’de Keçiören’de mütevazı bir evde oturduğunu ama şimdi 1100 odalı bir Saray’da kibir abidesine dönüştüğünü belirten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’lilere seslenerek, “Bunları doğru buluyor musunuz” dedi.

MA'nın haberine göre; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis’te partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, gazeteciler İdris Özyol, Ergin Çevik ve Sabahattin Önkibar’a yapılan saldırılara tepki göstererek, “Saldırganlar yakalandı ve serbest bırakıldı. Hiçbir namuslu gazeteci dayak yedi diye geri adım atmaz. Saldırganların hapse girmesi için gazetecilerin öldürülmesi mi gerekiyor? Saldırganlar yakalanacak, serbest bırakılacak. Bir de eline belge verin. Adam dövmek serbest sertifikası verin” dedi.


Rabia Naz’ın ölümüne dair de konuşan Kılıçdaroğlu, “Olayın üstü kapatılmaya çalışılıyor. Polise sesleniyorum, sizin göreviniz delilleri ortaya çıkarmaktır. Bir çocuğun göz göre göre öldürülmesine göz yummak değildir. Yargının görevi de Ankara’dan gelen telefonlarla olayları kapatmak değil, adaleti teslim etmektir. Sonra babaya akli, dengesi yerinde değildir dediler. İnsaf ya” ifadelerini kullandı.


AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için “tarafsızlık” eleştirilerini sürdüren Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın tarafsız davranacağına dair “namus ve şeref üzerine” yemin ettiğini hatırlatarak, şunları söyledi: “AKP'li kardeşlerim bunu unutmasın. Peki, bir cumhurbaşkanı günün 24 saati belediye başkanlığı seçimlerine müdahale eder mi? Bir tarafta belediye başkanlarının fotoğrafı var bir tarafta Erdoğan’ın fotoğrafı var. Erdoğan belediye başkanı mı olacak? Cumhurbaşkanı devletin sigortasıdır. Diyelim ki partiler arasında ciddi bir anlaşmazlık çıktı, cumhurbaşkanı davet ede, gelin der neden böyle yapıyorsunuz der. Bu şans yok şu anda. Niye yok? Devletin sigortası yok. Bir cumhurbaşkanı devleti mi yönetecek, belediyeyi mi yönetecek? Vicdan sahibi ahlak sahibi, adalet sahibi herkese bu soruyu soruyorum.”


Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti: “Erdoğan, 2002’de AKP’nin Genel Başkanlığı’na seçilemiyordu, Anayasa’nın değişmesi gerekiyordu. AK Parti birinci oldu, birinci olan partinin genel başkanı Parlamentoya gelemiyordu. Bu da yanlış. Bir partinin genel başkanı hükümet kurabilecek bir pozisyona gelmişse onun önünde yasal bir engel olmaması gerekiyor. Biz destek verdik. Ne oldu, geldi. Ankara’da Keçiören’de mütevazı bir evde oturuyordu. Milletvekillerinin lojmanlarının satılması lazım dedi. Sattılar. Tamam. Hiç kimse itiraz etmedi. Aynı şekilde Meclis’in 6 bin çalışanı var bunu 3 bine indireceğiz dedi. Bugün sordum, kaç kişi var Meclis’te çalışan diye. 8 bin dediler. Bırakın indirmeyi artırmışlar. AKP'li kardeşimin bunu sorgulaması lazım. Aynı Erdoğan'ın 1100 odalı yazlık Saray'ı var. Bir yere giderken bir orduyla gidiyor. Yüzlerce araba. Savaşa mı gidiyoruz, hayır efendim İstanbul'a geliyor. AKP'li kardeşlerime sesleniyorum, siz bunu doğru buluyor musunuz?”
Editör: Haber Merkezi