AKP/MHP barbarlığının ateşlediği ekonomik ve siyasal terör, taşları bile cayır cayır yakacak bir şiddette sürüp gidiyor.
Halkın alın terini ve ülkemizin zenginliklerini yağmalayan mutlu azınlığın dışındaki herkes olabildiğince dertli…
Ve herkes, “Niye ayağa kalkmıyorlar?” diye başkasını suçluyor. Ama kendileri de kıpırdamıyor!
Toplum, göz gözü görmez bir tipide mahsur kalmışçasına boğucu bir çaresizliğe sürüklemiştir.
İşte AKP/MHP’nin bir KORKU KRALLIĞI kurmaya çalıştığı bu şartlarda…
EMEKÇİLERİN ÖZGÜRLÜK KONGRESİ, şu üç önemli proje ile muhalefet bayrağını yükseltmek istedi!
Bir: Pek çok eksikliğine ve yetersizliğine rağmen Diyarbakır’dan Cizre’ye kadar Vahşete Karşı Hak Yürüyüşü’nü başlattı.
İki: Zamlara ve hayat pahalılığına karşı bir haftalık sivil protesto çağrısı yaptı ve kendi kısıtlı imkânları ile yürütmeye çalıştı.
Üç: Devlet ve PKK arasındaki savaşı durdurmaya aday olduğunu açıkladı ve Abdullah Öcalan’la görüşmek istedi.
Epey iddialı olan bu projeler ne yazık ki, istenen sonucu elde edemedi.
Şimdi çağrım…
Bu barbar düzenden darbe yiyen herkese, aydınlara, kanaat önderlerine ve kanamakta olan tüm vicdanlaradır!
Gelin EMEKÇİLERİN ÖZGÜRLÜK KONGRESİ’nde el ele verip, yıkılmaz bir kale yaratalım.
Bu birliği sağlayıp yurtiçinde ve yurtdışında örgütlenip il, ilçe ve köylerde temsilcilikler kurabilirsek…
Faşizme parmak ısırtacak öyle şok edici sivil projeler uygulayacağız ki…
*Sokakları işgal eden bu devlet terörü tası tarağı toplayıp geri çekilmek zorunda kalacak.
*Mahkemeler ve cezaevleri şimdiki gibi halka karşı “demir yumruk” olarak kullanılamayacak…
Ve insanlar siyasal faaliyetleri ve düşünceleri nedeniyle böyle keyfice cezaevlerine kapatılamayacak.
*Halkın seçtiği belediye başkanları ve muhtarlar görevden alınamayacak.
*Hükümet, halkın aşını ve ekmeğini doymak bilmez bir fare gibi kemirip duran bu zamlar ve hayat pahalılığının siyasal faturasını ödemeye mecbur bırakılacak.
Belki bazıları, “Hayal!” diyecektir; ama inançla belirtmek isterim ki, bizler, EMEKÇİLERİN ÖZGÜRLÜK KONGRESİ etrafında kenetlenirsek…
Hayata geçireceğimiz sivil projelerle Kürt meselesinin kansız çözümünü dayatıp, devlet ve PKK arasındaki savaşı durdurabiliriz.
Bizim ihtiyacımız olan şey, milyar dolarlarımızın akıtıldığı S 400 füzeleri ve F 35 savaş uçakları değil…
Özgürlük ve insanca yaşamaktır.
Bize, “Peki siz, halka vadediyorsunuz? diye soruluyor.
Biz, halkın kendi kendini yönetebildiği yeni bir devlet sistemi…
Ve ülkenin tüm yeraltı ve yerüstü zenginliklerinin halka ait olduğu ve halk tarafından işletildiği yeni bir ekonomi vadediyoruz.
Bu nedenle, “Bu vahşi kapitalizme son!” diyoruz.
Şuna tüm dünya şahit olsun ki…
AKP/MHP barbarlığı bizi, kediyi görüp saklanacak delik arayan farelere dönüştüremeyecektir. Buna izin vermeyeceğiz ve bu karanlık hayale tüm azmimizle karşı çıkacağız.
Özgürlük bir adım ötemizdedir. Gelin EMEKÇİLERİN ÖZGÜRLÜK KONGRESİ’ne sahip çıkalım ve bu vahşi zorbalığı başımızdan defedelim.
Başarmak için pek çok nedenimiz var.
Haydi kardeşlerim, uzatın bize kudretli elinizi!
Editör: Haber Merkezi
