DİYARBAKIR - Kürdistani İttifak Çalışma Grubu içerisinde yer alan siyasi partiler, HDP’nin kapatılması için açılan davanın Türkiye demokrasisine büyük bir darbe vuracağını belirterek, demokratik güçlere ve halka dayanışma çağrısı yaptı.  

Kürdistani İttifak Çalışma Grubu içerisinde yer alan siyasi partiler, Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) açılan kapatma davası ve HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun vekilliğinin düşürülmesine ilişkin Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Genel Merkez Çalışma Bürosu’nda açıklama yaptı. Açıklamaya Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, DBP Eş Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaya, Azadi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cemal Satı, Kürdistan Demokrat Partisi-Türkiye (KDP-T) üyesi Ozan Kardaş, Kürdistan Demokrat Partisi-Bakur (KDP-Bakur) Genel Başkanı Sertaç Bucak katıldı. 

Ortak metnin Kürtçesini KKP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, Türkçesini ise DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz okudu. 

‘DAVA DEMOKRASİYE DARBEDİR’

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17 Mart günü “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladıkları” iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) açtığı davanın gerekçesinin tamamen siyasi olduğunu ifade eden Aydeniz, bu davanın Cumhur ittifakının yargıya olan siyasi talimatlar ve tehditleri neticesinde açıldığını vurguladı. Açılan davayı “Türkiye demokrasisine vurulan vurulan bir darbedir” şeklinde yorumlayan Aydeniz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi ve HDP’ye açılmak istenen kapatma davasının aynı güne rastlaması bir tesadüf değildir. 6 Milyondan fazla seçmenin iradesini temsil eden bir partiye yönelik kapatma davasının açılması, seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması, HDP’li parlamenterlerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına hız verilmesi; partinin Eş Genel Başkanları dahil, merkez, il, ilçe yöneticilerinden binlercesinin tutuklanması, hukukun üstünlüğünün ayaklar altına alınmasıdır. 

KÜRT SORUNUNDA ÇIKMAZ SOKAK 

1990’lardan bu yana hükümetler yasal siyasi mücadelede ısrarlı olan halkımızın anayasal hakkı olan siyasi parti kurmalarına karşı hukuku ayaklar altına alan bir savaş açmıştır. PAK, PSK, KKP ve TKDP partileri isimlerindeki Kürdistan kelimesinden dolayı kapatılmanın son aşamasındadırlar. 2018 Mayıs’ta PİA ve 2017 Temmuz’unda PDK’nin yasal partiler olarak İçişleri Bakanlığına başvuru dilekçelerini, yürütme organı Anayasa ve hukuku çiğneyerek almayı reddetmektedir. Kısacası Kürt sorununun siyasal, demokratik ve barışçıl çözümü için yasal mücadelede kararlı olan bizleri hukuk dışı tedbir ve yasaklar ile susturmaya çalışıyorlar. İktidar siyasi tutumu ile, eskinin denenen ve sonuç vermeyen ‘Kürt sorununda’ güvenlikçi politikasında diretmesi, bir çıkmaz sokaktır. Kürt seçmeni demokrasinin, değişim ve dönüşümün önemli siyasal bir aktörüdür. 2019 Yerel Seçimlerinde değişimdeki rolü unutulmamalıdır. Kürt halkının sorunları vardır, çözümü siyasal, demokratik ve barışçıl yöntemlerde olduğuna inandığımız için yasal örgütlenmek istiyor ve mücadele ediyoruz.”

‘NEWROZ’DA GÜÇLÜ OLDUĞUMUZU GÖSTERELİM’

Türkiye ve Uluslararası demokrasi güçlerini, muhalefetini ve halkların yasal siyasi güçleri ile beraber aktif dayanışmaya ve haksızlığa karşı seslerini yükseltmeye çağıran Aydeniz, “HDP’ye karşı açılan kapatma davasını İttifak partileri olarak kınıyoruz. Türkiye’nin demokrasiye inanan parti ve güçlerini, halkımızı HDP’ye yönelik kapatma davası karşısında dayanışma içinde olmaya, insan haklarına, özgürlük mücadelesine, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkmaya çağırıyoruz. Halkımızdan 2021 Nevrozuna güçlü bir katılım sağlayarak bütün baskılara rağmen mücadele azmimiz ve kırılmaz irademizle dimdik ayakta olduğumuzu ve olacağımızı göstermeye çağırıyoruz” dedi. 

(MA)

Editör: Haber Merkezi