ADANA-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ;  Ehmedê Xani’nin Mem û Zin’in aşkının yanı sıra Kürtler’de toprak bütünlüğü ve sevgisini de anlattığı eser, dengbêj kadınların stranlarında yaşamaya devam ediyor.


JINNEWS'in haberine göre; Ölümsüz Kürt destanı Mem û Zin, dengbêj kadınların dillerinde geçmişe tanıklık, geleceğe ise toprak ve yurt sevgisi aşılamaya devam ediyor.  Ehmedê Xani’nin  Mem û Zin’in aşkının yanı sıra Kürtler’de toprak bütünlüğünü ve sevgisini de anlattığı eser, dengbêj kadınların stranlarında yaşamaya devam ediyor. Adana’nın Seyhan ilçesinin Şakirpaşa Mahallesi’nde yaşayan dengbej kadınlar, giyindikleri yöresel kıyafetleriyle göz doldururken, söyledikleri  Mem û Zin stranlarıyla sanatı tarihle, tarihi gelecekle buluşturuyor.


‘Baskılar ilk olarak dengbêjliği hedef aldı’


Dengbêjliğin Kürt tarihinin acı ve kahramanlıklardan beslendiğini belirten Suphiye Bayav, bu nedenle dengbêjlerin birer tarih taşıyıcıları olduğunu ifade etti.  Kürt coğrafyasında tarih boyunca yaşanan baskı ve katliamları hatırlatan Suphiye, söz konusu baskıların ilk olarak dengbêjliği hedef aldığını ve tarih boyunca yok edilmeye çalışıldığını kaydetti.


‘Cizre yeniden destanlara konu oldu’ 


Kürt tarihinin destanlarla dolu olduğunu kaydeden Suphiye, destanların sahip çıkılması ve geleceğe taşınması gereken tarihi miras olduklarını vurguladı. Kürt coğrafyasında yeni destanların yaşandığına dikkat çeken Suphiye, özelikle Mem û Zin Destanı’nın ortaya çıktığı Cizre’nin yakın döneminde yeniden acılara ve destanlara konu olduğunu dile getirdi. Suphiye, “Mem û Zin Destanı’nda olduğu gibi acılar ve destanlar yaşanmaya devam ediliyor. Cizre yakın geçmiş zamanda bu acıların ve destanların konu olduğu yerlerden biri oldu. Devletin dayattığı baskılara direnen ve yaşamını yitiren Mehmet Tunç bu kahramanlığı destanlaştıranlardan biri. Mehmet Tunç ve yaşamını yitiren çok sayıda kişi Mem û Zin’in yaşam bulduğu yerlerde destanlaştı ve stranlarla geleceğe taşındı. Kürtlerin stranlarında direnişler kaydediliyor ve yaşatılıyor. Bu nedenle Mem û Zin gibi Cizre’de ve Botan’da yaşam bulan tüm destanları iyi anlamak ve yaşatmak gerek. Toprak ve yurt sevgisini benimsemek ve sistemin dayattığı tüm baskılara karşı mücadele etmek gerekir” ifadelerini kullandı.


‘Stranları dillendirecek yeni nesillere ihtiyaç var’


Dengbêjliğin önemine dikkat çeken Hakime Bayav ise, zengin destanlarla dolu Kürt coğrafyasının stranları dillendirecek yeni nesillere ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Dengbejliğin sözlü geleneğe dayalı olduğunu hatırlatan Hakime, bu nedenle dengbejliğe başlayan kimsenin öncelikle  tarihini sevmesi ve öğrenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Editör: Haber Merkezi