HDP adaylarına karşı çıkmak!

31 Mart yerel seçimleri için HDP'ye çok yoğun başvurular olduğunu biliyoruz.


Keşke bu zor koşularda aday adayı olanların hepsi gösterilebilse.
Ama malesef öyle bir şey mümkün olmuyor.

Aday adayı olupda gösterilmeyenlerden bazııları durumu oldukça olgun karşılıyor.

Kendisi gösterilmiş gibi, gece gündüz çalışıyor.

Kazananın halkımız ve mücadelemiz olacağı inancı taşıyor.
Doğrusu olanda bu tavırdır.

Ancak bazı yerlerde aday adayı olupda gösterilmeyenler kızıyor, tepki gösteriyor.

Olabilir belki kızma noktasında haklı olabilirler.

Tepki göstermek ve alınan kararları eleştirmek gerekiyor.

Ancak bunları yaparken dikkat etmek gerekiyor.

Yaptıklarımız istemimiz ve niyetimiz dışında, AKP-MHP faşizmine hizmet etmemeli.

Düzen partileri üyeleri gibi hareket edilmemeli.

Aday gösterilmemiş diye kalkıp mahlelere ve kahvelere gidip, karşıt propaganda yapmak, kesinlikle eleştriri falan değildir.

Pratik olarak AKP-MHP faşizmine hizmet etmektir.

HDP'li, düzen karşıtı ve hata muhalif olanların, yaptıkları, söyledikleri ve söylediklerinin ucunun nereye ulaşacağını düşünmeli.

Örneğin Türk metropoleri ilçelerinde bazı tanıdıklar "ilçelerinde HDP adayı olmadığını, CHP ile AKP adayı olduğunu, bu durumda ne yapmak gerektiğini" soranlar var.

Benim bu konuda düşüncem şu: Nasılki DAIŞ'e karşı herkes ve her güc ile işbirliği meşrudur, AKP-MHP faşizmine karşıda aynı şekilde düşünmek gerekiyor.

HDP adayının olduğu yerde HDP adayına, ama olmadığı yerde AKP-MHP adayının, DAIŞ adayı olduğu düşüncesiyle hareket etmek gerekiyor.

AKP-MHP adayının kazanmaması için, kim olursa olsun, oy vermek gerekiyor.

Bu nedenle sonda tekrarlamakda fayda var, aday gösterilmedi diye, mahle ve kahvelere gidip HDP'yi suçlamak, iyi niyetli birşey değildir.

Farkında olmadan, AKP-MHP faşizmine, daha doğrusu DAIŞ zihniyetine hizmet etmektir.

Editör: Haber Merkezi