BU HABER ÜZERİNE bu yazıyı YAZMAK SORUMLULUĞU DUYDUM

Hatay'da 5. kattaki evlerinin penceresinden düşerek hayatını kaybeden 13 yaşındaki Nizamettin'nin babası Kemal Sürmeli, "Benim oğlum basında çıkan bazı haberlerde söylendiği gibi oyuncağının arkasından düşmedi. Benim oğlum bir oyun yüzünden bize bir vasiyetname ve not bırakarak kendi isteğiyle atladı ve canına kıydı. " dedi.

Sevgili arkadaşlar, çocuklarımızın sağlığı için, Sputnikden okuduğum bu haber üzerine bir kaç kelam etmek istedim.


Bilgisayar oyunları çağın olmazsa olmazları arasına girdi. Çünkü sokağın tehlikeli olmasından çekinen ebeveynler, Hayatın korku duvarlarına çocuklarını da kapattılar. ''Çocuk evde olsun da bilgisayarda oyun oynasın en azından ev sokaktan daha güvenlidir.'' endişesiyle hareket etmekteler. Oyun dediğimiz hikayelerin film haliyle sunulması.

Film ama seyirlik değil, çocuk bir fiil oyunun içine girip, müdahil olabiliyor. Oyunda bir aktör olabiliyor. Bir takım oyunlar üzerinden çocuğunuzun özel bilgilerine girip onların hayatına müdahil olan sapıklar la da karşılaşa biliyor. Çocuğunuza travma yaşatıp onların hayatında kötü etkiler bıraka biliyor. Özellikle MAVİ BALİNA"oyunu bugün hapiste olan rus philip budelkin isimli 21 yaşında ruh hastası bir programcı tarafından yazıldı." Aman buna çok dikkat edin!
Ayrıca oyunu tek başına oynamıyor, internet üzerinden dünyanın herhangi bir yerinden herhangi bir çocukla karşılıklı iletişim içinde de yapabiliyor bunu. Kimlerle iletişimde olduğunu kontrol edin.
Bilgisayar oyunlarının hepsi canavar değil. Böyle bir algı yaymak da yanlış. Çocuğun gelişimine katkı sunan bir çok kaliteli oyunlar da var. Kontrolsüz vahşi oyunlarda var. Bu denetim gene de öncelikle ailelere düşmekte. Yoksa çocuğunuzun bir internet denizi içinde nerelere yüzdüğünü bilemezsiniz. Yazık ki kirli pazar, çocuk edebiyatından, oyuncağına kadar her yere uzatıyor ahtapot gibi kollarını.

Son zamanlarda duyduğum en çok şikayetlerden birisi ''çocuğunun bilgisayar oyunları yüzünden, yemeden içmeden kesildiğini'' söyleyen aileler var. Bunun üzerine kafa yorup duruyorum, bilgisayar oyununu konu eden bir hikaye üstünde de çalışmaktayım.

Bizim gibi denetimsiz ve pazarın kontrolsüz olduğu ülkelerde çocukların durumu daha bir vahim. Öncelik ailelerin, çocuklarını, izleyip, gözlemesinde galiba. Ama baskı yapmadan, onları anlayarak hatta onlarla gerekirse bilgisayar oyunlarını birlikte oynayarak. Ayrıca sevgi, ilgi, sevgi ilgi...

En büyük ilaç. Çocuklarımızı vahşi kapitalizmin kirli tezgahından korumak lazım.

Editör: Haber Merkezi