Üzüntümüz sadece Büyük üstad #AraGüler 'in yıldız olmasına değil. Esas üzüntümüz doğduğumuz topraklarda her yanıyla azalmamıza.

Kendisini Surp Haç Tıbrevank'ta yatılı okulda okurken tanımıştım. Bir Cuma Günüydü ve yemekten sonra Ara Güler gelecek dediler. Bunun anlamı,3 saat Ders yapmayacağımızdı. Gerçekten mutlu mesut bir öğleden sonraydı. Cuma günü 3 ders saati. onun ilkel bir projeksiyon aletiyle karartılmış salonda fotoğraflarını yansıtırken izledik. Her fotoğrafı çekerken yaşadığı heyecanı yüzüne vuruyordu. Önce ya kim bu deli dedik ama daha sonra sadece ders kırma değil başka bir dünyaya soktu biz.
Ders saatleri bitti İstiklal Marşı okundu ve Baron Hayk istiyenler kalıp izleyebilir dedi. 6 Gün evden uzak olan bizlerden çoğu eve gitmek yerine salona çıktık o deli zanettiğimiz kişinin fotolarını izledik. Muhtemelen 5 saati aştı..



Daha sonra tanınmaya başlayınca çoğu zaman,yaptığı konuşma,çektiği fotoğraflar üzerinden eleştiriler oldu. Bir Ermeni olarak söylemleri eleştirildi.

Fakat bizler bildik yaşlı olan bir çok Dayday, Ağpariğimiz,Tantiğimiz benzer şekilde Travmaları vardı. Ara Dayday da bence onlardan biriydi..

Peki 90 yaşında Aznavour için mi yoksa Ara Güler için mi üzülüyoruz diye sorarsanız. Benim cevabım aslında kendimize üzülüyoruz oluyur.

Usta Tomas Fasulyaciyan Tiradın da ki repliği gibi. Artık kendimiz yoğuz. Seyircilerimiz de kalmadı. Ama repliklerimiz fısıldaşır dururlar...

Ara Güler bizlere bıraktığın mirasa teşekkür ederiz unutulmazlar arasında olmaya devam edeceksin..Աստուած հոգին լուսաւորէ

Editör: Haber Merkezi