Açlık Grevleri, tutuklu ya da hükümlülerin cezaevlerinde yaşanan hukuksuzluklara karşı gerçekleştirdikleri barışçıl bir protesto eylemidir.

Ancak sadece cezaevlerinde açlık grevleri olmuyor, bunun yakın örneklerinden biri, işinden ihraç edilen ve işlerine geri dönmek için, ankara yüksel de oturma eylemi ile başlayıp daha sonra açlık grevine giren Akademisyen Nuriye Gülmen ve Öğretmen Semih Özakça yaptığı eylemdi.

Türkiye toplumunda ciddi bir karşılık bulan bu açlık grevi eylemine en büyük desteği ise kürtler vermişti. Kürtler eylemi öyle benimsemişlerdi ki apolitik olanlar bile sosyal medya üzerinde destek mesajları paylaşıyordu. Burda şu gerçek ortaya çıkmıştı, Türkiyede hangi kesim haksızlığa uğrarsa ilk desteği kürtlerde bulmuş,bulmaya da devam ediyor.

Ancak ortaya çelişkili bir durumda çıktı. Her haksızlığın karşısında duran kürtler haksızlığa uğradığında yanlarında neredeyse (istisnalar hariç) kendisini demokrat çevre olarak benimseyen kimseyi görmüyor. O demokrat çevreler,Bugün açlık grevinde kritik bir sürece giren kürt siyasetçi Leyla Güven için tepki vermek yerine hepsi kör,sağır,dilsiz olmuş.

Leyla Güvenin sessiz çığlığına kulaklarını kapatmışlar. Mesela feminist kesimler,Leyla Güven'i bir Kürt değilde bir kadın olarakta mı görmüyorlar? Kadın Platformları Leyla Güveni bir milletvekilli değil de bir anne olarakta mı görmüyorlar? 'Sol' kesimler Leyla Güvenin bu duruşunu devrimci bir eylem olarak görmüyorlar mı? Bu kadar sessiz olmalarının nedeni ne(!)

Her eyleminizde Kürtleri yanınızda görmek istiyorsunuz? Siz niye Leyla Güven şahsında kürtlerin yaptığı bu barışçıl eyleme en azından bir basın açıklamasıyla desteklerinizi açıklamıyorsunuz? Leyla Güven'in talepleri ile Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın talepleri farklı olabilir,eylem biçimleri aynı olmasına rağmen neden Leyla Güvenin açlık grevi eylemine bu kadar sessizsiniz?

Leyla Güven, bu eylem sürecinde hayatını kaybederse,bu sessiz duruşunuzla kürtlerin yüzüne nasıl bakacaksınız? Bundan sonra haksızlığa uğramayacağınızın garantisi var mı? Kürtleri nasıl eylemlerinize davet edeceksiniz? Solculuk, sizinle aynı görüş birliğinde olmayan insanların haksızlığa uğradığında, onları en önde desteklemek ve barışçıl mücadelelerine ortak olmaktır.

Enternasyonal devrimciliğin ahlakı bunu gerektiriyor. Şimdi Başta Nuriye Gülmen ve Semih Özakça olmak üzere 'sol ve demokrat' kişi ve kesimler Leyla Güven'in açlık grevine destek olması lazım.

Açlık grevleri arasında kesinlikle bir kıyaslama yapmıyorum. Konumuz Nuriye ve Semih değil, konumuz onların açlık grevine sonsuz destek verenlerin bugün Leyla Güven'in açlık grevi karşısında bu kadar sessiz olmalarıdır.

Bunu bir temeni olarak algılamayın, Bu Sol'un temsil ettiği insani değerler için bir zorunluluktur.
Editör: Haber Merkezi