Van’da yasak olmayan bir şey kaldı mı?
Önce ‘Yürüyüş yasak’ dediler…
Sonra ‘Basın açıklaması da yasak ama bizim belirlediğimiz yerlerde yapabilirsiniz’ dediler…
Sonra o belirledikleri yerlerde basın açıklamasını yapılmasını da yasakladılar.
İlk önce hepimiz sandık ki bu yasak sadece HDP’nin siyasi faaliyetlerine yönelik diye…
Meğer yasaklar bununla sınırlı değilmiş.
Yasakladıkça yasakladılar ve Bin gündür Van’da her türlü eylem ve etkinlik yasak.
Geçen ay gezgin festivalini yasakladılar yetmedi… Bugün de Kürtçe müzik yapan Mem Ararat Konserini yasakladılar.
Sebebini sorduğunuzda ‘ 15 günlük eylem ve etkinlik yasağı var’ diye cevap veriyorlar.
‘Peki, 15 günlük eylem ve etkinlik yasağının sebebi nedir?’ diye sorduğunuzda işte onun cevabı yok.
Cevabı olamaz çünkü OHAL 13 ay önce kaldırıldı, Van’da herhangi gergin bir durumda yok. Peki, nedir Ocak ayından bu yana aralıksız süren bu yasağın sebebi. Diyarbakır’da, Batman’da, Hakkâri’de uygulanmayan bu yasak neden sadece Van’da uygulanıyor.
Hazır yapmışken Van Gölü’nde yüzmeyi, Edremit’te piknik yapmayı da yasaklayın olsun bitsin(!)
Hatta bu şartlarda sokağa çıkmamızın bile anlamı kalmadı. Onu da yasaklayın ne olacak (!)
Böyle yapınca her şeyin tamam olacağını mı sanıyorsunuz? Bu tür yasak politikalarının sonuç vermediğini aksine daha büyük siyasal ve toplumsal sorunlara yol açtığını defalarca test etmiş insanlarız.
Yasaklarla sonuç alınsaydı İsmet İnönü, Kenan Evren, Mehmet Ağar, Tansu Çiller başarılı olurdu… Onların yapamadığını Van Valiliği mi başaracak?
Süleyman Demirel bile vaktiyle demokratik etkinlikler için ‘Yürümekle yollar aşınmaz, bırakın yürüsünler’ derken Van Valiliği ne yapmayı düşünüyor anlamış değilim. Van kadim bir şehirdir ve kesinlikle taht oyunlarına kurban edilemeyecek kadar değerlidir. Özellikle Van AKP içinde etkin bir grubun özellikle bu tür eylem ve etkinliklere dair yasakların sürmesini sivil ve güvenlik bürokrasisine dayattıklarını biliyorum.
Kenan Evren demişken, 1982 Anayasası galiba ilk defa Van’da rafa kalktı diyorum… Çünkü bu yasaklamalar ile 1982 anayasası Van’da tedavülden kalktı ve yerini adeta ‘Sıkı Yönetim’ dönemlerini andıran uygulamalar almış durumda.
Van Valiliği’ne çağrımız, Güvenlik ve özgürlüklerin arasında ki dengenin sağlanması ve kentin yasaklarla değil, özgürlükler şehri olarak anılmasını sağlamalarıdır.
Yöneticilik yasaklamak değil, aksine bu tür eylem ve etkinliklerin düzenlenmesini sağlamaktır. Zaten kamu kurumlarının görevi de budur. Sürekli olarak ‘Güvenliği gerekçe göstermek ise ayrı bir sorun olarak karşımızda duruyor. Bu konuda bir zafiyet olduğunu düşünmüyorum. Bir kentte ticareti, ziyareti, siyaseti, eğlenceyi halk yapacak ve size düşen bunun güvenliğini sağlamaktır, yasaklamak değil.
Editör: Haber Merkezi