Ordu Doğal Çevreyi Koruma Derneği ( ORÇEV) Başkan Yardımcısı Eren Atasoy, “MTA Genel Müdürlüğü tarafından, Ordu ili Ünye-Fatsa ilçeleri Gökçe, Kodalı ve Yalaklar mahallelerinde yer alan 793,00 hektar büyüklüğündeki bir alanda sondaj çalışması girişiminde bulunulmuştu. Buradaki ve çevre mahallelerdeki köylüler sondaj çalışmasının engellenmesi amacıyla Ordu İdare Mahkemesi’ne dava açmışlardı. Açılan dava reddedildiği için köylüler davayı Samsun Bölge İdare Mahkemesi’ne taşıdı. Mahkeme bilirkişi atanmasına karar verdi. Davayı açan köylüler ve destek veren duyarlı vatandaşlar sayesinde bilirkişi ücreti toplanıp yatırılmış ve keşif günü bekleniliyor.” diyerek hukuksal süreç hakkında bilgi verdi. Atasoy, Fatsa’da ve Ünye’de yaşanan sel felaketi sürecinde sontaj nedeniyle kesilen ağaçların bulunduğu bölgede heyelan olduğu belirterek, “ Bu bölgelere yapılacak bir müdahale ileride büyük zararlara yol açacak. Yöre halkı bunun örneklerini yaşayarak tecrübe etmişti. Yakın zamanda yaşanan sel felaketi bunun bir örneği oldu. Yaşananlar izlenen yanlış politikaların bir sonucudur. Yine bu bölgede olan Seğlik Dağı’nda bulunan 7800 ağaç kesildi ve bu da heyelanlara neden oldu. Köylüler duyarlı davranarak, yapılacak olan sondaj çalışmasının da bu örneklerde olduğu gibi büyük zararlara yol açmasını önlemek amacıyla karşı çıkmaktadır.” dedi.
Siyanürle altın ayrıştırılıyor
Ordu coğrafyası altın madencileri için adeta bir cennet haline getiriliyor. Daha önce Ordu’nun Fatsa ilçesine bağlı Yukarı Bahçeler Köyü Engiz mevkiinde Altıntepe Madencilik adlı bir şirket tarafından, 2014 yılından bu yana siyanürle altın işleniyor. 196 hektarlık bir alanda yapılan altın işletmesinde, açık havada siyanür yığın liçi yöntemiyle ayrıştırma yapıyor. Tarım alanlarınınile kestane ve kayın ormanlarının olduğu 1000 dönümün üzerindeki bir alanda ağaçların tamamı kesilirken, ağaç kesimleri ise aralıksız sürüyor. Geçtiğimiz günlerde yaşanan seller de ortaya çıkan toprak kaymalarının eğimli ve gevşek bir toprak yapısı üzerinde inşa edilen atık havuzunda ki siyanürün çevreye yayılma olasılığı her geçen gün büyüyor. Bunun yanında hazuzlardan sızan siyanürlü sular çevredeki su kaynaklarını zehirlerken havaya karışan siyanür bulutları çok geniş bir alanı etkisi altına almış durumda.
Editör: Haber Merkezi
