İki olgu yaşamla esaslı bir bağ kurmamı sağladı. Biri samimiyet diğeri nezaket.

 

 

 

 

İki olgu yaşamla esaslı bir bağ kurmamı sağladı.Biri samimiyet diğeri nezaket.

Sabah işe giderken akşam dönerken, selam ve vedalaşma sözcükleriyle yürürüm.Nehir e de bunu tavsiye ediyorum.Ellerin, sözcüklerin hayata değsin diyorum.Öznesiz cümlelerin özensiz bir yaşama yol aldığını ısrarla vurguluyorum.

Mesela yaşamı kolaylaştıran kurallar bütününü, yaşamı anlamlı kılan değerler zincirini korumayı da seviyorum.Nezaket kuralları bizzat toplumsal gelişimle orantılı.


Sabah bir devlet kurumunda işim vardı.Danışman, yüreğini tırtılların yediği son derece mutsuz suratli bir beyefendiydi.Ifadelerindeki soğukluk ve nezaketsizlikse elle tutulur türden.Anlayacağınız empati yolları kapalı bu beyefendi işimi halletme noktasında beni oldukça yordu.Bir devlet kurumunun imajini temsil yetkisi açısından baktığınızda da, elinizde daha kötü bir sonuç var...

Kurumun alt katında bir cafede kahvemi içerken düşündüm, hiçbir konuda sorun çözmeye yönelik bir planımız yok, iletisimde bulunduğumuz insanlarla ılımlı havayı korumak için özel bir çabamız da yok, birbirimizi dinlemiyoruz ama sürekli yakınıp, yıkıyoruz...

Baştan çıkarılmaya, şeytana uymaya! fazlaca eğilimli bizim gibi toplumlarda, nezaket dilinin gelişmesi belki zaman alır ama çabası bile kişiyi mutlu olmaya yönelten , yaşamı kolaylaştıran bir adımdır...

Efenimmm bu sabah da sevginin dilini yükseltelim,
Nazik nazik sizi kucaklar pek bi severim