Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 9 Ekim’de düzenlenen operasyon kapsamında gazeteci Kibriye Evren ile birlikte 13 kişi tutuklandı. Operasyonun yapıldığı günlerde Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Seda Taşkın’a da 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Tutuklamalara tepki gösteren kadın gazeteciler, gazeteciliğin suç olamadığını belirterek, işlerini yapmaya devam edeceklerini söyledi. Kadına yönelik şiddetin giderek arttığı, kadınların uzun mücadeleler sonucunda elde ettiği kazanımların gasp edildiği bir dönemde kadın gazetecilere yönelik tutuklamaların da tesadüf olmadığını ifade eden gazeteci Dilek Gül, “Genel anlamda medyanın bütününe bir müdahale söz konusuyken, Kürt basını ve muhalif medya cezaevleri ile sınanıyor. Kadınların eve kapatılmak istendiği ve yeni düzenlemelerle güçsüz bırakıldığı bu dönemde, kadınların gazetecilik yapmalarına da tahammül yok. O nedenle bu tutuklamalar aslında kadın bakış açısıyla yazılan her habere sansür demektir” diye belirtti. Yerel seçim öncesi yapılan operasyonla adaletsizliklerin yazılmasının engellenmek istendiğini dile getiren Gül, şu mesajı verdi: “Ama onlar da çok iyi biliyor ki, bu gazeteciler 90’lardan bu yana yazmaya devam ediyor. O nedenle tutuklamalar, KHK ile kapatılmalar yazmak isteyen kadın gazeteciler için bir engel değil.”

‘Gerçeği yazdıkları için..’

Son zamanlarda özellikle de kadın gazetecilerin üzerindeki baskıların farklı bir boyuta ulaştığını söyleyen Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Sadiye Eser, “Kürt kadın gazeteciler basın alanında farklı bir bakış açısı yaratmıştır. Gurbetelli Ersöz’lerin özgür basın geleneğini sürdüren Kürt gazetecilere yönelik saldırının boyunu anlatmak mümkün değil. Her geçen gün artan baskılarla birçok arkadaşımız gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor. Her ne kadar iddianamelere ve ifade tutanaklarına saçma sapan nedenler not düşülse de, biz biliyoruz ki bu arkadaşlarımız gerçeği yansıttıkları ve bu gerçeklerle birilerini rahatsız ettiği için gözaltına alınıp tutuklanıyorlar” dedi. Son olarak muhabir arkadaşları Seda Taşkın’a 7 yıl 6 ay ceza verildiğini, Kibriye Evren’in de tutuklandığını hatırlatan Eser, arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi.

‘İşimizi yapacağız’

Türkiye’de basın özgürlüğünün hemen her dönem sorunlu olduğuna vurgu yapan Evrensel gazetesi muhabiri Cansu Pişkin de, özellikle OHAL’den bu yana ihlallerin had safhaya çıktığını söyledi. Pişkin, “OHAL resmiyette kalkmasına rağmen halen birçok gazeteci, mesleki faaliyetlerinden dolayı yargılanıyor ve ceza alıyor. En son Mezopotamya Ajansı muhabiri Seda Taşkın 7 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Üstelik Taşkın kendi yazdığı haberlerden değil, Twitter’da paylaştığı haberler nedeniyle yargılandı. Bizler kadın gazeteciler olarak tüm baskı ve engellemelere karşı gazeteciliğin suç olmadığını haykırmaya ve işimizi yapmaya devam edeceğiz” dedi.

‘Gazetecilik suç değil’

Pir Haber Ajansı (PİRHA) muhabiri Sevim Kahraman ise, “Her dönem daha da şiddetlenen baskılar nedeniyle gazetecilik yapamadığımız gibi halkın haber alma hakkı da gasp ediliyor. Bu son dönemlerde giderek şiddetini arttırdı. Haber yapma hakkımızın daha da zorlaştığı günümüzde gözaltılar ve tutuklamalar ile üzerimizde bir korku iklimi yaratılmaya çalışılıyor. Gazetecilik faaliyetinde bulunmanın bile suç sayıldığı günümüzde kadın gazeteciler olarak tüm tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Gazetecilik suç değildir” diye konuştu.

kaynak: Necla Demir/İstanbul-MA
Editör: Haber Merkezi