Özünden Koparılan Kadın(lar)
Son zamanlarda medya da sıkça konuşulan bir kadının sarf ettiği sözler oldu. bütün toplum önce ne oluyor demeye bile fırsat bulamadan peş peşe diğer açıklamalar geldi..kimi denizin dibini gösterdi kimi de kavanozun dibini..son zamanlarda böylesi çıkışların kadın üzerinden çıkması ister istemez insanın aklına kadının tarihini rol ve model olgusu üzerine düşünmeye sevk ediyor.
Basit bir yaklaşım ile kadın, üreten demektir. yok eden değil. kadın barış demektir, savaş çıkaran değil. kadın bölüştürendir ayrıştıran değil bunlar gibi daha bir sürü örnek verilebilinir
Aynı zamanda İslamiyet gibi büyük bir din de kadına verilmesi gereken en büyük değeri ve hediyeyi de vererek cennet dahi kadının ayaklarının altına verilmiştir. yine toplum da kadına yazılan masallar, hikayeler, romanlar, şiirler ve destanlar kadının rol ve modelini ortaya koymuştur. hayatın yarısına renk ve güzellik katan kadınlar nasıl oldu da iktidarın rant çarkı dişleri arasında kendi kimliğinden ve özünden uzaklaşıp toplumun arasına nifak, ayrışma ve düşmanlık yayabilme noktasına geldiler..
Kendi ayakları üzerinde kendisine bir hayat kuramayanlar, başkasının çıkar ve emelleri uğruna kendini tekrardan yaşatmaya çalışırlar.
dününün kirli maskesini gizleyip, bu günün saray şemsiyesi altında dünününü unutturmaya çalışıp ve bu günü de puslu ve sisli havaya çevirip toplumun asıl meselesi olan ekonomik sıkıntılar, sağlık sorunları, adalet ve hukuk gibi
konuları sümen altı etmekten başka bir anlayış değildir.
Geldikleri konum ve makamlara nasıl geldikleri her keza bilinen bu şahıslar her dönemin aktif rol alanı olmaları  itibari ile de ayrıca kişilik ve karakter noktasında kendilerini
ortaya koymuşlardır. bu kişilikler kafalarının içindeki düşmanlığı başörtüyle kapatmaya çalışmış, yüzlerindeki çeşit çeşit maskeyi de sürdükleri beş kat makyaj ve yaptırdıkları pokusla kapatarak din, iman, ve darbe olgusu üzerinden toplumu dizayn etmeye çalışarak, önce arkalarına saklandıkları güçlerin , sonra da kendi varlıklarını sürdürmek den başka bir gayeleri olmamıştır..
15 temmuz darbesi için de" tam anlamı ile istediklerimizi yapamadık" değip bilinç altındaki çürümüş düşünceyi hala canlı tutma mantığını yaşıyorlar
Toplumun derdinde olanların gündeminde darbe olmaz ..toplumun çıkarını ve geleceğini düşünenlerin gündeminde darbe olmaz.
hele ki tolumun yarısı işine kaybetmişken. toplumda ciddi anlamda güven ve itibar sorunu varken, hala koruna virüsün akıbeti belli değilken, hala Türk lirasının dolar karşısında gün görmüş kar gibi eridiği bu günlerde hangi darbe ve kimin umurunda .
Bunlar ve bunlar gibi daha yüzlerce insan-i hayat hikayelerinin yarım kaldığı bu günlerde insana dokunmak varken gönül kazanmak varken, toplumun birlik ve beraberliği noktasında inisiyatif almak varken suni gündem
sadece troller kötü emelleri olanlara, derdi millet olmayanlara ve kendi varlığını toplumun birlik ve beraberliğinden üstün görüp kendini yoktan var edip yaşatma gayesinin ötesinde bir düşünce değildir.
Kadının tarihteki ve toplumdaki yeri rol ve modeli;
Yaşatmak ile dünyaya güzellik, güzellik ile dünyaya barışı getirmek için olmuştur..
Editör: Haber Merkezi