PAYLAŞMAYI VE HİZMET ETMEYİ ESAS ALAN; HALKIN BELEDİYE BAŞKANI SAYIN ZEYDAN KARALAR YALNIZ DEĞİLDİR   Adana’da ikamet eden AKP mağduru, KHK’li bir öğretmenim. 2019’un Ocak, Şubat aylarında bütün siyasi partiler 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan yerel yönetim seçimleri ile ilgili adaylarını belirlemiş, belirlenen adaylar ise, seçmene ulaşma, projelerini anlatma, kendilerini tanıtma, halkın yerel yönetimlerdeki talep, öneri ve eleştirilerini almak üzere yasal sınırlar çerçevesinde şehrin muhtelif yerlerine pankart ve afişlerini asıyorlardı.

 

 

PAYLAŞMAYI VE HİZMET ETMEYİ ESAS ALAN; HALKIN BELEDİYE BAŞKANI SAYIN ZEYDAN KARALAR YALNIZ DEĞİLDİR


 

Adana’da ikamet eden AKP mağduru, KHK’li bir öğretmenim. 2019’un Ocak, Şubat aylarında bütün siyasi partiler 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan yerel yönetim seçimleri ile ilgili adaylarını belirlemiş, belirlenen adaylar ise, seçmene ulaşma, projelerini anlatma, kendilerini tanıtma, halkın yerel yönetimlerdeki talep, öneri ve eleştirilerini almak üzere yasal sınırlar çerçevesinde şehrin muhtelif yerlerine pankart ve afişlerini asıyorlardı. Bu çalışmayı, siyasi partilerin seçim veya reklam kampanyası olarak nitelendirebiliriz. Yurttaş olarak, bütün adayların demokratik bir ortamda, demokratik koşullarda yarışmasını arzu ediyordum. Peki, 31 Mart 2019 yerel yönetim seçimlerinde, adaylar demokratik bir ortamda yarışabildi mi? Seçmen, demokratik bir ortamda, özgürce iradesini sandığa yansıta bildi mi? 31 Mart seçim sürecini, Adana’da ikamet eden bir yurttaş olarak, gözlerimle gördüklerimi, kulaklarımla duyduklarımı ve bizzat yaşadıklarımı Adana kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.
• Tek adama dayalı, yeni rejim inşa sürecinde ve sonrasında siyasi iktidarın pratiğe dayalı bütün uygulamaları halkları ayrıştırmaya ve kamplaştırmaya dayalı idi. Örneğin, Cumhur İttifakı ile davranmayan herkes illet, zillet ve terörist olarak hedef gösterildiği, “malumun ilanıdır.”
• Valiler, görev yaptıkları illerin mülki amirleridir. Görevleri yasal, anayasal çerçevede, devletin olanaklarıyla, görev yaptıkları ilin halklarına, etnik, siyasi ayırım yapmadan herkese eşit hizmet sunmaktır. Ancak günümüz valileri, tutum ve uygulamalarıyla iktidar partisinin il başkanları gibi davrandıkları “malumun ilanıdır.”
• Bağımsız ve tarafsız olması gereken; yargı mensupları, kolluk kuvvetleri bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitirmiştir. Siyasi iktidarın emir erleri davrandıkları “malumun ilanıdır.”
• Hak, hukuk, adalet talep edenler, emek, barış, demokrasi diyenler, bir arada birlikte insanca ve kardeşçe yaşamayı savunanlar ve muhalif gazeteciler, bilim insanları, milletvekilleri, belediye başkanlarının cezaevlerinde esaret altında olmaları “malumun ilanıdır.”
• Devletin bütün olanaklarının yandaşlara aktarıldığı, muhaliflerin ise devletin zor aygıtlarıyla susturulmaya çalışılması, “malumun ilanıdır.”
• 140 bini aşkın kamu çalışanının KHK’lerle ihraç edilmesi, on binlerce kamu çalışanının açığa alınması, on binlerce kamu çalışanının sürgün edilmesi, adli ve idari olarak 100 binlerce kamu çalışanının cezalandırılması, “malumun ilanıdır.”
• Parasız, kamusal, bilimsel, laik, ulaşılabilir demokratik eğitim hakkından yaralanamayan çocuklarımızın cemaat ve tarikat yurtlarında o küçücük bedenlerinin tacize, tecavüze, şiddette maruz kaldığı ya da küçücük bedenlerin yanarak kömürleştiği o dönemde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı “bir kereden bir şey olmaz” dediği “malumun ilanıdır.”
• İşçinin; işsiz kaldığı, esnafın; siftah yapmadığı, çiftçinin; mazot, gübre ve tohum almadığı, hastanın; hasta haneye gidemediği, öğrencilerin; üniversitelerine devam edemedikleri “malumun ilanıdır.”
• Hemen her gün onlarca kadının tacize, tecavüze, şiddete maruz kaldığı, katledildiği, emeğine, bedenine, kimliğine müdahale edildiği, “malumun ilanıdır.”
• Ekolojik yaşamın bitirildiği, ormanların, derelerin, limanların yandaşlara peşkeş çekilerek talan edildiği, “malumun ilanıdır.”
• Ülkeyi rant ve talan alanına çevirerek, her türlü yolsuzluğu, hukuksuzluğu, hırsızlığı yapanlar, ülkenin gerçek sahipleriymiş gibi davrandıkları, “malumun ilanıdır.”
• Seçilmiş, Diyarbakır, Mardin, Van, Batman… HDP’li Belediye Başkanları tutuklanarak yerlerine kayyumların atandığı, iradenin yok sayıldığı, “malumun ilanıdır.”
• İnançları, kültürleri, ritüelleri ile yaşamak isteyen Alevilerin evlerine “X” konulduğu ve katledildikleri, “malumun ilanıdır.” …
Siyasal iktidarın, terör estirdiği ve yukarıda “malumun ilanı” olarak sıraladığım bir siyasi atmosferde siyasi partiler ve Belediye Başkan Adayları, seçim çalışmalarını yürütüyorlardı. Adana’da katmerleşen bu baskı ve zulüm ortamında seçmen sandığa giderek oyunu kullandı.
Adana’da Cumhur İttifakı’nın Adayı, aynı zamanda Adana Büyükşehir Belediye Başkanı olan Hüseyin Sözlü idi. Adana’nın Millet İttifakı Adayı ise Seyhan Belediye Başkanı Sayın Zeydan Karalar idi. Belediye Başkanı Adaylardan birisi, Adana’yı rant alanına çevirmiş, Adana’nın bütün kaynaklarını yandaşlara aktarmış, ihalelere fesat karıştırmış, belediye emekçilerinin maaşlarını ödemeyerek hep ertelemiş, ırkçılık zirve yapmış. Adana’nın beş yılı heba olmuş ve siyasi ortakları olan AKP iktidarı tarafında korunup kollanmış, Türkiye’nin en çok borcu olan Büyükşehir Belediyesi olarak tarihe geçmiştir.
Millet İttifakı Adayı, halkçı Zeydan Karalar ise, çok amaçlı kent meydanı, her mahalleye; taziye evi, kapalı semt pazarı, kreş, oyun parkı yapmış, camilere, cem evlerine, kiliselere maddi ve manevi anlamda destekler sunmuştur. Temiz bir Seyhan için, yeraltı çöp konteynerleri yapmış, bütün mahallelere eşit hizmetler sunmuştur. Emek ve meslek örgütleriyle, demokratik kitle örgütleriyle, üniversitelerle, inanç örgütleri ve STK’larla koordineli ve periyodik yapılan toplantılarla kurumların görüşleri, önerileri ve eleştirilerini almıştır. Yoksul ailelere “Halk Kart” dağıtarak maddi destek sağlamış ve aynı zamanda konserler, tiyatrolar, panellerle Seyhanlının sosyal ve kültürel taleplerini karşılamayı başaran Zeydan Karalar, yapılması gerekenleri harfiyen hayata geçirmiş, bilimi, deneyimi, liyakati esas alarak, halkın gönlünde taht kurmayı kolayca başarabilmiştir.
Cumhur ittifakı Adayı Hüseyin Sözlü hizmetleri durdurmuş, belediyenin, devletin, valiliğin, emniyetin olanaklarıyla bütün caddeleri, sokakları, ağaçları, direkleri afiş ve posterleriyle donattığında, Adanalı hayretler içerisinde izliyordu ve görüyordu. Adanalı, Adana’nın sahibi gibi davranan ve paramiliter güçleriyle; Zeydan Karalar’ın sokak ve caddelerde asılı bulunan sınırlı sayıdaki pankart ve posterlerini devletin resmi plakalı araçlarıyla indirilip, toplatıldığına tanıklık etti. Siyasal iktidar ve ortağı MHP sanki düşman kuvvetleriyle yarışıyormuş gibi, Zeydan Karalar’ı itibarsızlaştırmak için her çıkmaz yola başvurduklarına Adanalılar tanıklık etmiştir.
31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçimlerde Zeydan Karalar, 655 bin 810 oy, yani toplam oyların %53,63’ünü alarak, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilmiştir. İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Antalya ve daha birçok ilde seçimi kaybeden iktidar, halkın ördüğü barikata yani duvara toslamış günlerce sersem kalmışlardı. Demokratik işleyiş içerisinde, kaybedilen seçimleri hazım edemeyen iktidar, HDP’li belediyelere kayyum atamamış, CHP’li belediye başkanlarını da etkisizleştirme ve itibarsızlaştırmayı hedeflemiştir. Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye!
AKP sözcüsü Adana Milletvekili Ömer Çelik, AKP’nin kuruluşundan itibaren, bakanlık dahil olmak üzere birçok görevde bulunmuştur. Adana’ya faydası dokunmayan ve geleceğe dair öngörüsü olmayan ve sadece laflarla gemisini yürüten AKP sözcüsü Ömer Çelik, Zeydan Karalar’ın hizmetlerini ve öngörüsünü tasavvur dahi edemez. Bu nedenle Ömer Çelik, Zeydan Karalar’ı eleştirecek en son insan dahi olamaz.
Paylaşmayı, hizmet etmeyi esas alan; Halkın Belediye Başkanı Sayın Zeydan Karalar yalnız değildir.
Sevgi ile kalın.
Ahmet Karagöz