QAMİŞLO–ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: PYD Eş Genel Başkan Ayşe Hiso, Türkiye’nin İdlip operasyonuna yönelik “Türkiye yol ayrımına girdi. İçeride büyük bir patlama yaratacak. İdlip’teki çöküş Türkiye halkına yansıyor” dedi.

 
MA / Nazım Daştan'nın haberine göre;  Kuzey ve Doğu Suriye’de devrimin öncü partilerinden olan Demokratik Birlik Partisi (PYD) geçtiğimi hafta 8’inci Kongresini gerçekleştirdi. Kongre sonucunda önceki Eş Genel Başkanlardan Şahoz Hasan’ın yerine Enver Müslim seçilirken, Ayşe Hiso delegelerin oyları ile yeniden seçildi.


Suriye’de yaşanan krize cevap olabilmek için örgütlenen PYD, halkların ve kadınların haklarını korumak için de mücadele ediyor. İdlip başta olmak üzere Suriye’de devam eden kriz ve savaşa yönelik de politikalar geliştiren PYD’nin Eş Başkanı Ayşe Hiso, Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.


‘YAŞANAN SÜRECE CEVAP OLDUK’


Hem Kuzey ve Doğru Suriye Bölgesi’nde hem de Suriye’nin genelinde hassas bir dönemde kongrelerini gerçekleştirdiklerini dile getiren Hiso, böylesi olağanüstü bir süreçte halktan aldıkları güç sayesinde başardıklarını, PYD’nin bugüne kadar verdiği mücadelenin sürece bir nebze de olsa cevap olduğunu dile getirdi.


PYD’nin başarısının, ‘demokratik ulus’ çizgisinin başarısı olduğunu ifade eden Hiso, “Bu çizgi de Üçüncü Çizgi’dir. Yine bununla birlikte geçtiğimiz günlerde onca baskıya ve zulme rağmen HDP’nin gerçekleştirdiği tarihi kongresi de bu bağlamda ele alınabilir. Bu tablo demokratik ulusun başarı çizgisidir. İlk defa başka halklardan da kişiler PYD içerisinde yer aldı. Arap ve Süryani halkları da hem Parti Meclisi’nde hem de yönetimde yer aldılar. Tüm olumsuz koşullar ve savaşa rağmen kadın mücadelesi öncülüğünde yeni bir parti programı belirledik. Bizim partimiz Rojava ve Suriye’de eşbaşkanlık sistemini ilk gerçekleştiren partilerden biridir. Klasik partilerde bu durum çok iyi karşılanmıyor. Oluşturduğumuz tarz, bir kimlik oluşturdu ve bu kimlik diğer partilere de mal oldu” dedi.


‘KADINLARIN VERDİĞİ MÜCADELE İDEOLOJİK’


Partilerinin çalışmaları kapsamında daha önce Kadın Meclisi’nin oluşturulduğunu hatırlatan Hiso, yürüttükleri mücadelenin ideolojik bir mücadele olduğunun altını çizdi.


Kongreye katılanların yarısından fazlasının kadınlar olduğunu aktaran Hiso, Rojava devriminin öncülüğünü yapan kadınların her yerde bu kazanımlarını koruyup, mücadelesini yükselttiğini kaydetti. Parti içinde kadın kotasının yarı yarıya olduğuna dikkat çeken Hiso, partilerinin Kadın Meclisi’nde artık Arap kadınlarının da yer aldığını belirtti.


KÜRTLER ARASI İLİŞKİLER


PYD Eş Genel Başkanı Hiso, izledikleri politikalar kapsamında ise bütün Kürt partileri ile bir araya gelip bir çatı oluşturmak istediklerini ifade etti. Hiso, bu konuda şunları söyledi: “Toplam 23 parti olarak biliniyor. Bunu gerçekleştirebilmek için halen çalışmalarımız devam ediyor. Ancak bazı oluşumlar buna biraz farklı bakıyor. Bunların başında da ENKS geliyor. Ne kadar halklarına hizmet ediyorlar? Bunu açıkça sormak gerekiyor. Suriye’deki kriz gittikçe derinleştiriliyor ve ömrü uzatılıyor. Çünkü dışarıdan müdahale eden güçler bu şekilde çıkarlarını koruyorlar. Herkes kendi Suriye haritasını hayata geçirmek istiyor. Çünkü Ortadoğu’nun kilidi, Suriye’dir. Suriye’de hayata geçirilen dizayn, Oradoğu’da kalıcı hale gelecek. Bu kapsamda defalarca yapılan ulusal birlik çağrıları için kolları sıvamaya hazırız. Bu kapsamda bütün Kürt oluşumları ile kayıtsız ve şartsız bir araya gelmeliyiz. Yani gelip özerk yönetimin muhalefeti de olunabilir, bu bir sorun teşkil etmiyor. Ancak insan toprakları üzerinde mücadele etmelidir. Halkımız ve demokratik bir Suriye için mücadele yürütelim. Bunun için diyalog yollarımız her zaman açıktır.”


‘ŞAM DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜME AÇIK DEĞİL’ 


Suriye rejiminin Özerk Yönetim ile olan ilişkilerine de değinen Hiso, “Şam’ın aklının değişim ve dönüşüme açık olmadığını” söyledi. Rejimin 2011 öncesine dönmek istediğini, ancak Suriye sahasında yeni bir gerçekliğin var olduğunu vurgulayan Hiso, “Suriye’nin yarısından fazlası yıkıldı, büyük bir savaş yaşanıyor. Halklar mültecileştiriliyor, demografik değişimler yaşanıyor. Suriye halkları büyük bir bedel ödedi. Onların karar vermesi gerekiyor. Acaba ulus devlet anlayışı Suriye’nin geleceğine ne kadar cevap olabilecek. Ortaya çıkan kriz değişim için ortaya çıkmıştı. Rusya, Suriye rejimini desteklemeseydi çoktan düşerlerdi. Bunun yanı sıra Beşar Esad’ı düşürmek için yola çıkan sözüm ona muhalifler de yolunu değiştirdi. Onlar da şimdi Özerk Yönetimi yıkmak için savaşıyor. Rusya, Özerk Yönetim ile Şam arasında garantör olabileceğini belirtiyor ama bu konuda ciddi bir adım atmış değil. Bu iş ciddiyet ve resmiyet istiyor. Ancak bugüne kadar rejimin kullandığı dilde anlayışları belli oluyor. Kongremizde alınan kararlardan biri de bu kapsamda diyalog yollarının açılması için bir çalışma yürütülecek. Bizim nezdimizde Suriye masası kurulmadan, Suriyeliler kendi arasında diyaloga başlamadan, tartışmalar yürütmeden Suriye krizi çözülmez. Tam aksine daha da derinleştirilir” ifadelerini kullandı.


İDLİB NELER GETİREBİLİR


PYD Eş Genel Başkanı İdlip’te gelişen yeni kriz ve dengeler üzerinde de durdu. İdlib’teki durum göz önüne alındığında Türkiye’nin nasıl bir tablo içinde olduğunun daha net anlaşılacağını belirten Hiso, Türkiye’nin iç siyasetinin İdlip’teki gelişmelerle bağlantılı olduğunu kaydetti. Hiso, Türkiye toplumunun içeride büyük bir baskı altında olduğuna işaret etti.


Yaşanan gelişmelerin farklı bir boyutu açığa çıkardığını söyleyen Hiso, “Rusya çok bilinçli ve zeki bir şekilde bu grupları İdlip’e topladı. Türkiye’yi Suriye sahasında iyi bir şekilde kullandı, ittifaklar geliştirdi, ou Avrupa dünyasından uzaklaştırdı. Üstelik her iki güç tarihi birer düşman. Türkiye’nin Rusya ile yakınlaşıp, silahlarını satın alabilmesi aslında NATO’ya göre bir suçtur. Kimi yerlerde Türkiye’ye karşı sessiz kalan ABD ise, Türkiye’yi tekrar kendi çizgisine çekmeye çalışıyor. Buradan bakıldığında tam bir bataklık içindeler. Rusya ile aralarında M5 ve M4 yollarına dair bazı anlaşmalar vardı. Yine Rusya hem Suriye rejimine hem de Türkiye’ye oynayarak, kimi yerlerde göz yumuyordu. Ancak asıl sorulması gereken şudur; Türkiye nereye kadar İdlib’in kontorlünü elinde bulundurabilir? Bağdadi’yi hatırladığımızda bile İdlip’in terörün merkezi olduğunu görüyoruz. Acaba NATO Türkiye’yi tekrar Rusya’nın elinden kurtarabilecek mi? Bunlar Türkiye için büyük sorun olacak. Ağır kayıplara neden olacak. Bunu artık kimse önleyemez. Çünkü Türkiye bu yol ayrımına girdi. İçeride büyük bir patlama yaratacak. İdlip’teki çöküş Türkiye halkına yansıyor.”
Editör: Haber Merkezi