DİYARBAKIR–ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: Rosa Kadın Derneği, Diyarbakır’da belediyelere bağlı kadın yaşam evlerinin başvuruları durdurmasına tepki göstererek, güvenlikli hale getirilerek başvuruların alınmasına devam edilmesini istedi.

Diyarbakır’da belediye bağlı kadın yaşam evlerinin koronavirüs salgını nedeniyle yeni başvuruları almayı durdurmasına ilişkin yazılı açıklama yapan Rosa Kadın Derneği, yaşam evlerinin daha güvenlikli hale getirilerek başvuruların alınmaya devam edilmesini istedi.

Kadınların, ev işleri, çocuk, yaşlı ve hasta bakımı gibi eşitsiz cinsiyet rollerinin yüklenicisi olarak, özellikle yaşanan pandemi sürecinde en çok zorlanan kesim olduğu vurgulanan açıklamada, Diyarbakır’da geçmişten bugüne kadınlara sığınak desteği veren Büyükşehir Belediyesi ve Bağlar Belediyesi sığınakları, şiddetle mücadelede bölgede ve Diyarbakır’da can simidi görevi gördüğü belirtildi.

‘OLAĞANÜSTÜ DURUMDA KADINLAR ŞİDDETE MARUZ KALIYOR’

Açıklamanın devamında şunlara yer verildi: “Diyarbakır’da toplamda 3 sığınağın bulunduğu, bu sayının dahi ihtiyacı karşılayamadığı süreçte, ‘pandemi olduğu, buna bağlı olarak personel yetersizliği ve kapasitenin aşılmış olması’ bahanesiyle belediye sığınaklarında başvuru ve alımların durdurulduğu medyaya yansımıştır. Buna ek olarak, ŞÖNİM’lerin dahi doğrudan başvuru almadıklarını ve kadınların kolluk aracılığıyla sağlık kontrolünden geçirildikten sonra bir sakıncası yok ise sığınaklara gönderildiklerini yansıyan vakalardan biliyoruz. Olağanüstü süreçlerde kadınların şiddete, katliama daha fazla maruz kaldığı gerçeği karşısında, daha özel önlemlerin alınması ve koruma mekanizmalarının hiçbir süreçten olumsuz etkilenmeyecek şekilde inşa edilmesi gerekirken, Türkiye’de tam tersine koruma mekanizmaları olağanüstü süreç bahane gösterilerek gevşetilmekte, can güvenliği tehlikesiyle sığınılan yerler dahi kadınlara kapısını kapatmaktadır.

SİSTEM TÜM YOLLARI KADINA KAPATMAKTA

Pandemi ile mücadele eden bütün ülkelerde, önlemler artırılmışken Türkiye’de ve Diyarbakır’da gerçekleşen bu durum kabul edilemezdir. Haksız ve hukuksuz bir şekilde göreve başladıkları ilk andan itibaren ilk önce kadın merkezlerine yönelen kayyum zihniyetinin aldığı bu karar, bugüne kadar süregelen kayyum pratiğinden ve pandemi öncesi süreçten farklı değildir. Sistem hali hazırda, hiç olmadığı kadar kadının ev içinde görünmeyen emeğine ihtiyaç duymakta ve kadının evde kalabilmesi adına ev dışında tüm yolları kadına kapatmaktadır.

MEZARA DÖNÜŞEBİLİR

Kadınlar bir yandan salgına karşı mücadele verirken bir yandan da salgın kadar öldürücü olan erkek şiddeti karşısında çaresiz bırakılmaktadır. Kadınlara sığınak kapılarını kapatmanın tek sonucu, belki de yaşamlarına mal olacak biçimde erkek şiddetine maruz kalmalarıdır. Erkeklerin ve bir bütün olarak toplumun, can havliyle sığındıkları evler kadınlar için mezarlara dönüşmemelidir. Bunun için kentteki tüm sığınakların başvuru almaya devam etmesi ve daha güvenlikli hale getirilmesi, yaşanan kapasite sorununun aşılması adına devlet kurumlarına ait tesislerin ihtiyaç halinde kadın sığınma evi olarak tahsis edilmesi ve karantina sürecinde kadına yönelik şiddeti önlemek için acil eylem planı uygulanması gerekmektedir.”
Editör: Haber Merkezi