Silvan’da “intihar” adı altında yaşanan şüpheli ölümlerin araştırılması için psikolog, sosyolog ve sosyal çalışmacıların olduğu bir heyetin oluşturulması gerektiğini söyleyen Psikolog Heval Zelal Avcı, “Özellikle Silvan ve Diyarbakır’da bulunan farklı sivil toplum kuruluşları ve partiler ile görüşülüp, çalışmalar yürütülmesi gerekmektedir. Oluşturulan heyette; psikologların, sosyologların, psikiyatristlerin, sosyal çalışmacılarının, adli tıp uzmanlarının; aslında toplum ve ruh sağlığı alanında çalışan tüm meslek gruplarının yer alması gerekmektedir” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed – Urfa, Diyarbakır ve Mardin başta olmak üzere bölgede “intihar” adı altında yaşanan şüpheli ölümlerde ciddi artışlar yaşanıyor. Bu yerlerden biri olan Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde son bir yıl içerisinde 6’sı kadın olmak üzere toplamda 16 şüpheli ölüm vakası yaşandı. Yaşanan intiharlara “sistematik şiddet, ailesi baskısı, işsizlik, yoksulluk” gibi gerekçeler sıralansa da ilçede özellikle ikisi kadın üç kardeşin intiharı ise ilçede ciddi kaygılara neden oldu. Son dönemlerde ilçede yaşanan intiharları Mezopotamya Psikologları İnisiyatifinden Klinik Psikolog Heval Zelal Avcı JINHA'ya konuştu.

“İnsanlar umutsuz bir süreçten geçiyor”

Kişinin istemli bir şekilde kendi ölümüne yol açmasını “intihar” olarak tanımlayan Heval Zelal Avcı, bu riski artıran birçok psiko-sosyal etmenin olduğuna yer verdi. Toplumsal yapıdaki olumlu ya da olumsuz durumların bu oranları etkilediğini belirten Heval Zelal Avcı, “Düşük sosyo-ekonomik düzey, işsizlik, yalnızlık, göç öyküsü, hapsedilme gibi durumlar intihar riskini artırabilen etmenler olduğu gibi cinsiyet, ergenlik, aileyle yaşama, yaş, boşanma gibi etmenler de intihara yol açabilen faktörlerdir. Pandemi süreciyle beraber yaşanan olumsuzluklar, işsizlik, yoksulluk, kişilerin sosyalleşememesi ve yalnızlaşması bu bağlamda düşünüldüğünde intiharların artmasına yol açıyor olabilir. Pandemi süreciyle beraber insanlar kaygılı ve umutsuz bir süreçten geçiyor. İnsanlar hayatlarında belirsizliğin olduğu ve arttığı bir süreç yaşıyorlar. Bu nedenlerden dolayı intihar vakalarının artması da beklenebilir. Hem pandemi sürecinin hem de artan işsizlik ve ekonomik buhranın intihar vakalarını artırıcı bir yanı olabilir” diye belirtti.  

“İlçe tarih boyunca şiddet olaylarına tanıklık etmiş”

Geçtiğimiz yılın Haziran ayından bu yana 6’sı kadın 16 kişinin yaşamını yitirdiği Silvan’a dair konuşan Heval Zelal Avcı, yaşamını yitirenlerin 17-40 yaş aralığında olduğuna dikkat çekti. İlçede artan intihar ve şüpheli ölümlerin birçok nedeninin olduğunu ifade eden Heval Zelal Avcı, sosyal nedenlerin yanı sıra ilçenin tarih içerisindeki toplumsal yapısına da bakılması gerektiği görüşünde. Heval Zelal Avcı, konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “Aslında artan intiharlar ile ilgili akıllara ilk gelen nedenler; işsizlik, pandemi süreci, aile içi şiddet, psikolojik hastalıklar gibi nedenler. Silvan aslında tarih boyunca farklı şiddet biçimlerine, savaşa tanıklık etmiş bir coğrafya. 1915 yılında yaşanan olaylar, 1925 yılından sonra uygulanan politikalar, 1980 yılından sonra uygulanan sıkıyönetim, 1990 sonrası yaşanan köy boşaltmaları, 2015’de yaşanan çatışma süreci Silvan’ın tarih boyunca bir şiddet ortamına tanıklık ettiğini göstermektedir. Siyasi ve toplumsal yapının oluşturduğu kolektif hafıza insan  yaşamını etkilemektedir. Toplumsal olaylar bireyin intihar etmesine neden olabilir, fakat intiharın sadece toplumsal etkenler neticesinde gerçekleştiği söylenemez. İntihar düşüncesi ya da eylemi kişinin genetik yapısından, psikolojik etmenlerden ya da çevresel faktörlerin etkisi ile ortaya çıkmaktadır.”

“Ölümlerin nedenlerinin ortaya çıkarılması gerek”

İlçede artan ölümlerin araştırılması içinde psikolog, sosyolog ve sosyal çalışmacıların olduğu bir heyetin oluşturulması gerektiğini söyleyen Heval Zelal Avcı, ölümlerin nedeninin ancak bu şekilde ortaya çıkabileceğini dile getirdi. Heval Zelal Avcı, “Silvan’a gidip; intihar eden kişilerin aileleri ve yakınları ile görüşülmesi, özellikle Silvan ve Diyarbakır’da bulunan farklı sivil toplum kuruluşları ve partiler ile görüşülüp, çalışmalar yürütülmesi gerekmektedir. Oluşturulan heyette; psikologların, sosyologların, psikiyatristlerin, sosyal çalışmacılarının, adli tıp uzmanlarının; aslında toplum ve ruh sağlığı alanında çalışan tüm meslek gruplarının yer alması gerekmektedir” dedi.

“Medya özendirici dil kullanmamalı”

Artan intiharların nedenlerinin ortaya çıkarılıp sosyolojik ve psikolojik olarak araştırılması ve azaltması için de mikro, mezzo ve makro düzeyde politikaların üretilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Heval Zelal Avcı, “İnsanlara psiko eğitimlerin verilmesi, her bireyin psikososyal desteğe erişimini artırmak için çalışmaların  yapılması önemli. Unutulmamalı ki intiharın birçok nedeni olabilir ve erken psikososyal müdahale ile intihar girişimi engellenebilir. Bunların yanında medyanın kullandığı dile de dikkat etmesi gerekmekte. Medyanın kullandığı dilin intihara özendirici bir dil olmaması ve intihar olaylarını sıradanlaştırıcı bir dil kullanmaması bu noktada önemli” diye konuştu.

İlçede Haziran 2020-2021 yılı arasında “intihar” adı altında hayatını kaybedenlerin bilgileri şöyle:

*Yusuf Uçar: 10 Haziran 2020 tarihinde silahla vurulmuş halde bulundu. Kayıtlara intihar olarak geçti.

*Berat Yalçın (18): 4 Eylül 2020 tarihinde yaşamını yitirdi. Kayıtlara “intihar” olarak geçti.

*Zehra Eken: 10 Eylül 2020 tarihinde ilçeye bağlı Mala Elike köyünde şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.

*Ferhat Yavuz (18): 13 Eylül 2020 tarihinde yaşamını yitirdi, kayıtlara “intihar” olarak geçti.

*Ahmet Kırıcı (26): 15 Eylül 2020 tarihinde “ekonomik zorluklar” nedeniyle ateşli silahla yaşamına son verdiği belirtildi.

*İmam Kılı (18): 30 Eylül 2020 tarihinde inşaat halindeki bir binada yaşamını yitirmiş halde bulundu.

*Dindar Gül (26): Girdiği bekçilik sınavını kazanıp isminin çıkarılmasının ardından girdiği bunalım sonrasında 25 Ekim 2020 tarihinde Malabadi Çayına atlayarak intihar etti.

*Şaban Simbil (23): 2 Aralık 2020 tarihinde ilçeye bağlı Boşat (Boyunlu) köyünde ateşli silahla yaşamına son verdi.

*Ozan Tanış (32): Sağlık çalışanı olan Ozan ilçe merkezinde bulunan Kale Mahallesi’nde metruk bir evde yaşamını yitirmiş halde bulundu.

*Ronayi Çerkezoğlu: Sağlık Meslek Lisesi 10’uncu sınıf öğrencisi olan Rohayi, 14 Nisan 2021 tarihinde ikamet ettiği evinde yaşamını yitirmiş halde bulundu. Daha sonra yapılan araştırmalarda Ronayi’nin ailesi tarafından zorla evlendirilmeye çalışıldığı ve baskı altında olduğu kaydedildi.

*Süleyman Hasoğlu (27): İşsizlik nedeniyle bunalıma giren Süleyman Hasoğlu, 21 Nisan 2021 tarihinde bulunduğu binanın 14’ncü katından atlatarak intihar etti.

*Semanur Kaplan (18): 23 Nisan 2021 tarihinde ilçeye bağlı Taşpınar köyünde korucu olan babasının silahından çıkan kurşunla yaşamını yitirdi. “Silahı temizlerken ateş aldı” denilen olayda belinden vurulan Semanur hayatını kaybetti. Olay sonrasında baba üç gün gözaltında kalıp ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma ise halen devam ediyor.

*Mizgin Şimşek (23): Tarım ilacı içtiği iddia edilen Mizgin Şimşek, şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.

*Rengin Şimşek: 7 Haziran 2021 tarihinde abisi olan Muhammet Şimşek tarafından silahla katledildi.

*Muhammed Şimşek: Rengin’i katlettikten sonra aynı silahla yaşamına son verdi.

*Ayşe Tanyurak (40): İlçe merkezinde bulunan Bahçelievler Mahallesi’nde yaşayan 7 çocuk annesi Ayşe Tanyurak 8 Haziran günü kaldığı evde şüpheli şekilde yaşamını yitirmiş halde bulundu. Ayşe Tanyurak’ın bir süre önce ayrıldığı Adem Tanyurak tarafından sistematik şiddete maruz kaldığı ve yaşamını yitirmeden bir hafta önce hakkında uzaklaştırma kararı aldığı ortaya çıktı.

http://jinhaagency.com/tr/tum-haberler/content/view/13718

Editör: Haber Merkezi