İZMİR-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ;  Kadın ve çocuğa yönelik cinayet, tecavüz, taciz ve şiddetin en büyük sebebin hükümetin politikaları olduğunu belirten Sosyolog Okşan Akşit, kadınlarla erkekler arasında toplumsal cinsiyet eşitliğinin gerçekleştirilmesi kadına yönelik şiddeti önlemede etkili olacağını söyledi.


Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre 2019 Yılının ilk 6 ayında 214, Haziran ayında ise 40 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Yapılan birçok araştırmaya göre, kadınların büyük bölümü en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürülüyor. Sosyolog Okşan Akşit, kadın cinayetleri, tecavüz, kadına karşı şiddet, çocuğa yönelik cinsel istismar olaylarının artmasındaki en büyük sebebin hükümetin kadın karşıtı politikalarından kaynaklandığını söyledi. Topluma empoze edilen şiddet biçiminin istismara dönüştüğünü belirten sosyolog Akşin, toplumsal bir farkındalığın yaratılması gerektiğini dile getirdi.


‘TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ ENDEKSİNDE ALT SIRALARDA’


Türkiye’de kadına yönelik şiddetin giderek normalleştiğini vurgulayan Akşit, toplumsal cinsiyet eşitliği endeksinde ise alt sırada olduğuna dikkati çekti. Akşit, kadınlarla erkekler arasındaki eşitsiz güç ilişkilerinin ve ayrımcılığın da kadına yönelik şiddetin en temel nedeni olduğunu hatırlattı. Siyasetçilerin, din adına konuşan kişilerin ve kamu görevlilerinin kadına yönelik ayrımcı ve nefret dili kullanmalarının kadına yönelik şiddeti ve çocuk istismarını arttırdığını ifade eden Akşit, kadını yok sayan söylemlerin Türkiye'nin de imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi tarafından suç sayıldığını belirtti.


‘ŞİDDETİ İÇSELLEŞTİRMESİNE NEDEN OLUYOR’


Toplumda çoğunluğunun şiddet türleri konusunda çok bilinçsiz olduğunu sözlerine ekleyen Akşit, karşıdakine sesine yükseltmek ve kazandığı parasına el koymanın da şiddet türüne girdiğini söyledi. Mevcut hükümetin kadına yönelik sürdürdüğü politikaların genelde kadını eve kapatmak, vasıfsızlaştırmak ve haklarını elinden almak olduğunu dile getiren Akşit, “İktidar, kadını erkek egemen toplumun bir parçası haline getirerek erkek, yapar normaldir anlayışını hakim kılarak kadını kendini savunmasını ve hak arayışı içine girmesi engelleniyor. Bu durum zamanla kadının erkek tarafından ve kendisine yönelik şiddeti içselleştirmesine neden oluyor” diye belirtti.


‘MEDYA ÜZERİNDE ARAÇSALLAŞTIRILIYOR’


Kadına yönelik şiddetin en fazla medya üzerinden araçsallaştırıldığını belirten Akşit, şöyle devam etti: “İktidar bu konuda çok farklı bir politika uyguluyor. Kadının giyim kumaşına, davranışına yönelik müdahaleler daha çok TV programlarında subliminal mesajlar vererek gerçekleştiriyor. Dizilerde erkeğin daha güçlü durması ve kadının erkeğin yardımına muhtaç bırakılması gibi. Yine sosyal medya veya haberlerde kadının şiddet ve tecavüze uğramasının gerekçelendirilerek tartıştırılması bizi bu durma getiren önemli nedenlerden biridir.”


’TOPLUMSAL CİNSİYET EĞİTİMİ OKULLARDA VERİLMELİ'


Kadına yönelik şiddetin normalleştirilmesi çocuklara yönelik şiddet, istismar olaylarına da yansıdığını Akşit, çocuğu da cinsel obje olarak gören bir toplumun başta eğitim sisteminde bir çürüklüğün olduğunu gösterdiğini, söyledi. Toplumsal cinsiyet, cinsiyet, şiddet ve farkındalık eğitimlerinin verilmesi gerektiğini aktaran Akşit, şunları söyledi: “Sistem olarak bir erkeğe her şeyi yapma gücünü verirseniz ve kadına da sen sadece eşinin istediği zaman kadınsınız derseniz erkekte kedisine verilen gücün altında ezilir. Sadece kadınlara değil çocuklara ve hatta hayvanı bile kendisine cinsel obje olarak görebilme gücüne sahip olabiliyor. Çünkü bu kirli zihniyet devlet ve iktidar tarafından kendisine veriliyor. Bunun değişmesi için de başta okullarda ve tüm topluma bu eğitimin verilerek azalacağını düşünüyorum.”


Kaynak: MA / Esra Solin Dal 

Editör: Haber Merkezi