İZMİR - Türkme'lerin 22 Mart’a kutladığı “Sultan Nevruz”la büyüyen öğretmen Ebru Dinçel, ilk kez 2010 yılında Kürtlerin kutladığı Newroz ile tanıştığını ve hala o coşkuyu yaşadığını söyledi.

İzmir'in Bornova ilçesi Naldöken Mahallesi’nde yaşayan Türkmen Alevileri, her yıl 22 Mart’ta kendilerine özgü bir şekilde yüzyıllardır kutladığı “Sultan Nevruz”a hazırlanıyor. Yöresel kıyafetler giyen yurttaşlar, Naldöken Mahallesi Mezarlığı’nda yakınlarının kabirleri başında bir araya geliyor. Kendi yörelerine özgü birbirinden lezzetli yiyeceklerle mezarlıkta sofra kuran Naldökenliler, gelen ziyaretçilere de ikramda bulunuyor. Bu kültürle büyüyen öğretmen Ebru Dinçel, Kürtlerin kutladığı Newroz ile ilk kez 2010 tanıştığını dile getirdi. Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK) ihraç edilen Dinçel, çocukluğunun geçtiği mahallede kutlanan "Sultan Nevruz"unu ve farklı halklarla yan yana geldiği Newroz’ları anlattı.

KUTLAMA ALANI MEZARLIK 

Türkmen bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Dinçel, kuşaktan kuşağa aktarılan kutlamalara dair hazırlıkları anlattı: "Kadınlar akşamdan süsledikleri sepetleri alıp komşuları gezer, boyanmış yumurtaları toplar. Öğleden sonra ise evde hazırlanan yemeklerle mezarlığa gidilir. Bir gün önceden temizlenen mezarlığa çocuk, kadın, erkek, herkes süslenerek gelir. Bir bayram havası oluşur. Burada kurulan sofralarda hep birlikte yemekler yenilir ve paylaşılır. Kutlama havası olduğu için bu kültürle büyüyen çocuklar, ölülerden korkmazlar."

VAR OLAN İNANÇ HALA ETKİLİYOR

Öğretmen olduktan sonra Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’na (Eğitim-Sen) üye olduğunu ve sendikal çalışmaları vesilesiyle sosyalizm, feminizm ve Kürt halkının mücadelesiyle tanıştığını vurgulayan Dinçel, kendi bayramından bir gün önce kutlanan Newroz’a ilk katılımını şu sözlerle ifade etti: "Sosyalist olmadan önce Newroz kutlamalarına ya da Kürt halkına ön yargım var mıydı, hatırlamıyorum. Kürtlerin kutladıkları Newroz etkinliğini televizyonlardan izlerdim ve görüntülerde müdahale edildiği, gözaltına alındığı hatta öldürüldüğü haberleri vardı. Ben ilk Newroz'a 2010'da katıldım. O yıl Gündoğdu Meydanı'na izin verilmemiş, Buca'da hipodrom alanında yapılmıştı. Hipodrom sahası düzenlenmemiş ve çamur içindeydi. Kentten uzak bu alanda Kürt halkı inanılmaz bir coşkuyla kutluyordu. O gün Newroz'un bir direniş hikayesi de olduğunu öğrendim. O inanç, o direniş beni hala etkiliyor. 2018 Newrozu'nda sunuculuğu ben üstlenmiştim. Alanda Kürt halkının yanında pek çok kesim vardı. Sahneden gördüğüm bu manzara, verdiğim mücadeleye olan inancımı perçinledi. Kürt halkını hiç kimse yenemez, bunu hissettiriyorlar. Barış, emek ve demokrasi talebinin hiç kimse engelleyemez, Her Newroz'a bu inançla ve heyecanla gidiyorum."

HALKLAR NEWROZ’DA OLACAK

Kürtler olmak üzere tüm halkların Dehaklara karşı olan mücadelesine dikkati çeken Dinçel, Newroz günlerinde Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) kapatılması girişimi, milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun vekilliğinin düşürülmesine tepki göstererek, şunları söyledi: "HDP milyonlarca insanın iradesi olan bir parti. Devlet aklı, bilindik bir akıl ama şaşmaktan da kendimi alamıyorum. Daha önce defalarca kapatılan partilerimizin ardından yeniden milyonlar siyasetine sahip çıktı. Bugün de eminim ki halklar bu inançla sahip çıkmaya devam edecek. Bu inancı ve coşkuyu Newroz alanlarında göreceğiz. Herkesimden insanların beraber halay çektiği, türküler söylediği bir Newroz olacak."

DEHAKLAR HER YERDE

Aynı zamanda Kadınlar Birlikte Güçlü İzmir üyesi olan Dinçel, bu yıl ilk kez Newroz alanına kendi hazırladıkları dövizlerle katılacaklarını ve kürsüde yer alacaklarını kaydetti. Dinçel, sözlerini şöyle tamamladı: "8 Mart'ta yaktığımız isyan ateşini, Newroz ateşiyle harlayacağız. Çünkü bizim hayatımız Dehaklarla mücadele ederek geçiyor. Hayatımızı ve haklarımızı elimizden almaya çalışan Dehaklar evde, işte, sokakta, her yerde... Dehaklara karşı barış, özgürlük ve demokrasi talebimizle Newroz alanında olacağız."

MA / Sevda Aydın 

Editör: Haber Merkezi