ANKARA ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: Tarım ORKAM-SEN Genel Başkanı Hamit Kurt MYK adına Basın ve kamuoyuna açıklamada bulundu. Kurt'un açıklaması şöyle;  "Ciddi bir sağlık tehditti olan Koronavirüsün (covid-19)  yayılmasında Neo-liberal politikaların yarattığı Savaş, Yoksulluk ve Göç kadar Sağlıksız Tarımsal üretim, Sağlıksız Kentleşme, Ekolojik tahribat, İklim krizi ve yetersiz/sağlıksız Gıda sorunu da ciddi anlamda  etkili olmuştur.

Ormanların ve doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesi canlıların doğal yaşam alanlarını değiştirmeye zorlamak, bu da enfeksiyon etkenlerinin yaygınlaşmasına neden olmaktadır. Nitekim belirli bölgelere özgü kabul edilen patolojilerin farklı bölgelerde görülmesi, enfeksiyon taşıyan canlıların sayı ve davranışlarındaki farklılaşmalardan dolayı olmaktadır. Diğer yandan iklim krizi, doğa olaylarının sıklığı ve şiddetinde değişikliğe neden olmakta ve biyoçeşitliliğin azalmasına yol açmaktadır. Bu olumsuzluklar salgın hastalıkların seyrinde ve sayısında farklılaşma yaratmakta ve “insan-hastalık” etkileşimini değiştirmektedir.

Ekoloji düşmanı politikalarda ısrar edilirse,  bugünküne benzer salgın hastalıkların önümüzdeki yıllarda da halk sağlığını tehdit etmeye devam edeceği gün gibi ortadadır.

Diğer yandan, halk sağlığında sadece insanlara odaklanmak eksik ve hatalı bir yaklaşımdır. Hiçbir salgın/hastalık doğa ve çevreden bağımsız değildir. Enfeksiyon hastalıkları ile mücadele konusunda hayvan ve çevre sağlığı başta olmak üzere  doğada bulunan her canlının sağlığınıda göz önüne alınmalı; Çevre bilimciler, Veteriner hekimler, bitki sağlığı uzmanları ve Biyologlar gibi farklı bilim dallarından uzmanlar ile işbirliği içinde olunmalı, alandaki Sendikalar,  Odalar ve Demokratik Kitle Örgütleri  ile birlikte hareket edilmelidir.

Ancak gerek hükümetin geçen hafta  açıkladığı tedbir paketinden, gerek dün  Batman, Lice, Eğil, Silvan ve Ergani Belediyelerine  kayyum atanmasından anlaşılıyor ki , siyasi iktidar hala işin sağlık ve insani boyutundan çok siyasal hesaplarını ve önceliklerini esas almaktadır.

 

Bilindiği üzere  tedbir paketin içinde;  Patrona, Sermayeye, Tüccara teşvik, af, erteleme, yeni fon kaynakları,  Çiftçiye, üreticiye, Yoksul Halka ise yeniden borç sarmalı, hak değil yine vicdana ve acımaya dayalı yardım, sabır ve dua var. Bu yaklaşım çözüm olamayacağı gibi, kaosun  daha derinleşmesine sebep olur.

 

Salgının çok daha vahim sonuçları ile karşı karşıya kalmamak için şu acil tedbirlerin alınması gerekmektedir.

 

  •       Salgın hastalıkla bütüncül, şeffaf ve tutarlı bir mücadele yürütülmeli,

  •       Sağlık, Gıda,  İlaç, Temizlik, Enerji ve İletişim alanında çalışanlar asgari sayıda dönüşümlü çalışmalı, diğer  tüm çalışanlar ücretli izne ayrılmalı,

  •       Halk sağlığı açısında çalışma zorunluluğu olan herkese Yemek, Güvenli  ulaşım, koruyucu malzeme verilmeli ve uygun çalışma saatleri sağlanmalıdır,

  •   İşyerleri  rutin olarak dezenfekte edilmeli,


 

  •   İsteyen herkese ayrımsız virüs testi yapılmalı,


 

  •       Halk sağlığı direk ilgilendiren haksız/hukuksuz bir şekilde KHK'larla  ihraç edilen Başta Veteriner, Gıda ve Bitki  Uzmanları olmak üzere tüm   Tarım Emekçileri   hemen işlerine iade edilmelidir.


Defalarca söyledik tekrar ediyoruz! Doğaya dokunmayın, talan etmeyin, kirletmeyin! Ölü bir gezegende hiç kimse için sağlıklı bir yaşam olmaz. Şimdi  öncelikle acil önlemler hayata geçirilmeli ve bu salgın en az hasarla atlatılması çalışılmalı, daha sonra orta ve uzun vadede bu felaketten dersler çıkarılarak olası salgınlara karşı tedbirler birlikte geliştirilmelidir."dedi.

 
Editör: Haber Merkezi