TİHV yöneticisi Üsterci: İnfaz Yasası yeniden düzenlenmeli

İZMİR-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: İnfaz düzenlemesinin ayrımcı olduğunu belirten TİHV Yönetim Kurulu Üyesi Coşkun Üsterci, yasanın bir an önce yeniden düzenlemesi gerektiğini söyledi.

Çok sayıda baro ve sivil toplum örgütünün yer aldığı Cezasızlıkla Mücadelede Güçbirliği Ağı bileşenlerinden Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Yönetim Kurulu Üyesi Coşkun Üsterci, infaz yasasının kesinlikle yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtti.

Üsterci, tüm eleştiri ve uyarılara karşın “7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun” küresel salgının cezaevleri açısından yol açtığı tehdit ileri sürülerek apar topar meclisten geçtiğini hatırlattı. Yasanın müthiş ayrımcılık içerdiğini ifade eden Üsterci, “Bu yasa her şeyden önce Anayasa’nın eşitlik ilkesini ihlal etti. Bir yandan çete üyeleri, cinsel şiddet ve istismar failleri bir biçimde serbest bırakılırken diğer yandan gazetecileri, akademisyenleri, sendikacıları, insan hakları savunucularını ve seçilmiş siyasetçileri salgınla, yaşam hakkı ihlaliyle baş başa bıraktı. Her güne cezaevlerinden kötü bir haber alma kaygısıyla başlıyoruz” dedi.

Türkiye’de cezasızlığın bir devlet politikası olduğunu belirten Üsterci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yasanın başta işkence suçu işleyen kolluk güçleri olmak üzere insan hakları ihlali yapanlara giydirilen cezasızlık zırhını daha da kalınlaştırıyor. İnsan hakları savunucuları olarak yıllardır ısrarla söylüyoruz, Türkiye’de cezasızlık bir devlet politikasıdır. Bunu bu yasa ile bir kez daha teyit etmiş olduk. Cezasızlık hak ihlallerine süreklilik sağlıyor. Yeni infaz düzenlemesi, ‘kasten yaralama sonucunda ölüme sebebiyet verme’ ve ‘taksirle ölüme sebebiyet verme’ suçlarından hüküm giyenlerin infaz indiriminden yararlanabilmelerini öngörüyor. Biz çok biliyoruz ki işkence faillerine genellikle işkence suçunu düzenleyen yasa maddesinden dava açılmaz. Aksine ‘kasten yaralama’ ve benzeri daha hafifletici maddelerden dava açılır. Eğer failler indirim gibi cezayı hafifletici yöntemlerden sonra yine de ceza alırlar ise bu kez de infaz indiriminden yararlanacaklar. Bu, hiçbir şekilde kabul edilmezdir.”