DİYARBAKIR - Bağlar'da yapılması planlanan kentsel dönüşümü projesini endişe ile takip etiklerini belirten TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Doğan Hatun, tüm süreçlerinin yerel halkla birlikte yürütülmesi gerektiğini belirterek, "Sur gibi olmasına izin vermeyeceğiz" dedi.
Türk Mühendis ve Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu, Bağlar ilçesinde yapılacak kentsel dönüşüme ilişkin Maden Mühendisleri Odası’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekilli Hişyar Özsoy, TMMOB’a bağlı odaların temsilcileri ve HDP Diyarbakır İl Örgütü yöneticileri katıldı.


Toplantıda konuşan TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Doğan Hatun, Bağlar ilçesinde yer alan Kaynartepe Mahallesi'nde yapılacak olan kentsel dönüşümden kaynaklı mağduriyetlerin yaşanmaması gerektiğini söyledi.  Kentsel dönüşüm projeleri için detaylı teknik, ekonomik, sosyal ve toplumsal gibi birçok araştırmaların yapılması gerektiğinin hatırlatan Hatun, bu projelerin, yerel halkın sürecin tamamında yer aldığı, kent dinamiklerinin süreçlere dahil edildiği, rant amacı gütmeyen projeler olması gerektiğini belirtti.


'ENDİŞE İLE TAKİP EDİYORUZ'


Kaynartepe Mahallesi'nde yapılması düşünülen kentsel dönüşüm projesini endişe ile takip ettiklerini dile getiren Hatun, "Bağlar, Diyarbakır’ın en büyük ve en kalabalık merkez ilçesidir. Özellikle köy boşaltma politikalarıyla ile birlikte yoğunca bir göç artışına maruz kalmıştır. Kırdan kente göçlerle birlikte tüm kentlerde olduğu gibi Bağlar da fiziksel, demografik, sosyo-kültürel, ekonomik ve sosyolojik değişime uğramıştır. Günümüzde ise orta ve alt gelir grubu olarak tanımlanan kesimin tercih ettiği bir yaşam alanıdır. Kaynartepe Mahallesi de yoğun nüfusa sahip Bağlar ilçesi merkez mahallelerindendir. 25 Eylül 2020 tarih ve 3027 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yayınlanan ve 6306 sayılı afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında kanunun 2'nci ve ek 1'inci maddeleri gereğince Kaynartepe Mahallesi riskli alan ilan edildi. Riskli alan kapsamına toplamda 53 bin metrekarelik alan, 7 bin nüfus ve bin 354 adet hanenin alınacağı ve bu alanda kentsel dönüşüm çalışmalarının başladığı yetkililer tarafından beyan edildi" ifadelerini kullandı.


'SUR GİBİ OLMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ'


Meslek odalarına danışılmadan bu projenin hayata geçirilmeye çalışıldığını kaydeden Hatun, "Yetkililer, projenin halka anlatılması için irtibat büroları kurulacağını ifade etmektedir. Kentsel dönüşüm projelerinin halka anlatılması değil halkın projenin her aşamasına dahil edilmesi gerekir. Ayrıca 1 buçuk yıldır ön hazırlıkların yapıldığı beyan ediliyor, peki bu neden şimdi halkla paylaşılıyor?" diye sordu.


Kaynartepe kentsel dönüşüm projesi için “Yerinde dönüşüm modeli ile isteyen evinin ya da iş yerinin bedelini alıp çıkacak isteyen de burada kalacak. Tercih tamamen aziz milletimizin olacak" ifadelerinin kullanıldığını hatırlatan Hatun, "Ancak bunun böyle yürütülmediğine Suriçi bölgesinde yapılan kentsel dönüşüm projelerinde de tanık olduk. İşin içine rant girince yerinde kalmayı tercih eden halkın sözleşmeleri dahi iptal edildi. Bu gibi mağduriyetlerin yaşanmaması için vatandaşın haklarının yasal dayanaklarla garanti altına alınması gerekmektedir. Bağlar’daki kentsel dönüşüm uygulamasının, Suriçi bölgesinde yapılan kentsel dönüşüme benzetilmesine izin vermeyeceğiz" diye konuştu.



MAHALE SAKİNLERİNE UYARI!


Mahalle sakinlerine uyarıda bulunan Hatun, "Rantçı iktidar ve çevresi vatandaşların evlerine şimdiden göz dikmişler. Vatandaşların doğru kanallardan doğru bilgiye ulaşmadan her hangi bir protokolü imzalamamaları ve yasal haklarını araştırarak hareket etmelerinin doğru olacağını düşünmekteyiz. Biz TMMOB olarak; güvenlik ve rant amacı gütmeyen halkı merkeze alan ve yerinde yapılacak dönüşüme karşı değiliz. Bu nedenle, bu sürecin şeffaf yönetilmesini, projenin tüm süreçlerinin yerel halkla birlikte yürütülmesini, hak sahiplerinin mağdur edilmemesini, kentteki tüm dinamiklerin projenin bileşeni yapılmasını, dönüşüm alanında yeterli analizlerin yapılmasını ve bu analizler doğrultusunda yerelin ne istediğine odaklanarak çözümler üretilmesini gerektiğini söylüyoruz. Aksi takdirde her türlü yasal haklarımızı kullanacağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz" ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi