İSTANBUL-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: İmamoğlu katıldığı canlı yayın programında, "Siz bir üst akılın projesi misiniz?" sorusuna, "Toplumun üst aklının aslında projesiyim" sözleriyle cevap verdi.


İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, HaberGlobal TV'de "Jülide Ateş ile 40" programında gündeme ilişkin soruları yanıtlıyor.

İmamoğlu kendisine yöneltilen "Siz bir üst akılın projesi misiniz?" sorusuna, "Toplum üst aklı olabilir. Aslında şunu çok duydum; tanımlanan bir profile çok uygun bir kişilik olarak yorumladığımı biliyorum. Dolayısıyla demek ki toplumun üst aklının aslında projesiyim. Yani toplumun üst aklı nasıl bir belediye başkanı istiyor? Nasıl bir yönetici istiyor? Tanımlamalarından bu işi irdeleyen, inceleyen arkadaşlarımın ya da partideki bizim yöneticilerimiz uyuştuğunda "evet doğru profil" diye beni davet ettiler." sözleriyle cevap verdi.

"DEDEMİN MEZARINA ÇEKİM YAPMAYA GİTTİLER"


Sunucu Ateş'in, "Moralinizi bozan haberlerden kaçar mısınız?" sorusunu yanıtlayan İmamoğlu, "Moralimi bozabilir, beni eleştirebilir. Yani insanların eleştirilerine de asla ve asla kızmamız mümkün değil ama benim esas moralimi bozan yalan ve iftira. Yani şöyle düşünün ki her gün bir insan sizi terörle suçluyor, terör örgütü üyesi olmakla suçluyor. Bu bazen yayınlarda, bazen gazeteler üzerinden... Benim dedemin mezarına çekim yapmaya gittiler. Düşünebiliyor musunuz? Bunun daha ötesi yok. Benim büyük dedemin mezarına çekim yapmaya gittiler. Acaba bunun büyük dedesi "İstiklal Savaşı gazisi mi, değil mi?" diye. Dolayısıyla gerçekten usandım ve bana medya takipten elbette notlar geliyor her sabah. Elbette ki iyilerini tenzih ediyorum. İsimlerini söylemek istemiyorum, bazı isimler var toplumu infiale, şiddete yönlendiren isimler var. Ve bu isimler rağbet görüyor. Ülkem adına üzülüyorum ve beni aşağı çekmesin diye kendime daha steril bir alan oluşturuyorum." dedi.

Ekrem İmamoğlu, "İstanbul'un baş edemediğiniz bir problemi var mı?" sorusuna ise şu sözlerle cevap verdi:

İstanbul'un çok fazla sorunu var. Herkesin talebi farklı farklı. Ama güncel bir sorun yaşıyoruz aslında, yoksulluk sorunu var İstanbul'un ve sayısı gittikçe büyüyor. Neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. İnsanlar işini kaybetmiş ve günlük hayatından yaşantısından para kazanan insanların nasıl bir ekonomik dünya ile karşılaşacağını bilmiyoruz. Dolayısıyla yoksulluk bizi zorlayacak. Baş edememek demeyelim. Ama gerçekten önümüzdeki günlerde şehirdeki yoksulluk bizi zorlayacak.

imamoğlu'nın açıklamasında öne çıkan ifadeler şu şekilde:

ELAZIĞ DEPREMİ


Deprem taziyesi sonrası kayağın sırası mıydı?

"Ben çok masumane bir şekilde Elazığ'a gittim. Hatta bir gün öncesinde gidecektim çocuklarımın yanına ama o gün o gece depremi duyar duymaz o çalışmalara başladık. Sabah gideceğimi söyleyince eşim, "Sana eşlik etmek istiyorum" dedi ve çocuklarım oraya yalnız gittiler. Biz Elazığ'a gittik, durumu gördük. Gerçekten beklentimizin çok çok altında bir sorun yaşamıştı Elazığ, bundan çok mutlu olduk. Yani şehrin hemen göbeğinde olması nedeniyle gerçekten "yüzlerce insanı kaybettik" diye öyle üzüntüyle ve kaygıyla gitmiştik. Ve gerçekten düşük oranlı kayıpla ve yıkım oranıyla karşılaştık. Söz verdiğim bir annenin kızını kaybettiği anı yaşadık. Munzur Çayı'nın kenarında kızını ararken Diyarbakırlı bir annemizin yanında olduk. Gezimizi yaptık ve 2 gün orada geçirdikten sonra da 3. ve 4. gün çocuklarımın yanına gittim. Yani bir aile babasının çocuklarının yanına gitmesi ve bir tatilde onlarla vakit geçirmesi bir eğlence değil, bir düğün değil bu sadece bunun üzerinden bir manipülasyonla insanlara bir algı yaratmak."







Editör: Haber Merkezi