ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ; Törende konuşma yapan eşi Ayşegül Cebenoyan, “Cüneyt benim 33 yıllık sevgilim, can yoldaşımdı. Birlikte hayatın pek çok güzelliğini ve acısını yaşadık. İki gündür yazılanlara baktığımda yaşadığı acılara çok fazla vurgu yapıldığı isyan edildiğini gördüm. Bu yazıları yazan herkese çok teşekkür ediyorum yanımızda olduklarını hissediyorum. Ama ben sevgili Hayri gibi Cüneyt’in boyun eğmez, inatçı,-mış gibi yapmayan dirençli yanından söz etmek istiyorum. Çünkü Cüneyt yaşadıklarının bu coğrafyanın kaderi olmaması için mücadele etmişti. Bu ülkeden kaçabilirdi ama o kaldı. Bu ülkenin haksızlıklarıyla mücadele etmeyi seçti. Cüneyt hesap adamı değildi hiçbir zaman olamadı. Olsaydı Cüneyt olmazdı. Keşke şu iki gündür hakkında yazılanları okuyabilse, duyabilseydi. Keşke birbirimizi daha çok dinleyebilsek. Ben Cüneyt’e çok teşekkür ediyorum. İyi ki hayatımı onunla geçirmişim” dedi.

Kızı Elif de yaptığı konuşmada, “Babam beni hayatta en çok güldüren insandı. Benim espri anlayışımı ‘Benim esprimi bir ablam anlardı bir de bu’ diyerek beni işaret ederek anlatırdı. Babamı komikliğiyle, sıcaklığıyla, şefkatiyle, kararlığıyla bütün yönleriyle hatırlamak için elimden geleni yapacağım” ifadelerini kullandı.

Yaşayarak mücadele etmek


Törende söz alan Birgün yazarı Hayri Kozanoğlu, 45 yıllık arkadaşı Cebenoyan’ı şu sözlerle anlattı, “Bu konuşmalara Enver Gökçe’nin ‘Ölüm adın kalleş olsun’ dizeleriyle başlanır ama Cüneyt özelinde ‘Ölüm bir insana bu kadar kalleşlik yapmamalıydın’ diyebiliriz. Bu kadar erken olmamalıydı. Cüneyt için yazdığım yazıda ‘Sevmesi kolay anlaması zordur’ demiştim. Onun samimiyetini gözünden ve hareketlerinden anlardınız. Özeleştiri geleneği olmayan bir toplumda kendisinin yazdıklarını ve yaptıklarına, üzüldüklerine bu kadar gözden geçiren bir insan yoktu. Cüneyt Birgün gazetesinde 16 yıldır aralıksız yazı yazan çok az kişiden biridir. Bazı insanlar savruldu, bıraktı ama Cüneyt her zaman yola devam etti. Toplumsal Bellek Platformu’nda siyasi cinayetlerin aydınlatılması için kendisi gibi acılı ailelerle birlikte mücadelesini kesintisiz sürdürdü. Sofraları paylaştık, sahaları paylaştık ve ilk siyasi bilinçlenmemiz birlikte olmuştur. Cüneyt yaprak kıpırdamayan günlerde 1 Mayıs yazılamasına çıktı ve bu nedenle 14 ay hapis yattı. Cüneyt bunu da hayatın bir sınavı, kendini geliştirmenin bir aşaması olarak gördü. Cüneyt devletten de örgütten de alacaklı gitmiştir. Başına gelenler de devletin büyük vebali vardır. Cüneyt en çok yazılarının okunmasını, fikirlerinin dinlenmesini isterdi. Güle Güle Cüneyt..”

Toplumsal Bellek Platformu’ndan Hüseyin Ocak ise şunları söyledi, “Kavramların ve kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir gün yaşıyoruz. Cumartesi insanları olarak bizleri sonuna kadar destekledi. Bir cumartesi günü ‘Eğer Marmara’yı bombalayanlar bir gün faili meçhul cinayete kurban gitselerdi her koşulda onların bulunması için sonuna kadar mücadele ederdim’ dedi. Onun yüreği bu kadar büyüktür. Onu saygı ve sevgiyle anıyorum. Cumartesi insanları olarak onu hiçbir zaman unutmayacağız”

Birgün gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aydın da Cebenoyan’la ilgili şöyle konuştu, “Çok değerli bir arkadaşımızı kaybettik. Özellikle kültür-sanat ve sinema alanında oldukça eğitimli ve birikimliydi. Uluslararası bir isimdi. Maddi problemler yaşadık ve bu sorunları beraber çözdük. Çünkü zor koşullarda var olmaya çalıştık. Devrimci ve demokrat bir mücadeleyi hep birlikte savunduk. 16 yıl eğilip bükülmeden direnmek kolay değildir. Gerek özel gerek mesleki yaşamında çok onurlu bir duruşu vardı. Her zaman yazılarını düzelterek gönderirdi ama sonunda en doğru sonuca ulaşırdı. Onu son yolculuğuna uğurlarken buradan onu hiç unutmayacağımızı söylemek istiyorum.”

Cüneyt Cebenoyan trafik kazasında vefat etti

Sinema Yazarları ve Eleştirmenleri Derneği adına söz alan Necla Alkan da konuşmasında şunları söyledi, “Onu çok seviyoruz ve bu kaybı hiçbir zaman içimizden atamayız. Sinema eleştirmenliği bağlamında değerlendirecek olursam sinema yazarlığı da mücadele alanıdır. Duyguların tartışıldığı alandır. Bunun Türkiye’deki en önemli isimlerinden biri Cüneyt’ti. Onun yazarlık mücadelesi gelecek kuşaklar açısından çok değerli olacaktır. Onu çok sevgi ve saygıyla anıyorum.”

Birgün gazetesinin önündeki anmanın ardından Cüneyt Cebenoyan’ın naaşı alkışlarla cenaze töreninin yapılacağı Zincirlikuyu Camii’ne götürüldü.

Kaynak: BirGün-Yeni Yaşam Gazetesi
Editör: Haber Merkezi