'Türkiye Kadın Buluşması'nı organize eden kadınlar: 'Bizim için örgütsüzlük demek, yaşamsal risk demek'

İSTANBUL-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ; “Türkiye Kadın Buluşması”nı organize eden kadınlar, saldırıların bu denli yükseldiği bir süreçte örgütlü olmanın önemine vurgu yaparak, "Bizim için örgütsüzlük demek, yaşamsal risk demek. Bizlerin böyle politik bir atmosferde bir araya gelmesi bir isyan dinamiğinin göstergesidir. Bundan sonrası için yol haritası belirleyeceğiz” dedi.

JINNEWS'ten Safiye Alağaş'ın haberine göre;164 kadın ve LGBTİ+ kurumu, "Haklarımız, Hayatlarımız, Kazanımlarımız Bizim" sloganıyla İstanbul'da bir araya gelerek, mücadele yöntemlerini tartıştı. “Türkiye Kadın Buluşması”nı organize edenlerden Rüya Kurtuluş, kadına yönelik saldırıların buluşma ihtiyacını doğurduğunu belirterek, "AKP'nin yasal düzenlemeleriyle bizim mücadele ile kazandığımız birçok hakkımız geri alınmış oldu. Hala alınmaya çalışılıyor. Dolayısıyla bu saldırılar karşısında yan yana gelmek birlikte mücadele etmek ihtiyacı çoğalarak devam ediyor" dedi.

"Bizler de daha çok kadını yana yana getirerek birlikte nasıl yol yürüyeceğimizi ne tür örgütlülük zeminleri kuracağımızı ortak hareketimizi nasıl güçlendireceğimizi konuşmak istedik" diyen Rüya, yaklaşık 3 ay hazırlık yaptıklarını aktardı.

Buluşma için Türkiye'deki bütün platformlarla iletişim kurduklarını ifade eden Rüya, "İstanbul'da 2 yıldır neredeyse bütün kadın örgülerinin birlikte hareket ettiği bir ortak zemin oluştu. Asıl önemli olan buluşmadan bir yol haritası çıkarmak. Bu kadar farklı çevrelerden kadınlarla buluşmuş olmamız bile bizim için çok önemli. Bahar döneminde çok daha güçlü bir kadın hareketi örgütleyeceğimizi gösteriyor. Türkiye'deki kadın hareketi yıllardır verdiği mücadele ile ciddi güven yarattı. Kadın sorunlarına dair çalışmalar yapmış birçok kadın örgütü var. Onların yan yana geldiği, birlikte hareket ettiği güçlü bir zemin çıkaracağız. Sonuç olarak da bundan sonrası için yol haritası belirleyeceğiz. Asıl mesele nasıl daha çok yan yana duracağız?" diye belirtti.

Örgütsüz olmanın kadınlar için yaşam riski olduğunu dile getiren Rüya, "Bizim için örgütsüz olmak, yaşam riski altında olmak demek" diye vurguladı. Bir çatı örgütü kurma niyetleri olmadığını çünkü çok farklı kadın örgütleriyle yan yana geldiklerini kaydeden Rüya, "Ama bizi ortaklaştıran çok belli noktalar var. Haklarımız var. Kazanımlarımız var. Onları korumak istiyoruz. Onlardan vaz geçmeye niyetimiz yok. Amacımız kendi aramızda dayanışma zemini oluşturmak. Saldırılara karşı birlikte refleks ve mücadele zemini yaratacağız. Ancak yan yana durduğumuzda birlikte olduğumuzda hem haklarımızı hem de hayatlarımızı güçlü savunacağız" ifadelerini kullandı.

Birlikte Güçlüyüz Platformu'ndan Pelin Çakır da, kadın cinayetleri, ekonomik kriz, göçe karşı daha çok mücadele edilmesi gerektiğini belirterek, buluşmanın bu anlamda öneli olduğunu vurguladı. Olağanüstü Hal (OHAL) ve değişen rejim ile birlikte mücadele araçlarının ellerinden alınmaya çalışıldığını aktaran Pelin, şöyle dedi: "Bu bütün kadınları aynı şekilde etkiliyor. Farklı yerlerde yine bir araya geliyoruz. Sesimizi yükseltemeye çalışıyoruz. Bunu yaparken zaman içerisinde temas alanımızı, örgütlüğümüzü, direnişimizi nasıl daha genişletebiliriz sorununun cevabını arıyoruz. Aslında birkaç yıldır aklımızda olan bir fikirdi. Kadınlar olarak zaten her zaman paylaşmaya, sıkıntılarımızı dile getirmeye ihtiyacımız var. Ama bunları yaparken birlikte nasıl güçlü olabiliriz tartışmasının eksik olduğunu gördük. O yüzden Türkiye buluşması organizasyonunu yaparken daha çok bu konuya odaklandık. Umuyorum ki önümüzde somut adımlarla yürüyeceğiz. Daha çok özgürlük, daha çok yaşam, daha çok birliktelik umuyoruz.”

Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu'ndan Cemile Bakırcı ise, baskı ve tutuklamalara dikkat çekerek, böyle bir süreçte bir araya gelmenin çok anlamlı olduğunun altını çizdi. Türk-İslam sentezine dayalı yeni bir rejim yaratılmak istendiğini vurgulayan Cemile, "Bu rejim 24 Haziran seçimleri ile birlikte kurumsallaşmaya doğru evrildi. Bizlerin böyle politik bir atmosferde bir araya gelmesi aslında başkaldırıdır. Bir isyan dinamiğinin göstergesidir. Her gün kadın cinayetlerinin, istismarların, tecavüzlerin yaşandığı, doğa katliamlarının yaşandığı bir dönemdeyiz. Buradaki coşkumuz, isyanımız mücadelenin sürekliliğini sağlayacak. Kadınları bölen, parçalayan değil aksine ortaklaşmayı amaçlıyoruz" dedi.