İSTANBUL - Bir dönem AKP'nin kalesi olan ve 16 Nisan referandumunda çıkardığı "Hayır" oyları ile dikkatleri üzerine çeken Üsküdar'da seçmen AKP'ye inanmadıklarını belirterek, “Erdoğan bu kez atını alıp Üsküdar'ı geçemeyecek" diyor.


İstanbul'un önemli yerleşim merkezlerinden Üsküdar, Anadolu yakasında yer alan bir ilçe. 2017 yılı verilerine göre 533 bin 570 nüfusa sahip ilçe, AKP'nin İstanbul'daki kalelerinden biri olarak biliniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da evinin bulunduğu ilçe, 16 Nisan referandumunda yüzde 53,3 oranında Hayır'ı çıkartarak dikkatleri üzerine çekmişti.


24 Haziran seçimlerine az bir süre kala soluğu Üsküdar'da alıyoruz. Üsküdar da, İstanbul'un diğer ilçelerinde olduğu gibi bizleri yol ve kaldırım çalışmalarıyla karşılıyor. Bir yandan kamyonlar inşaat malzemesi taşırken diğer yandan sahil kenarının büyük bir kısmında yayalaştırma çalışmaları sürüyor. Çalışmalar nedeniyle de bölgedeki trafik içinden çıkılmaz hal almış durumda.


İlçede, siyasi partilerin seçim kampanyalarının yoğun hissedildiği yerlerin başında Üsküdar sahili geliyor. Sahil boyunca AKP, her 50 metrede bir stant açsa da, ilginin az olması dikkatlerden kaçmıyor.


HDP: HALK BİZİ TANIMAK İSTİYOR


Çoğu ilçede olduğu gibi Üsküdar'da da Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) standı diğer partilerin uzağında. Standına uğradığımız HDP'nin İlçe Eşbaşkanı Hakkı Cengiz bizi karşılıyor. Hem 7 Haziran'da hem 1 Kasım'da hem de 16 Nisan referandumunda Üsküdar'da sokak sokak seçim çalışmasına dahil olduğunu söyleyen Cengiz, "Erdoğan’ın 'Atı alan Üsküdar'ı geçti' sözleri doğru değil, Erdoğan atı aldı; ama Üsküdar'ı da geçmedi, geçmeyecek" dedi. Çalışmalarına ve stantlarına yoğun bir ilginin olduğunu dile getiren Cengiz, "Mahallelerde iftar yemekleri veriyoruz. Ev ve esnaf ziyaretleri yapıyoruz. Aldığımız tepkiler çok olumlu. Eskiden evlere gitmeye çekiniyorduk. Şimdi halk bizi evine davet etmek istiyor ve bizi tanımak istiyorlar" dedi.


'TEK BİR OY TÜRKİYE'DEKİ SİSTEMİ DEĞİŞTİREBİLİR'


Cengiz, Üsküdar'da, “Şimdiye kadar AKP'ye oy verdik. Ama artık oyumu HDP'ye, Selahattin Demirtaş’a vereceğim. Demirtaş doğruları söylüyor. Şu anda her şeyi yalan söyleyen bir liderimiz var. Ondan dolayı ben sizi destekleyeceğim. Oyumu size vereceğim" sözleriyle sıkça karşılaştıklarını belirtti. AKP’nin Üsküdar’da kaybettiğini dile getiren Cengiz, seçmenlere sandıklara gitme çağrısında bulunarak, tek bir oyun Türkiye'deki sistemi değiştirebileceğini ifade etti.


‘DEMİRTAŞ İÇİN 10 BİN İMZA TOPLANDI’


Vapurdan inen insanların stantı görür görmez, HDP'nin tutuklu cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması için başlatılan kampanaya için imza atmaya ve partinin bildirilerini almaya gelmesi dikkat çekti. Cengiz, "Şu ana kadar kaç imza topladınız?" sorumuza, "Kısa sürede 10 bini yakaladık" cevabını verdi.


‘ÜSKÜDAR’DA REFERANDUM ÖTESİ POTANSİYEL VAR’ 


Stantta karşılaştığımız Sibel Erdoğan, kitap çevirmenliği yapıyor. Erdoğan, seçimlerin Türkiye için bir dönüm noktası olduğu görüşünde. Erdoğan, AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kast ederek, “Onlar iktidarı tamamen ele geçirdiklerinde hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacak. Sadece sermayeyi güçlendirmeye çalışacaklar" diyerek bu yüzden muhalefetin kazanması gerektiğini belirtti. HDP'nin Türkiye’de eşitsizlik ve adaletsizliklere göğüs gerebilecek tek parti olduğunu da söyleyen Erdoğan, "Üsküdar’da bu seçimlerde, referandumun üzerine çıkacak bir potansiyel var" dedi.


10 EKİM YARALISI: ÜSKÜDAR'DA HALKIN TERCİHİ DEĞİŞTİ


Üsküdar sokaklarında dolaşırken 10 Ekim katliamından yaralı olarak kurtulan Gülşen Ay ile yolumuz kesişiyor. Ay, 10 Ekim'den bu yana işsiz ve hala tedavisi devam ediyor. Ay, “Üsküdar, neden iktidara bu kadar tepkili sorusuna şöyle cevap verdi: "Referandumla beraber AKP'li seçmenlerin tercihi değişti. Çünkü AKP, kentsel dönüşümle beraber Üsküdar’a çok zarar verdi. Bir sürü insanın evini yıktı. Mahalleleri, caddeleri dolaştığınızda her yeri nasıl yerle bir ettiğini görebiliyorsunuz. İnsanlar AKP’den artık ciddi anlamda korkmaya başladı. Çünkü evlerini yıkıyor ve bunu karşılığında da bir güvence de vermiyor. Referandumdaki 'Hayır' biraz bu yüzden ortaya çıktı. ‘Hayır’dan sonra insanları tepkileri daha yüksek oldu. İnsanlar, artık AKP'ye oy vermeyeceklerini belirtiyor.”


Toplumun her kesiminden olduğu gibi Üsküdar halkının da en önemli kaygısı ekonomi. Ekonomiye ilişkin yaşadığı bir durumu Ay şu sözlerle anlattı: "Standın önünden geçen bir kadına bildiri uzattım ve bana, 'Biz açız hangi standa gidersek gidelim bize bildiri uzatıyorlar. Bu bildiriler, kirazın kilosunu 10 TL’den 3 liraya düşürmeyecek. Bizim karnımız yine doymayacak' dedi.”


İNŞAAT İŞÇİSİ: EZİLİYORUZ


Sahil taraflarından ayrılıp Üsküdar'ın içeri kısımlarına, Kirazlıtepe mahallesine doğru ilerliyoruz. Burada Siirt Aydınlar Köyü Derneği'ne geliyoruz. İçerideki masalar dolu, herkes oyun oynuyor. Burada inşaat işçisi Hasan Filiz ile konuşuyoruz. HDP'ye oy vereceğini söyleyen Filiz, HDP'nin bütün halkları kapsayan bir parti olduğunu ve baraj altında kalmaması gerektiğini söyledi.  AKP iktidarının zulümden başka bir şey getirmediğini kaydeden Filiz, "Bu zulmün altından kurtulmamız lazım. Üsküdar’da seçim havası referandumdan daha iyi görünüyor. AKP’ye oy verip bu dönem oy vermeyecek çok insanla karşılaşıyoruz. İnsanlar bu sefer AKP’ye tepkili. Beş yaşındaki çocuğa bile sorsan neler olup bittiğini anlatabilir. Her şey göz önündedir. İşsizliği yaşıyoruz. Geçim sıkıntısı çekiyoruz, eziliyoruz" dedi.


CHP: ÜLKEYE DEMOKRATİK CUMHURİYET GEREK 


Dernekten ayrılıp soluğu tekrardan sokakta alıyoruz. CHP Üsküdar Yöneticisi Deniz Yıldırım da, ülkedeki insanların hukuk, demokrasi, ekonomi alanında her türlü sıkıntıyı yaşadıklarını ifade etti. Yıldırım, Üsküdar ile ilgili de şunları belirtti: "Açık söyleyebilirim ki, Üsküdar’daki insanlar artık bu iktidara inanmıyor. Ülkede hukuk ve demokrasinin kalmadığına inanıyor. Biz AKP’ye daha önce kaybettirdik. Bu defa da kaybettireceğiz. Bizler, bu ülkede barış ve kardeşlik istiyoruz. HDP’nin de buna katkı sağlayacağına inanıyoruz. HDP'nin baraj altında kalmasını istemiyoruz. CHP olarak HDP’nin demokratik yapı içerisinde alacağı oyların temsiliyetini savunan insanlarız. Refah düzeyi yüksek bir ülke için demokratik cumhuriyet yapılanmasının gelmesi gerekiyor.”


MA / Bilal Seçkin - Servet Karaduman
Editör: Haber Merkezi