ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: İçinde bulunduğumuz sürecin ve duyguların normal ve geçici olduğunu kabul edin. Kaliteli uykuya, beslenmeye özen gösterin. Tüm bu başa çıkma yöntemlerine karşın hâlâ kaygınızı yönetemediğinizi düşünüyorsanız uzman kişilerden destek alın.

Cumhuriyet'en Sibel Bahçetepe'nin haberine göre; Küresel Covid-19 salgınıyla mücadelede alınan önlemler yavaş yavaş gevşetilip hayat normale dönmeye başlarken virüsün, kişinin kendi sağlığı ve yakın çevresindekilerin sağlığını tehdit ediyor olmasının, kaygı ve stres duygularını beraberinde getiriyor.

Uzmanlar, salgının kaygıyı artırdığını ve anksiyete (kaygı bozukluğu)pandemisinin küresel bir hal aldığını belirterek “Kirli/güvenilir olmayan bilgilerden uzak durun. İçinde bulunduğumuz süreci ve duyguların normal ve geçici olduğunu kabul edin. Kaliteli uykuya, beslenmeye özen gösterin. Sosyal çevrenizle iletişimde kalın. Nefes egzersizleri yapın” önerilerinde bulundu.

TRAVMAYA NEDEN OLUR


Uzman klinik psikolog Gülcem Yıldırım, salgın hastalıkların toplumsal bir travmaya neden olduğunu belirterek “Travma, kişinin ruhsal olarak baş edemeyeceği bir duyguyla karşı karşıya kaldığında beyinde savaş-kaç-don tepkilerinin aktive olduğu ve prefrontal korteksin (mantıklı beyin) devre dışı kalarak beynin işleyişinin bozulduğu bir durumdur. Travmatize olan beynin en önemli özelliği sürekli bir kaygı, korku, endişe ve tetikte olma duygusudur” dedi. Yıldırım, yapılması gerekenleri şöyle özetledi:

- Yavaş hareket edin 

Beyin sürekli panik halinde olduğunda vücudumuzda kortizol dediğimiz bir hormon salgılanır. Kortizol ise bağışıklık sistemini bozarak sizi bulaşıcı hastalıklara yatkın hale getirir. Yavaş yürümek, yavaş konuşmak, yavaş yemek yemek kortizol salgısını baskılayarak endorfin salınımı aktive eder.

- Sağlıklı beslenin Beslenmeyle ilgili enflamasyonu artıran her şey, hem depresyonu hem de anksiyeteyi artırıyor. Şeker, rafine gıdalar ve karbonhidrat oranı yüksek olan besinleri tüketmeyi azaltmak gerekiyor.

- Spor yapın Vücuttaki BDNF faktörünün dengede olması huzurlu ve sakin olmamızı sağlıyor. BDNF (beyin hücrelerinin gelişmesini ve büyümesini sağlar) azaldığında depresyon, anksiyete, demans gibi hastalıklara kapı aralanıyor. BDNF’nin artması için en önemli şey hareket etmek. Özellikle dışarıda güneşli havalarda yürüyüş yapmak gerekiyor.

- Televizyon izlemeyi sınırlandırın

Gün içinde televizyon ve telefon ekranına sürekli maruz kaldığınızda gece derin uyku aşamasına geçmekte zorlanıyorsunuz. Beynin en çok dinlendiği yer derin uyku aşaması. Beyin derin uykudayken bir çeşit temizlik yapıyor. Bu temizlik gerçekleşmediğinde gün içinde huysuz, huzursuz, depresif ve mutsuz oluyorsunuz.

İNFODEMİ SALGININA DİKKAT 


Klinik psikolog Gizem Mine Çölümlü de salgın döneminde olağanüstü süreçte insanların panik, korku, kaygı, çaresizlik gibi yeni bir duruma uyum sağlamanın da aşamaları olan yoğun duygularla tepkiler verdiklerini söyledi. “Virüsten daha tehlikeli bir diğer salgın da ‘infodemi’dir” diyen Çölümlü, “Dünya Sağlık Örgütü infodemiyi, bilgi kirliliği oluşturarak toplumların psikolojisi bozmak, toplumsal bağışıklığı, güveni veya tepkiyi ortadan kaldırarak insanların ve toplumların ruh ve beden sağlığını bozmayı amaçlayan bir salgın türü olarak tanımlamıştır. Güvenilir ve bilimsel kaynaklara itibar etmek, infodemi salgını ile mücadelede en önemli adımdır” diye konuştu.
Editör: Haber Merkezi