İZMİR - Veli-Der, Antalya ve Erzurum'da dini eğitim veren yurtlarda meydana gelen ölüm ve tacizlere dikkat çekerek, yaşananlardan devlet yetkililerinin de sorumlu olduğunu belirtti.

Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) İzmir 2 Nolu Şubesi, Antalya ve Erzurum'da tarikat yurtlarında yaşanan olaylara tepki göstermek için Karşıyaka İskelesi karşısında basın açıklaması düzenledi. "Tarikat yurtları kapatılsın, kamulaştırılsın" pankartının açıldığı açıklamada "Okul öncesi dini eğitime hayır" dövizleri taşındı. Açıklamayı Veli-Der İzmir 2 Nolu Şube Yürütme Kurulu üyesi Sevgi Demirel okudu. 

Antalya’da kaçak öğrenci yurdunda 7 Aralıkta 18 yaşında bir gencin katledildiğini ifade eden İlknur, iki gün sonra Erzurum’da Diyanete bağlı Bahattin Evgi Yatılı Kuran kursunda 7 çocuğun cinsel istismara maruz bırakıldığını ancak Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hâlâ hiçbir açıklama yapmadığını belirtti. Çocuğa yönelik cinsel istismar suçlarının tarikat ve cemaat yurtlarında, kimi zaman Diyanetin Kuran kurslarında yaşanmasının tesadüf olmadığını dile getiren İlknur, “Dindar ve kindar nesil yetiştirme adına, 4+4+4 uygulamasıyla eğitim sisteminde yapılan değişikliklerle bugünlerin zemini hazırlandı. Tarikat ve cemaatlerle yapılan protokollerle bu dini kurumlar eğitim sisteminin bir parçası haline getirilirken, hoca adı altında hiçbir pedagojik formasyonu olmayan kişiler çocuklarımızı teslim aldı ve bunların denetimi yapılmayarak bu yaşadığımız olayların önü açıldı” diye belirtti.

‘Failler kadar yetkililer de sorumludur’

Üniversiteli gençlerin en temel Anayasal hakkı olan barınma hakkının karşılanmayarak tarikat ve cemaat yurtlarına mecbur bırakıldığını belirten İlknur “Yetkililer, bu sorunu çözmek yerine, tarikat ve cemaatlere yol vererek “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” anlayışıyla kaçak olarak faaliyet gösteren yurtlara göz yummaktadırlar. Resmi olarak faaliyet gösterenlere ise, denetim yapılmamaktadır. Antalya’da katledilen gencimiz işte bu anlayışın kurbanıdır.  Çocuklarımızın yaşadığı bu kötü olaylardan failler kadar ilgili ve yetkililer de sorumludur” şeklinde dile getirdi.

‘Amaç özgür düşünmeyen öğrenci yetiştirmek’

Milli Eğitim Şurası’nda alınan dini eğitimin 4-6 yaş seviyesine indirilmesi kararının çocukları ideolojilerine uygun olarak şekillendirmeyi amaçladığını ifade eden İlknur, “Yani iradesini şeyhine teslim etmiş, özgür düşünemeyen ve karar veremeyen tutsak beyinler yaratmaktır. Bilimsel olarak yanlış olan bu uygulamanın hayata geçirilmesi kabul edilemez” dedi.

Açıklama sloganlarla sona erdi. 

( Kaynak: JINNEWS )

Editör: Haber Merkezi