"Veyl olsun o namaz kılanlara ki, kıldıkları namazdan gafildirler."
Maun 4,5

Allah'a inanan, peygamberin yolunda ilerleyen ve Kuran'ı kendine rehber ve yoldaş edinen her Müslüman bilir ve bilmelidir ki, yalan, hırsızlık, gasp ve işkence suç ve günahtır.
Seçimle, insanların iradesiyle bir şehre seçilmiş kişileri düzmece sebeplerle, yalanlarla gözaltına alıp, tutuklayıp sonra kayyum atayarak şehri ve halkın iradesini gasp edenler, bunu meşrulaştırmak için de gasp ettikleri mekânda belediyenin önünde namaz kılanlar insanları 'Allah ile aldatanlar' dır.
Dün de vardılar, bugün de varlar.
Kendilerine hak gördüklerini başkalarından esirgeyenler ne halkın, ne Hakk'ın önünde bir namazla aklanamayacaklardır.
Zira Hz. Hüseyin'i katleden Yezid ve askerleri de namaz kılıyordu, Kabe'yi taşlayan Haccac-ı Zalim de namaz kılıyordu.
Ebu Hanife'ye ve
Ahmet bin Hanbel'e zindanlarda işkence edenler de namaz kılıyorlardı. Ama tarih bugün onları lânetle anmaktadır.

Gayri meşrulukları namaz ile aklamak yerine namazın ruhuna uygun davranmak, yaşamı terbiye etmek ve adaletle şahitlik yapmak gerekir ki tüm bunlar vahyin ikaz ve işaretleridir zaten.

Hırsızlık ederek, adaletsizlik yaparak , halkın gözüne baka baka yalan söyleyerek, insanlara işkence ederek varlığını koruyan bir iktidarı hiçbir namaz kurtarmaz.

Namaz; insanları Allah ile aldatarak zulüm yapan iktidarların değil, dinin, hakikatin, adaletin direğidir.

Hüda Kaya
Demokratik İslâm Kongresi Eş
Editör: Haber Merkezi