banner9

banner8

Yeni Yaşam Gazetesi yazarı Musa Piroğlu Hukukun sonu yazdı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Abdullah Öcalan’ın avukatları aracılığıyla yaptığı, İmralı Cezaevi’nde kötü muamele ve işkence gördüğü yönündeki başvurusunu oy birliğiyle reddetti. AİHM bu kararına, Abdullah Öcalan’ın kötü muamele ve işkence gördüğü yönündeki başvurusunu bizzat kendisinin yapmamasını ve doktorlar tarafından herhangi bir sorun tespit edilmemesini gerekçe gösterdi.

Haberler 02.10.2018, 05:46 02.10.2018, 05:46
15
Yeni Yaşam Gazetesi yazarı Musa Piroğlu Hukukun sonu yazdı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Abdullah Öcalan’ın avukatları aracılığıyla yaptığı, İmralı Cezaevi’nde kötü muamele ve işkence gördüğü yönündeki başvurusunu oy birliğiyle reddetti. AİHM bu kararına, Abdullah Öcalan’ın kötü muamele ve işkence gördüğü yönündeki başvurusunu bizzat kendisinin yapmamasını ve doktorlar tarafından herhangi bir sorun tespit edilmemesini gerekçe gösterdi.

Abdullah Öcalan’ın ağır tecrit altında bir adada hapis tutulduğu görmezden gelindi. Onun yakınlarını ve avukatlarını görmesinin yasaklanmış, dünya ile tüm temasının engellenmiş olduğu gerçeği yok sayıldı. O adaya gidebilen doktorun onun hakkında olumsuz bir rapor yazmayacağı, yazamayacağı kabul edilmedi. Doktor raporları ile yaşı yükseltilerek idam edilen Erdal Eren unutuluyor, doktor gözetiminde işkence yapılmış bir ülkeden söz edildiği olgusu yok sayılıyor. AİHM kendisini yasladığını iddia ettiği tüm ilkeleri çiğnerken çıplak bir gerçeği herkesin yüzüne acımasızca vuruyor.

“Ben sınıflı bir dünyada, egemenlerin adaletinin temsilcisiyim. Onların çıkarları benim karalarımı belirler.” Aslında bu yeni bir durum değil. AİHM uzun süredir kendi aldığı kararlarla çelişen bir tutum alış içerisine girmiş bulunuyordu. Cizre ablukasında yaralıların taşınması için ambulans girmesinin engellenmesi üzerine yapılan başvurularda da, Roboski davasında da, KHK ile ihraç edilenlerin başvurularında da aynı trajikomik tutumu takınmıştı. Son kararıyla bunu deklare etmiş oldu: Hukuk küresel ölçekte öldü. Söz güçlü olanındır. Bu durum aslında muhalif camiada hukuk kavramının yeniden tartışmaya açılması gerektiğini açığa çıkarıyor.

Çıplak gözle görülen olgu verili tüm hukuksal tariflerin ve yazılı metinlerin devletlerarası güce dayalı yeni süreçte gücü elinde bulunduranlar tarafından yok sayıldığı ya da yeniden tarif edilip yorumlandığı gerçekliğidir. Bu gerçeklik en fazla uluslarası ilişkilerde sırıtır bir görüntü vermeye başlamıştır. Sovyetlerin dağılması sonrası dünya hükümranlığına soyunan ABD, geçmişte verili güç dengelerinin tarif ettiği uluslararası hukuk yapısını ve metinlerini kendi güç tarifi üzerinden yeniden kurgulamaya başlayarak her çeşit askeri müdahaleyi ve operasyonu fütursuzca devreye koydu. Benzer bir davranış İsrail tarafından da ortaya konuldu. Şu an yaşanmakta olan ise bu davranış şeklinin artık devletlerarası işleyişte temel unsur haline gelmesidir.

Yeni güçlerin devreye girmesi, emperyalist yeniden paylaşım mücadelesinin başlaması ve giderek sertleşmesi sürecinde artık sadece büyük güçler değil, neredeyse her devlet uluslarası ilişkileri çıplak güce dayanarak yürütür hale gelmiştir. Türkiye’nin Suriye siyaseti ve rehine şantajı bunun çıplak göstergesidir. Sovyetlerin var olduğu döneme ait devletlerarası hukuk, tüm kurumlarıyla geçersiz hale gelmiştir.

İçerisinden geçilen süreç kendisini soğuk savaş dengelerine göre konumlandıran BM gibi kurumlar ve NATO gibi askeri yapıların re organize olacağı ya da dağılıp yenilerinin kurulacağı bir süreç olacaktır. Burada ayrıksı nokta, gelişecek sınıf hareketinin bu sürece hangi ölçüde müdahale edeceği meselesidir. Sermaye yeni döneminde kendi dengelerini kurmaya çalışırken sınıf hareketinin bu dengeleri toptan yok etme potansiyeli, fazlasıyla mevcuttur.

Zaman çok şeye gebe bir hale gelmiştir. Böyle bakıldığında, AİHM’in geçmişte kendisine biçilmiş mistik adil örtülerini bir kenara attığını ve kendisinin AB oligarşilerinin çıkarlarının temsilcisi olduğu, karalarının onların çıkarlarıyla uyumlu olduğu gerçeğini haykırdığı iddia edilebilir. Demokratik Avrupa beklentisi sona ermiştir.

AİHM’in böylesi pervasız bir şekilde başta Avrupa oligarşilerinin denetimine girmesinde, onun kararlarını, dolayısıyla devletlerin politikalarını sorgulayacak, bu kararlara müdahale edecek bir toplumsal muhalefetin olmaması en önemli etkendir.

Sosyalist teorinin ve sınıf mücadelesinin yaşadığı hegemonya kaybı burjuvaziye ve onun devletine karşı müdahale imkânlarını daraltmıştır. Aslında hep olan yani sınıflı toplumda hukuk dâhil üst yapısal kurumların alt yapı ve sınıflar mücadelesi tarafından belirlenmesi gerçekliği, burjuvazinin kendisini rakipsiz gördüğü ortamda çıplak olarak ortaya çıkmıştır. Hukuk patronların hukukudur. Neoliberal saldırı, nasıl ki çalışma hukukunu kendisi için hukuksuzluk olarak tarif etmiş ve işçi sınıfının tüm kazanımlarını yok saymışsa iç hukukta da burjuvazi aynısını yapıyor. Büyük mücadeleler sonucunda kâğıda kazınmış tüm haklar ortadan kaldırılıyor.

Saf, temiz bir adalet ve adil bir burjuva devlet hiç olmadı. Avrupa devletlerini diğerlerinden daha demokrat ve adil gösteren orada yürütülen sınıf mücadelesi sonucunda kazanılmış haklar ve bu kazanımları koruyan örgütlü güçlü işçi hareketleri idi. Bu işçi hareketi zayıfladıkça, burjuvazi içerde ve dışarıda saldırganlaşır hale gelmiştir. Artık gerçeklik kendisini dayatıyor, dost aranacaksa devletler ve onları temsil eden kurumlarda değil, halkların kendisinde aranmalıdır. Dayanışma çağrıları, devlet kurumlarına değil doğrudan halklara ve halkların örgütlerine yapılmalıdır. Emperyalizm ve sermaye saldırganlığı ancak ezilen halkların ve uluslarası işçi hareketinin dayanışması ile frenlenip yok edilebilir.

Yorumlar (0)
banner44
Günün Anketi Tümü
HDP cumhurbaşkanı adayı çıkarma kararı aldı. Peki siz bu adayın kim olmasını istersiniz?
HDP cumhurbaşkanı adayı çıkarma kararı aldı. Peki siz bu adayın kim olmasını istersiniz?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 25 60
2. Fenerbahçe 24 54
3. Beşiktaş 25 49
4. A.Demirspor 25 45
5. Trabzonspor 25 44
6. Başakşehir 24 41
7. Kayserispor 25 38
8. Konyaspor 25 34
9. Karagümrük 24 31
10. Antalyaspor 25 28
11. Alanyaspor 25 28
12. Sivasspor 25 27
13. Kasımpaşa 25 26
14. Gaziantep FK 25 25
15. Ankaragücü 24 25
16. İstanbulspor 24 24
17. Giresunspor 24 23
18. Hatayspor 24 23
19. Ümraniye 25 22
Takımlar O P
1. Samsunspor 27 57
2. Eyüpspor 27 53
3. Rizespor 26 49
4. Sakaryaspor 27 49
5. Pendikspor 26 47
6. Keçiörengücü 27 47
7. Bodrumspor 27 42
8. Manisa FK 26 42
9. Boluspor 26 41
10. Bandırmaspor 26 40
11. Göztepe 26 38
12. Tuzlaspor 27 28
13. Erzurumspor 26 25
14. Altay 27 25
15. Adanaspor 27 25
16. Altınordu 26 20
17. Gençlerbirliği 26 18
18. Denizlispor 27 17
19. Yeni Malatyaspor 27 16
Takımlar O P
1. Arsenal 28 69
2. M.City 27 61
3. M. United 26 50
4. Tottenham 28 49
5. Newcastle 26 47
6. Liverpool 26 42
7. Brighton 25 42
8. Brentford 27 42
9. Fulham 27 39
10. Chelsea 27 38
11. Aston Villa 27 38
12. Crystal Palace 28 27
13. Wolves 28 27
14. Leeds United 27 26
15. Everton 28 26
16. Nottingham Forest 27 26
17. Leicester City 27 25
18. West Ham United 26 24
19. Bournemouth 27 24
20. Southampton 28 23
Takımlar O P
1. Barcelona 26 68
2. Real Madrid 26 56
3. Atletico Madrid 26 51
4. Real Sociedad 26 48
5. Real Betis 26 45
6. Villarreal 26 41
7. Athletic Bilbao 26 36
8. Rayo Vallecano 26 36
9. Osasuna 26 34
10. Celta Vigo 26 34
11. Mallorca 26 32
12. Girona 26 31
13. Getafe 26 29
14. Sevilla 26 28
15. Cadiz 26 28
16. Real Valladolid 26 28
17. Espanyol 26 27
18. Valencia 26 26
19. Almeria 26 26
20. Elche 26 13
Günün Karikatürü Tümü