ANKARA-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: Yeşil Sol Parti İstanbul Sözleşmesi ilgili açıklama yaptı: Haydi Yaşatan İstanbul Sözleşmesi'ni Yaşatmaya!

Kısa adı İstanbul Sözleşmesi olan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin yalan ve manipülatif argümanlarla tartışmaya açılmasını belirtilirken Yeşil Sol Parti konuyla ilgili açıklama yaptı. 5 Ağustos'ta AKP MYK'sında gündem edilecek Yapılan açıklamada olmasını esefle ve vicdanımız sızlayarak izliyoruz" olduğu vurgulandı.



Yeşil Sol Parti eş sözcüleri Eylem Tuncaelli ve  Sinan Tutal’ın imzasının bulunduğu açıklama şöyle:

"Kısa adı İstanbul Sözleşmesi olan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin yalan ve manipülatif argümanlarla tartışmaya açılmasını ve 5 Ağustos'ta AKP MYK'sında gündem edilecek olmasını esefle ve vicdanımız sızlayarak izliyoruz.

Öncelikle hiç kimsenin kadın ve çocukların şiddete, istismara karşı güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi'ne el uzatmaya hakkı yoktur. Kazanılmış haklarına göz dikmek, kadınlara yönelik devlet sorumluluklarından "boş ol"cu bir yaklaşımla kurtulma girişimidir. Geçit vermeyeceğiz!

Kadına yönelik şiddetin temelinde toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bulunduğunu tespit eden, zorla evlendirme, zorla kürtaj gibi fiilleri suç kabul eden İstanbul Sözleşmesi, devletin sorumluluklarını net bir şekilde ortaya koyuyor: Kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere herhangi bir insanın cinsiyeti üzerinden şiddete ve istismara maruz bırakılmasını önlemek; mağdurları korumak ve failleri gerektiği şekilde cezalandırmak. Sözleşme devletlerin bu sorumluluğu nasıl yerine getireceğine dair bir yol haritası çiziyor, atılması gereken somut adımlara kılavuzluk ediyor. Bunları yaparken de devletin herhangi bir ayrım gözetmemesini şart koşuyor.

Kadın ve çocukların yaşam hakkı güvencesi olan İstanbul Sözleşme'si bu kadar temel ve açık iken var olan eşitsizliği gidermek, ayrımcılık yapmamak, mağdurları korumak, failleri cezalandırmak nasıl bu devletin taşıyamayacağı bir "yük"müş gibi sunulabilir? Mağdurları şiddetten korumanın "aile"yi dağıttığı nasıl iddia edilebilir? Her gün üç ayrı kadın öldürüldüğünde, kadın ve çocuklar sistematik şiddet gördüğünde ortada olan şey aile midir? Eşitsizliğin temelinde biyolojik farklılıkların değil de toplumsal önyargıların bulunduğunu yani "toplumsal cinsiyet eşitsizliğini" teslim etmek nasıl "eşcinselliği özendirmek" olarak lanse edilebilir? İktidar çevrelerinin İstanbul Sözleşmesi'ne ve onun devamı olan 6284'nolu yasaya karşı yürüttükleri akıl almaz propagandanın kendisi eşitsizliği daha da kesifleştirmek, kadınları şiddet karşısında suskunlaştırmak hedefiyle yapılıyor olması, eşitsizliğin bir toplumsal kurgu olduğunun ispatı değil mi zaten? Biyolojik olarak bile akıl dışı olarak görülmesi gereken iddia ve sunumları her zaman her yerde ifşa edeceğiz!

İstanbul Sözleşmesi ile insan hakları daha önce "özel alan" diye kara kutu haline getirilen, erkek tahakkümü altındaki "ev"lere girebilmiştir. Sözleşme artık bu evlerden kovulamaz!
Dahası yeni yapılan kamuoyu araştırmalarının toplumun İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasını onaylamadığını ortaya koyuyor olması "oy için manevra"larla varılacak bir yerin de aslında bulunmadığını net bir şekilde gösteriyor. Hesapları var ama yanlış. Kadınlar ve çocuklar için, hukuk için, toplumsal bütünlük için zaten temelden yanlış. Siyasi iktidar hesabını veremeyeceği bu dayatmadan bir an önce geri adım atmalı, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasayı etkili şekilde uygulamalıdır.

Yeşil Sol Parti olarak İstanbul Sözleşmesi'ni temel insan hakları düzenlemelerinin vazgeçilmez bir parçası olarak ele aldığımızı, iktidarın siyasi manevralarına feda etme girişimleri karşısında bugün ve her zaman duracağımızı bir kez kadar vurguluyoruz.
AKP MYK'nin İstanbul Sözleşmesi'ni tartışacağı 5 Ağustos günü kadınlar sokakta ve eylemde olacak. Yeşil Sol Parti olarak, kadınların mücadelesini selamlıyoruz. Kadınlar bu mücadelede asla yalnız değildir. Eşitlik ilkesine inanan ve yaşamın her alanında bu ilkeyi hayata geçirme mücadelesi veren tüm kesimler gibi Yeşil Sol Partililer olarak bizler de tarafız. Kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla, işçisiyle memuruyla emeklisiyle, doğa ve yaşam savunucusu aktivistleriyle , farklı kimlikleriyle tüm partililer olarak İstanbul Sözleşmesini savunmaya devam edeceğiz. Kadınların öncülüğünde tüm toplumsal muhalefet güçleriyle birlikte başaracağız.
Haydi Yaşatan İstanbul Sözleşmesi'ni Yaşatmaya!"
Editör: Haber Merkezi