JINNEWS'ten Öznur Değer'in dosya dizi devam ediyor....

ANKARA - Baskı, şiddet, gözaltı, tutuklama ve katliam dolu tarihini varlık mücadelesi ile bezeyen Kürt basını ve özgür basın geleneği, hakikati yazmaya kaldığı yerden devam ediyor. 19’ncu yüzyıldan bu yana sayısız kez kapatılan gazete, dergi, ajans, TV kanallarına karşı bugün Kürt gazeteciler yayınlarıyla gerçekleri gün yüzüne çıkarmayı sürdürüyor.

Kürt basınının bilinen yazılı tarihi, 19’uncu yüzyıla kadar uzanıyor. Onlarca gazete ve dergi yayını ile Kürt dilini geliştirmeyi önüne hedef olarak koyan Kürt basını, 90’lı yıllardan sonra ise Kürtlere yönelik kaybetme ve katletme politikalarına da ışık tutarak “özgür basın” kimliğini yarattı. Musa Anter’in katledilişinden bu yana mirasını devralan yüzlerce gazeteci “özgür basın” geleneğini sürdürüyor. 90’lı yılların karanlık gücüne karşı sokaklarda, alanlarda ve işkence merkezlerinde hakikatlerden taviz vermeyen özgür basın sürdürücüleri, bugün bir kez daha iktidarların hedefi haline geldi. JİTEM zihniyetinin ardılı olan AKP ve MHP iktidarının yargısı, 16 Haziran’da da 16 Kürt gazeteciyi yaptıkları haberleri gerekçe göstererek tutukladı.

Gazetecilere yönelik operasyon

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 8 Haziran’da başlatılan soruşturma kapsamında 20’si gazeteci 22 kişi gözaltına alınmış ve 8 gün boyunca gerekçesiz bir şekilde gözaltında tutulmuştu. 15 Haziran’da Diyarbakır Adliyesi’ne çıkarılan 22 kişiden 16 gazeteci, 16 Haziran’da sabah 03.00 sıralarında tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tutuklanan 16 Kürt gazeteci arasında ajansımız Haber Müdürü Safiye Alağaş’ın yanı sıra Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, Mezopotamya Ajansı (MA) Editörü Aziz Oruç, gazeteciler Ömer Çelik, Suat Doğuhan, Ramazan Geciken, Zeynel Abidin Bulut, Mazlum Doğan Güler, İbrahim Koyuncu, Neşe Toprak, Elif Üngür, Abdurrahman Öncü, Remziye Temel, Lezgin Akdeniz ve Mehmet Şahin yer alıyor.

‘Özgür basın susturulamaz’ şiarıyla ilk tepki gazetecilerden yükseldi

Gazetecilerin tutuklanmasına yönelik ilk tepki meslektaşlarından “Özgür basın susturulamaz” şiarıyla yükselse de, siyasetçilerden avukatlara, sivil toplum örgütlerinden kadın örgütlerine çok sayıda kesimden tepkiler yükseldi.

16 Kürt gazetecinin tutuklanması hafızalara Osmanlı’dan Cumhuriyet tarihine ve 90’lardan bu yana Kürt basını ve özgür basının maruz kaldığı baskı ve şiddeti getirdi. Bizler de dünden bugüne Kürt ve özgür basın geleneğine dair bir derleme dosya hazırladık. Dosyamızın ilk bölümünde ise Kürt basın tarihinde çıkarılan gazetelere yer veriyoruz.

Osmanlı döneminde 10 gazete basıldı

Dünden bugüne çok sayıda gazete, dergi, televizyon, ajans gibi Kürt basın tarihine katkı sunan yayınlar olsa da Kurdistan gazetesinden 90’lı yıllara kadar yalnızca Osmanlı döneminde ulaşabildiğimiz kadarıyla 10 gazete basıldı.

Osmanlı döneminde yayımlandığı bilinen 10 Kürt gazetesi sırasıyla şu şekilde: Kürdistan (1898), Kürt Teavûn ve Terakki (1908), Şark ve Kürdistan (1908), Kurdistan (1908), Peyman (1909), Amidi Sevda (1909), Yekbûn (1913), Jîn (1919), Gazi (1019), Bangî Kürdistan (1919).

İlk Kürt yayını: Kürdistan gazetesi

Kürt basın tarihinin ilk mihenk taşı olan Kürdistan gazetesi, sürgün olan Bedirxan ailesi üyesi, Mikdat Midhat Bedirxan tarafından 22 Nisan 1898 tarihinde Kahire’de yayımlandı. Kürtleri bilinçlendirmek, Kürtçe okuma ve yazmaya teşvik etmek amacıyla yayımlanan gazetenin ilk 5 sayısı Kahire’de çıkarıldı. Mikdat Midhat Bedirxan’ın yaşamını yitirmesi üzerine gazetenin yayım sorumluluğunu kardeşi Abdurrahman Bedirxan üstlendi. Yayın hayatına başlamasından bir hafta sonra gazete, Osmanlı padişahı Sultan II. Abdülhamid tarafından çıkarılan bir fermanla yasaklandı. Gazete üzerindeki baskı ve yasaklamalar karşısında Abdurrahman, gazeteyi Avrupa’nın çeşitli kentlerinde basmaya başladı. 6-9 sayıları İsviçre’nin Cenevre kentinde, 20-23 sayıları İngiltere’nin başkenti Londra’da, 24-29 sayıları İngiltere’nin Folkestone kentinde ve 30-31 sayıları yine Cenevre’de basıldı.

Gazetenin tarihe katkısı: Kürt Gazeteciler Günü

Kürt basını açısından bir milat tarih olan Kürdistan gazetesinin yayın hayatına başladığı 22 Nisan, "Kürt Gazeteciler Günü" olarak kutlanıyor. 15 günde bir çıkan ve 4 sayfadan oluşan gazete, 4 yıl süren yayın hayatının ardından 1902 yılında kapatıldı. Gazetenin 4 yılda toplam 31 sayısı çıktı.

Kürt Teâvun ve Terakki gazetesi

Kürdistan gazetesinin ardından, 19 Eylül 1908 tarihinde kurulan Kürt Teâvun ve Terakki Cemiyeti’nin yayın organı olarak Kürt Teâvun ve Terakki Gazetesi, 9 Kasım 1908’de İstanbul’da yayım hayatına başladı. Gazetenin imtiyaz sahibi, müdürü ve yazarı M. Tevfîk, başyazarı ise Ahmed Cemil’dir. Gazete, haftada bir kez Kürtçe ve Türkçe yazılarla yayımladı. Kürtçenin Kurmancî ve Soranî lehçeleri de gazetede kullanıldı. Gazetede, Kürtçeye hassasiyet doğrultusunda Kürt dili ve edebiyatı yoğun olarak işlendiği gibi Kürtlerin anadilleriyle eğitim almaları gerekliliği de sıkça vurgulandı. Yasal olarak yayımlanan gazete, İstanbul merkezli çalıştığından daha fazla okuyucuya ulaşabildi. Gazetenin ilk sayısında Bediuzzeman Said-i Nursî el-Kürdî tarafından kaleme alınan “Şîreta Bediuzzeman Said-i Nursî” (Bediuzzeman Said-i Nursî’nin Öğütleri) yazısı, gazetenin en dikkat çeken içeriklerinden biri oldu. 9 ay yayımlanan gazete, 31 Mart Vakası’ndan sonra kapatıldı.

Şark ve Kürdistan gazetesi

Şark ve Kürdistan gazetesi, ikinci Meşrutiyet’in ilanından yaklaşık 4 ay sonra 20 Kasım 1908’de İstanbul’da yayın hayatına başladı. Hakkında fazla bilgi ve gazete örneği bulunmayan gazetenin yalnızca üç sayısı mevcut olup her sayısının 4 sayfadan oluştuğu biliniyor. Haftada iki kez yayımlanan gazetenin dili Osmanlıca olup, gazetede ağırlıklı olarak Kürdistan’ın durumu ve Hersek Kürtleri ile ilgili yazılar yer alıyor. Said-i Kurdî ve Hersekli İsmail de gazetede sürekli yazan yazarlardır. Gazetenin sahibi, Ehmed Şerifê Herseki, Bedriyê Meletiyê ve İsmailê Hersekî olarak bilinirken, gazeteden sorumlu yazı işleri müdürü ise Bedriyê Meletiyê’dir. Gazetede “Kürtler ve Kürdistan” başlıklı yazılar yayımlandı, Kürtlerin durumu ve diğer ezilen halklarla ilişkilerine de yer verildi. Yayın süresi uzun olmadığı tahmin edilen gazetenin ne zaman kapatıldığı ise bilinmiyor.

İlk günlük gazete: Serbestî

Serbesti gazetesi, Kürt basın tarihinde ilk günlük gazete olarak 13 Aralık 1908’de İstanbul’da yayın hayatına başladı. Gazetenin imtiyaz sahibi Mevlanzade Rıfat iken, Yazı İşleri Müdürü ise Hasan Fehmi’ydi. İttihat ve Terakki yönetimini sert dille eleştiren Hasan Fehmi, 6 Nisan’da vurularak katledildi. Hasan’ın katledilmesiyle Terakki yönetimine karşı 31 Mart Ayaklanması gelişti.

Öte taraftan Hasan’ın katledildiği gün olan 6 Nisan, “Öldürülen Gazeteciler Günü” olarak kabul edildi. Hasan’ın katledilmesiyle birlikte gazete Paris ve Mısır’da çıkmaya başladı. Burada çıkan gazete İttihat ve Terakkiye sert eleştiride bulundu. Daha sonra çıkan afla Türkiye’ye gelen Rıfat, 29 Temmuz 1912’de Serbesti’yi tekrar çıkarmaya başladı. Gazete toplamda 770 baskı yaptı. 5 Nisan 1920’ye kadar baskı yapan gazetenin yayın politikası tarafsızlık, meşrutiyetin kazanımlarını korumak, İttihat ve Terakki’ye karşı sert bir şekilde muhalefet etmek ve “adem-i merkeziyet”i savunmak oldu.

Bangî Kürdistan

Hakkında pek bilgi bulunmayan Bangî Kürdistan Gazetesi, kimi kaynaklara göre 1919 kimi kaynaklara göre ise 2 Ağustos 1922 tarihinde Süleymaniye’de yayımlandı. Kaç sayı çıktığı bilinmeyen gazete Osmanlı’nın son yıllarında basıldı.  

Bunların dışında Peyman (1909), Amidi Sevda (1909), Yekbûn (1913), Jîn (1919), Gazi (1919) de Osmanlı döneminde yayınlanan Kürtçe içerikli gazeteleden.

Diyarî Kürdistan

Osmanlı döneminde baskı ve kapatmalara rağmen önemli gelişmelere imza atan Kürt basını, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle birlikte kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde de benzer ve hatta daha ağır baskı, ihlal ve işkencelere maruz bırakıldı. Kürt basın tarihinin önde gelen isimleri, cumhuriyet tarihinde de Kürt basınına önemli katkılarda bulunmaya devam ederek Kürt yayınlarına öncülük etti.

Cumhuriyet döneminde çıkan gazetelerden biri Diyarî Kürdistan’dır. Hakkında pek bilgi bulunmayan gazete, cumhuriyetin ilanından kısa bir süre sonra 1925 yılında Irak’ın başkenti Bağdat’ta yayın hayatına başladı. Gazete, bir yılın ardından 1926’da yayınlarını sonlandırdı.

Latin alfabesiyle ilk Kürtçe gazete: Riya Teze

Latin alfabesiyle yayımlanan ilk Kürtçe gazete olarak tarihte yer alan Riya Teze, Mart 1930 tarihinde Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nde Ermenistan’da yaşayan Kürtler için yayın hayatına başladı. Gazete Ermenistan Komünist Partisi’nin yayın organı olarak basıldı. Erebê Şemo ve İshak Marogulov tarafından basılan gazetenin yayım dili sadece Kürtçe idi. Gazetede, ilk Kürtçe Latin alfabesi olan Şemo-Marogulov alfabesi kullanıldı. İlk sayısı 4 sayfa olarak basılan gazete, önce iki haftada bir çıkarıldı. Gazetenin basımından bir yıl sonra 1931’de Erivan’da Kürt Dili ve Edebiyatı öğretmenleri yetiştirmek amacıyla “Trans Kafkasya Eğitim Akademisi” açıldı. 1937 yılına kadar Latin alfabesiyle basılan gazetenin, 1937’de Stalin’in aldığı bir kararla yayınları durduruldu. 18 yıl gibi uzun bir aranın ardından Stalin’in ölümünden iki yıl sonra 1955’te tekrar yayın hayatına başlayan gazete, bu süre zarfında Ermenistan SSC’nin Şemo-Marogulov olan ilk Kürt Latin alfabesinin kullanımını iptal etmesinin ardından, bu defa Kiril alfabesiyle yayımlanmak zorunda bırakıldı.  

İlerleyen süreçlerde tirajı 5 bini bulan gazete, Avrupa’da yaşayan Kürtler tarafından da ilgiyle karşılandı. 2000 yılında yeniden Latin alfabesini kullanan gazete, 2003’te ekonomik nedenlerle yayın hayatına son verdi. Gazete, 2003 yılına kadar 4 bin 800 sayı çıkardı.

En uzun ömürlü Kürt gazetesi

2 yıl sonra 2005’te gazete kimi gönüllü Kürtler ve bağışlar sayesinde yeniden yolculuğuna başladı. Kürt basın tarihinde, yayın hayatı en uzun süre devam eden gazete olarak da tarihteki yerini alan Riya Teze, güncel ve siyasi gelişmelerin yanı sıra birçok konuda yazılar yayımladı. Gazeteye, 1980 yılında Onur Rozeti Nişanı verildi. Hala yayınlarını sürdüren gazetenin sorumluluğunu Tîtalê Kerem, Rizganê Cango, Mirazê Cemal üstleniyor.

Dicle-Fırat gazetesi

Dicle-Fırat gazetesi, Kürt aydın Edip Karahan tarafından 1962 yılında İstanbul’da yayım hayatına başladı. Aylık gazete toplam 8 sayı çıkardı. 6 Haziran 1963’te Edip Karahan’ın da aralarında bulunduğu 23 Kürt aydının, 49’lar Davası’ndan iki yıl sonra “Kürt devleti kurmak istemek” suçundan idamla yargılanmak üzere tutuklanmasının ardından gazetenin yayın hayatı son buldu. 23’ler Davası olarak tarihe geçen dava, tüm Kürt aydınlarının beraatıyla sonuçlansa da davanın esasında Kürt gazete ve dergilerinde yazılar kaleme alan yazarlara yönelik olduğu düşünülüyor. Gazetenin yazarları arasında Sait Elçi, Dr. Sait Kırmızıtoprak, Musa Anter, Şevket Epözdemir gibi Kürt aydınlar da bulunuyordu.

Tek basımlık gazete: Roja Newe

Yalnızca bir defa basılan Roja Newe gazetesi Doğan Kılıç Şıhhesananlı tarafından 1963 yılında İstanbul’da yayınlandı. Doğan’ın tutuklanması üzerine gazetenin basımının durduğu tahmin ediliyor. Kürtçenin Kirmanckî lehçesinin modern dönem yazın ve yayın hayatı Roja Newe gazetesi ile başlıyor.

Yarın: Kürt gazetecilik tarihinde dergiler

Editör: Haber Merkezi