VAN – 1624 gündür eylem ve etkinlik yasağının sürdüğü Van’da gazetecilere yönelik baskı, gözaltı ve tutuklamalar da had safhada. Son bir yılda 5 gazetecinin tutuklandığı kentte 12 gazeteci ve gazete dağıtımcısı gözaltına alınırken onlarcası hakkında davalar açıldı. 

Dünya Basın Özgürlüğü 2020 Endeksi’ndeki 180 ülke arasında 154'üncü sırada yer alan Türkiye’de gazeteciler ve medya çalışanları bir Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü daha baskılar, yasaklar, tehditler, fiziki saldırılar, soruşturmalar, davalar, gözaltı-tutuklamalar ve yayın yasakları karşılıyor. Meslek örgütlerinin verilerine göre en az 90 gazetecinin bu günü demir parmaklıkların arkasında karşıladığı koşullarda Türkiye’nin fotoğrafı niteliğinde olan kentlerden biri Van.  

Kentte tam 1624 gündür her türlü eylem ve etkinlik düzenlemek valilik kararı ile yasak. Fakat iktidar yanlılarını kapsamayıp, toplumsal muhalefetin önüne çıkarılan bu yasaktan en çok etkilenenler arasında kentin gazetecileri de var. Yasaklanmak etkinlikleri takip etmek isteyen gazeteciler, polis ve askerlerin engelleme, baskı, hakaret ve tehditlerine maruz kaldı. 

Gazetecilere yönelik baskı politikalarının 2020 yılında had safhaya ulaştığı kentte geçen bir yıl içerisinde 5 gazeteci tutuklandı, 12 gazeteci ve gazete dağıtımcısı gözaltına alındı, haklarında davalar açılan onlarcası ise hapis cezaları ile yüz yüze. 

 ‘MA ÇEKİM YAPMASIN, KİM YAPIYORSA YAPSIN’

Van’ın Çatak ilçesinde 11 Eylül 2020'de askerler tarafından gözaltına alınan Osman Şiban ve Servet Turgut'un helikopterden atılmasını, iki isimden Servet Turgut’un yaşamını yitirmesini haberleştirip, ajans olarak kamuoyuna duyurmamız sonrasında DTK Eşbaşkanı ve HDP’li milletvekillerinin katılımı ile HDP İpekyolu İlçe Örgütü binası önünde 1 Ekim’de yapılmak istenen basın açıklaması sırasında ajans çalışanlarımız polis engeli ile karşılaştı.

Bir polis amiri, “Mezopotamya Ajansı’nın çekim yapmasına izin vermeyeceğiz. Mezopotamya Ajansı çekim yapmasın, kim yapıyorsa yapsın” diyerek ajans ve muhabirlerini hedef gösterdi. 

HEDEF SONRASI GELEN TUTUKLAMA

Akabinde ise 6 Ekim günü evlerine yapılan polis baskınları ile MA muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur, Jinnews muhabiri Şehriban Abi, gazeteci Nazan Sala, Yeni Yaşam Gazetesi dağıtımcısı Fehim Çetiner, gazetenin eski dağıtımcısı Şükran Erdem gözaltına alındı. Dört günlük gözaltının ardından 4 gazeteci tutuklanarak cezaevine gönderildi. Aynı soruşturma kapsamında daha sonra MA muhabiri Zeynep Durgut da gözaltına alındı. 

'İMHA' KARARI VERİLEN TAPELER DELİL YAPILDI

“Toplumsal olayları devlet aleyhine haber yapmak” iddiasıyla tutuklanan gazeteciler hakkında hazırlanan iddianamede gazetecilerin spor ve magazinsel haberleri yapmamaları da yöneltilen suçlamanın delili olarak sunuldu.

Gazeteciler, haklarında açılan davanın 2 Nisan 2021'de görülen ilk duruşmasında tahliye edildi. 6 ay tutukluluğun ardından özgürlüklerine kavuşan gazetecilerin dosyasına delil olarak sunulan telefon tapelerine ilişkin daha önce mahkemenin imha edilmesi yönünde karar verdiği ortaya çıktı. 

İŞKENCE HABERİ TUTUKLAMA GEREKÇESİ

Van’da geçtiğimiz yıl içerisinde tutuklanan bir diğer gazeteci ise MA muhabiri Dindar Karataş oldu. Karataş, 23 Kasım’da evine yapılan baskınla gözaltına alındı ve çalıştığı Mezopotamya Haber Ajansı 2’inci kez basılarak birçok teknik malzemeye el konuldu. Gazeteci Karataş daha sonra Erzurum’da hakkında yürütülen soruşturma gerekçesiyle tutuklandı. Karataş’ın haber editörleri ve haber kaynaklarıyla yaptığı telefon görüşmeleri, 26 Aralık 2019 tarihinde Ağrı’nın Tutak ilçesinde askerler tarafından öldürülen 3 çocuk babası Murat Kaya’nın haberini ve köylülere işkence yapılmasını haber yapması suç delili yapıldı.

1 KEZ GÖZALTINA ALINDI 4 KEZ İFADEYE ÇAĞIRILDI

Kentte görev yapan gazeteci Oktay Candemir de TRT’de yayınlanan ‘Uyanış Selçuklu’ dizisiyle ilgili yaptığı sosyal medya paylaşımı nedeniyle 7 Eylül 2020 tarihinde evine yapılan polis baskınıyla gözaltına alındı. 4 kez ifadeye çağırılan Candemir hakkında bir yılda 4 soruşturma açıldı. Soruşturmalardan ikisi takipsizlikle sonuçlanırken “Cumhurbaşkanı’na hakaret etmek ” iddiasıyla yargılandığı davadan ise beraat etti. Hali hazırda bir davası devam eden Candemir hakkında "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla hazırlanan iddianamede, 16 yıl önce çekilen görüntülerde yer alan sloganlar suç delili sayılıyor

GAZETECİNİN HABER TAKİBİ YAPMASI SUÇ 

Kentte hedef haline getirilen bir başka gazeteci ise serbest gazetecilik yapan Ruşen Takva oldu.  8 Ocak 2021 tarihinde Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve HDP Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır’ın katılımıyla düzenlenen “Kürt Halkının Özgürlüğü ve Ulusal Birliği” konulu basın açıklaması ve yürüyüşü gazeteci olarak takip etmesi suçlama konusu yapıldı. Hakkında açılan davada Takva’nın 9 yıldan 18 yıla kadar hapsi isteniyor.

POLİS FİŞLEMESİ

5 Mart’ta Van Valiliği önünde yapılan bir protesto eyleminde gazetecilerin milletvekilleri ile röportaj yapması dahi engellendi. Polisler gazetecileri iterek alandan uzaklaştırmak istedi ve bu eylemde geçen bir diyalog aslında kentte gazetecilik yapmanın ne kadar zor olduğunu gözler önüne serdi. Polis, eylem sırasında gazeteciye; "Senin ne olduğunu sosyal medyadan biliyorum” demişti. 

Kente yaşananlar birçok kez dile getirilse de gazetecilere yönelik  baskı politikası halen ilk günkü gibi devam ediyor. 

Editör: Haber Merkezi