GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANI NAZMİ BİLGİN: GAZETECİLİĞİ SUÇ OLARAK GÖREN TOPLUMLARIN DEMOKRASİYLE YÖNETİLDİĞİ SÖYLENEMEZ

TUĞÇE BİÇER / ANKA

75'nci kuruluş yıldönümünü kutlayan Gazeteciler Cemiyeti'nin Başkanı Nazmi Bilgin, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ve Türkiye'de gazeteciliğe dair, "En başından beri söylüyoruz: Gazetecilik suç değildir. Gazeteciliği suç olarak gören toplumların, demokrasiyle yönetildiği asla söylenemez" dedi.

Çalışan Gazeteciler Günü, gazetecileri onurlandırmak için 1962’den beri 10 Ocak günü düzenlenen bir "bayramken", 1971 yılındaki askeri müdahaleden sonra ülkede gazetecilerin bazı haklarının alınması üzerine bayramının adı, "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" olarak değiştirildi. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin, Türkiye'de basın özgürlüğünün durumunu ve Gazeteciler Cemiyeti'nin bu konudaki çalışmalarını ANKA'ya değerlendirdi. Bilgin, "Basın özgürlüğü karnemiz iç açıcı değil ve daha da kötüye gidiyor. Türkiye’de Cumhuriyet’in ilanından beri demokrasiye pek çok defa ara verilmiş darbeler, darbe girişimleri yaşanmış. Özellikle son 20 yıl, demokrasiyle yönetilmiş olmasına rağmen maalesef özellikle basın özgürlüğü ve insan haklarıyla ilgili en büyük sorunları yaşadığımız dönem oldu. En başından beri söylüyoruz: Gazetecilik suç değildir. Gazeteciliği suç olarak gören toplumların, demokrasiyle yönetildiği asla söylenemez" dedi.

"HAPİSHANELERİMİZDE, DÜŞÜNDÜKLERİ İÇİN HAPİS YATAN İNSANLAR VAR"

Bilgin, Türkiye'de insanların konuşmaya, yazmaya korkuyla yaklaştığını belirterek, "Bizim hapishanelerimizde, düşündükleri için hapis yatan insanlar var. Demokrasilerde bu olmaz, demokrasilerde suçun tarifi yapılmıştır. Maalesef yaşadığımız Türkiye’de, birilerinin beğenmediği, birilerinin hoşuna gitmeyen her şey suç haline getirildi. Suç tanımı yasalardan çıktı, insanların keyfi düşüncelerine yansır hale geldi. Bu da, Türkiye’yi basın özgürlüğü konusunda, az gelişmiş ülkelerin bile gerisine düşürüyor" dedi.

"DEMOKRASİ YAŞADIKÇA SÖZÜMÜZÜ SÖYLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ"

Bilgin, "Umutsuzluğun, mücadelenin en büyük düşmanı" olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Biz hiçbir iktidarla bağımlı olarak değil, iktidarda kim olursa olsun ne zaman basın özgürlüğüyle ilgili bir yanlışlık görürsek, hiçbir siyasi parti dinlemeden buna karşı çıktık. Bizim mücadelemiz hiçbir zaman siyasete karşı olmamıştır. Ülkeyi yönetenler, basın özgürlüğüyle ilgili bir hata işlemezse biz onları takdirle anarız. İktidarın baskıları bu cemiyeti dün yıldıramadı, demokrasi kör topal da olsa yaşadıkça biz sözümüzü söylemeye devam edeceğiz. Biz, ülkeyi çok seviyoruz, mesleğimizi çok seviyoruz, demokrasiyi çok seviyoruz. Mesleğimiz, suç olmaktan çıkarılmalı."

"İŞSİZLİĞİN ARTTIĞI DÖNEMDE, GAZETECİLERE EL UZATMAK İSTEDİK"

Bilgin, "Biz bir gazeteci kuşağını kaybettik. Bu kuşak, agzeteciliği ya iktidarın şakşakçısı ya da karşısında olmanın bu mesleği yapmak için olması gerektiğini düşünüyor. Gazeteciliğin bu olmadığını, gazetecinin yandaşının, paralelinin olmadığını anlatmaya çalışıyoruz yeni kuşaklara" dedi.

Bilgin, hem iktidar baskısı hem de ekonominin kötüye gittiği dönemde işsiz kalan gazetecilere Gazeteciler Cemiyeti'nin şu projelerle, destek olmaya çalıştığını anlattı:

İşsiz gazetecilere destek projesi: Avrupa Birliği (AB) ile ilgili sürdürdüğümüz bir projemiz var. Bu projeyi başkan yardımcımız Yusuf Kanlı yürütüyor. Özellikle bu döneme, işssizliğin arttığı bir dönemde işsiz gazetecilere, bizim üyemiz olsun veya olmasın, el uzatmak için, 24 saat diye bir gazetemiz var. O bizim sesimiz. Maaşlarını karşılayamasak da az da olsa gazeteci arkadaşlarımıza maddi katkı sağlıyoruz.

Destek projeleri: Destek projelerimiz var. Özellikle demokrasi ve basın özgürlüğü konusunda çalışma gösteren, buna katkı sağlayacak olan kurumlara ve kişilere destek sağlıyoruz. Elimizden geldiğince tarafsız, yansız projeleri destekleyeceğiz. Hedefimiz daha çok, genç gazeteciler.

Basın evi: Cemiyetin bir basın evi var. Basın evini işsiz arkadaşlarımızın hizmetine açtık. İşsiz gazeteci arkadaşlarımız basın evine gelerek her türlü teknolojik imkandan faydalanabiliyorlar. Bilgisayar, kamera ve fotoğraf makinelerini işlerinde kullanmak üzere ödünç alabiliyorlar. AB ile yürüttüğümüz bu projeyle bir can suyu olmaya çalışıyoruz.

"UMUDUMUZU KAYBETMEMEK 10 OCAK İÇİN EN BÜYÜK MESAJ"

Bilgin, " Umudumuz her zaman gençler, onlar bizim aydınlık geleceğimiz. İletişim fakültelerine çok değer veriyorum.ANKA ajansının her zaman yanındayım. 10 Ocak gününde, umudumuzu kaybetmemenin en büyük mesaj olduğuna inanıyorum" diyerek, özellikle genç gazetecilerin umutlarını kaybetmemesini istedi.

Editör: Haber Merkezi